Murtaza Demir hakkında 4 yıla kadar hapis istendi

Yayın tarihi: 10 Mayıs 2022 Salı 3:46 pm - Güncelleme: 10 Mayıs 2022 Salı 3:53 pm

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı Murtaza Demir hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıla kadar hapis cezası istendi.

Tokat’taki Keçeci Baba Dergahı’nın camiye çevrilmesi üzerine kaleme aldığı “İmamınızı da alıp gidin” başlıklı yazısı gerekçesiyle yargılanan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı Murtaza Demir’in davasında savcı görüşünü açıkladı. Duruşma savcısı Murtaza Demir’in “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlaması karşısında ise beraat kararı verilmesini talep etti.

“AKIL ALMAZ BİR ASİMİLASYON ÇALIŞMASI”

Duruşma çıkışında açıklama yapan Murtaza Demir, “Bu dörüncü duruşmaydı. Bu duruşmada savcı, cezalandırılmamı talep etti. Cezalandırılmam talebinden sonra avukatlarımız süre istedi ve 25 Ekim’e dava ertelendi. Şöyle bir iddiamız var, daha doğrusu şöyle bir gerçeklik var: Devlet, özellikle Orta Anadolu’daki Alevi köylerinin neredeyse tamamına, bir gerekçeyle cami yapıyor. İlaveten Alevi köylerindeki kimi türbeleri, dergahları, tekke ve zaviye gibi kalıntıları da cami olarak tescil ediyor ve camiye çeviriyor. Dolayısıyla bunu inanılmaz, kabul edilemez, akıl almaz bir asimilasyon çalışması olarak görüyoruz. Aslında sadece asimilasyon tehdidi olarak değil, Türkiye’nin bir beka sorunu olarak da görüyoruz. Biz Alevilere göre gerçek beka sorunu budur.” şeklinde konuştu.

Türkiye’niz mezhepçi bir ülke haline getirilmek istendiğini belirten Demir sözlerine, Çünkü Türkiye coğrafyası ve Türkiye toplumu yeni bir mühendislik anlayışıyla Sünni mezhebi doğrultusunda, mezhepçi bir ülke haline getirilmek isteniyor. Bu bağlamda son yüzyılda kazandığımız tüm çağdaş, çağcıl değerler tasfiye edilmeye, yeni bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Yaratılmaya çalışılan bu toplum biat eden, camiye giden, düşünmeyen, yukarıdaki diktatörün söyledikleriyle uyumlu olan, ona biat eden bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Bu Türkiye açısından tam bir tehdit. