CHP Genel Kurul'a katılmadı! CHP Genel Kurul'a katılmadı!

Deprem ülkesi Türkiye'de yaşanan her felaketin ardından bir süre konuşulan deprem riski sonra bir köşede öylece unutuluyor. Özellikle yaklaşık 20 milyonun yaşadığı İstanbul'da beklenen deprem için ise vatandaşlar endişeli... 

Prof. Dr. Naci Görür beklenen Marmara depremine ilişkin TELE1'e açıklamalarda bulundu. Alp Yanardağ'ın sunduğu Bilim ve Teknoloji Evreni'ne konuk olan Görür, Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu'ndan jeofizikçi ve deprem bilimci Tom Parsons'ın 1999 depreminin ardından yaptığı çalışmalara dikkat çekti.

Parsons'un 1999 yılında yaptığı çalışmada Marmara'da  30 yıl içinde yüzde 64 oranında deprem riski olduğunu belirttiğini söyleyen Görür, bu oranı bu sene yüzde 47 olarak güncellediklerine dikkat çekti.

Görür'ün açıklaması şöyle:

"Depremin ne zaman geleceği bilimsel yöntem içerisinde söylenebilir.  Tarihi depremleri kullanarak, fay atımlarının önceki depremleri kullanarak, GPS verilerini kullanarak bir takım çalışmalarla depremin ne zaman olacağı öngörülebilir. Bilinir demiyorum öngörülebilir. O da belli bir periyot olarak verir. Şimdi Marmara bölgesinde 2000 senesinde Parsons diye bir Amerikalı bilim adamı bilimsel yöntemlerle 1999'dan itibaren her an olmak kaydıyla her an olmak kaydı ile 30 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde yüzde 64 dediler. Bu sene de yüzde 47 olarak revize ettiler. 5 yıllık bir zaman diliminden bahsediyoruz. Yüzde 47 bugünkü revize rakam. Yüzde 47 ne demek yarı yarıya oran çok yüksek yani işte yazı turu atarken yazı mı tura mı diyorsun atıyorsun ya yazı gelecek ya tura bu kadar depreme yakın bu kent. Biz onun için deprem olur olmaz biz yazdık, söyledik, hükümete gittik, anlattık hükümetlere yani hiçbir hükümet hiçbir yetkili bizi yeterince ciddiye almadı onu söyleyeyim. En hayati mesele bu. Dünya dünya bilim camiası bizi ciddiye aldı. Bugün Marmara hakkında ne biliniyorsa dünyada bizim yaptığımız yabancı arkadaşlarla birlikte yaptığımız çalışmalar oldu. Bir de unutmayın Türkiye'nin kaderini yani Türkiye'nin geleceğini varlığını hayat memat meselesi olan konuda bir konuda yapılması gerekeni 3-4 kişi biz teknik üniversitede yaptık. Arkamızda ne devlet vardı ne hükümetler vardı. Dolayısıyla şimdi ne zaman olacak dediğin zaman böyle bir durum var gerçekten gerçek deprem bilinci  böyle falcı falcı gibi  davranmıyor. Bak zamanı hiç konuşmuyorlar zamanı keşfetmek için uğraşıyorlar. Yani depremi önceden haber vermek bilmek etmek bilimin işi. Bunun için de çok çalışıyorlar uğraşıyorlar ama şu an itibariyle bütün dünyada deprem önceden bilinemez. Evet tahmin edilemez zamanı söylenemez. Bunu da söylemek ancak depremin zamanını yerini büyüklüğünü tam olarak ve sürekli olarak doğru söylemek gerekir. "

Kaynak: Haber Merkezi