Hiç öz evladı olmadı ama milyonlar ona ‘Baba’ dedi… Müslüm Gürses’siz 7. yıl!

Yayın tarihi: 3 Mart 2020 Salı 5:19 pm - Güncelleme: 3 Mart 2020 Salı 5:35 pm

Arabesk müziğinin efsane isimlerinden “Müslüm Baba” olarak anılan sanatçı Müslüm Gürses, vefatının 7. yılında memleketi Şanlıurfa’da adını taşıyan müzede anılıyor.

Arabesk müziğinin efsanelerinden “Müslüm Baba” diye anılan sanatçı Müslüm Gürses, vefatının 7. yılında memleketi Şanlıurfa’da adını taşıyan müzede yad ediliyor.

Tedavi gördüğü hastanede 3 Mart 2013’te hayatını kaybeden Şanlıurfa doğumlu sanatçı Müslüm Gürses adına 1 Ekim 2013’te açılan “Müslüm Gürses Müzik ve Sanat Müzesi”, 7 yıldır sevenlerini ağırlıyor.

Müzede, sanatçının sürekli taktığı güneş gözlüğünden elinden düşürmediği tespihine, çocukluk ve gençlik yıllarına ait fotoğraflarından konserlerde ve günlük yaşamda giydiği elbise ve ayakkabılara kadar çok sayıda eşyası bulunuyor.

 

‘Müslüm Baba’ müzesi ölüm yıl dönümünde hayranlarını ağırladı

 

 

“Müzemiz ücretsiz”

Müze sorumlusu Zeynep Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Müslüm Gürses’in kendine has yorumuyla milyonların gönlünde taht kurmuş önemli bir sanatçı olduğunu söyledi.

Şanlıurfalı olan sanatçının sevenlerinin ölüm yıl dönümünde müzeyi ziyaret ettiklerini anlatan Yılmaz, “Yediden yetmişe tüm hayranları müzeye gelip Gürses’i anıyorlar, yad ediyorlar ve ruhuna Fatiha okuyorlar. Sanatçının ölümünden sonra açılan müzemiz 7 yıldır Türkiye’den ve yurt dışından gelen sevenlerinden yoğun bir ilgi görüyor. Müzemiz 12 ay boyunca ziyaretçilere açık. Hayranlarından bazılarının bazen duygulandığını görüyoruz. Müzemiz ücretsiz ve yaklaşık 200 bin civarında bir ziyaret olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

 

 

Hüseyin Burkankolu ise yaklaşık 30 yıldır Müslüm Gürses hayranı olduğunu ifade etti.

Müzik market işlettiğini ve Gürses’in bazı kasetlerini ve fotoğraflarını müzede sergilenmesi için verdiğini belirten Burkankolu, “Müslüm Gürses hayattayken tanışmak ve görüşmek nasip oldu. Her yıl İstanbul’da kabri başında düzenlenen törene katılıyorum. Müslüm Gürses Müzik ve Sanat Müzesi’ni sürekli ziyaret ettim ve çok duygulandım. Aramazdan ayrılalı 7 yıl oldu ama kalbimizde yaşıyor.” diye konuştu.

Mehmet Canbey de Müslüm Gürses’i vefatının 7. yılında anmak için müzeyi ziyaret ettiğini ifade etti. Her yıl müzeyi ziyaret ettiğini dile getiren Canbey, Gürses’in dünyaya mal olmuş bir sanatçı olduğunu söyledi.

 

 

İslim Çiftçiler ise Şanlıurfalı olan Müslüm Gürses’i çok sevdiğini anlatarak, ölüm yıl dönümünde Gürses’i dualarla andığını kaydetti.

Müzeyi ziyarete Mersin’den gelen Harun Önder de “Müslüm Baba” hayranı olduğunu ve ilk defa müzeyi ziyaret etme şansı bulduğu için mutlu olduğunu söyledi.

Gürses’in vefat etmesine rağmen onu unutamadığını anlatan Önder, “Bizim söyleyemediklerimizi Müslüm Baba şarkılarına döküyordu. Dinlemeyenler varsa Gürses’i dinlemelerini tavsiye ediyorum. Müzeyi gezerken çok duygulandım. Allah ondan razı olsun mekanı cennet olsun.” ifadelerini kullandı.

 

 

Arabesk müziğin ‘Müslüm Baba’sı olarak bilinen ünlü sanatçı Müslüm Gürses, ölüm yıldönümünde anılıyor. Müslüm Gürses, 3 Mart 2013 tarihinde kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Peki Müslüm Gürses kimdir? İşte Müslüm Gürses’in hayatı…

MÜSLÜM GÜRSES KİMDİR?

3 Mart 2013 tarihinde kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Müslüm Gürses ölümünün 6. yılında birbirinden değerli eserleriyle yad ediliyor. Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses, Emine ve Mehmet Akbaş çiftinin çocuğu olarak 5 Temmuz 1953’te Şanlıurfa’da dünyaya geldi. Zeyno ve Ahmet adında iki kardeşi olan Gürses’in ailesi, kendisi 3 yaşındayken Adana’ya göç etti. Müslüm Gürses, müziğe 1965’te Adana’da, bir yandan Halkevi’ne gidip diğer yandan bir çay bahçesinde şarkı söyleyerek başladı. Terzi çıraklığı ve kunduracılık da yapan sanatçı, aynı yıllarda bir gazinoda sahneye çıktı.

Gürses, 1967’de 14 yaşındayken Adana’da düzenlenen bir şarkı yarışmasında birinci oldu. Sesiyle küçük yaşlarda dikkati çeken sanatçı, 1967’den itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda, cumartesi günleri canlı olarak türküler söyledi. Gürses’in ilk plağı “Emmioğlu/Ovada Taşa Basma”, daha sonra 4 plak daha yaptığı Ömür Plak tarafından 1968’de Adana’da basıldı. İstanbul’a 1969’da gelen Gürses, aynı yıl Selahattin Sarıkaya’nın sahibi olduğu Sarıkaya Plak ile “Giyin Kuşan Selvi Boylum/Hayatımı Sen Mahvettin” ve “Gitme Gel Gel/Haram Aşk” adlı iki 45’lik plak doldurdu.

 

 

MÜSLÜM GÜRSES REKOR KIRDI

Müslüm Gürses’in ‘Sevda Yüklü Kervanlar’ adlı şarkısını da içeren “Sevda Yüklü Kervanlar/Vurma Güzel Vurma” isimli 45’lik Plağı 1969’da Palandöken’den çıktı. 300 bin basılan plak dönemin rekorunu kırdı. Askere gidince bir süre plaklarına ara veren usta sanatçı, döndüğünde İstanbul’a gelerek müzik yaşamına bıraktığı yerden devam etti. Palandöken firması ile 13, Bestefon ile 4, Hülya Plak ile 15 ve Çın Çın Plak ile 2 adet 45’lik plak doldurdu. Ardından 1999’a kadar 15 yıl boyunca Elenor Plak ile çalıştı. ‘Gönül Teknem’ adlı albümünü 2006’da çıkaran sanatçının, yazar Murathan Mungan’la ortak projesi ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ de aynı yıl müzik marketlerdeki yerini aldı. Mungan’ın sözlerini yazdığı, David Bowie’den Leonard Cohen’e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendiren sanatçı, 2009’da “Sandık”, 2010’da ise “Yalan Dünya” albümlerine imza attı.

 

 

KENDİNE ÖZGÜ TARZIYLA SESLENDİRDİ

Usta sanatçı, yaşamının son yıllarında bazı pop ve rock tarzındaki şarkıları da repertuvarına katarak, Bülent Ortaçgil’in ‘Sensiz Olmaz’, Nilüfer’in ‘Olmadı Yar’, Teoman’ın ‘Paramparça’, Tarkan’ın ‘İkimizin Yerine’, Şebnem Ferah’ın ‘Sigara’ ve Kenan Doğulu’nun ‘Tutamıyorum Zamanı’ adlı çalışmalarını da seslendirmiş ve hayran kitlesini daha da arttırmıştı. Hayranlarının ‘Baba’ lakabıyla seslendiği Gürses’in hayatı filmlere de konu olmuştu.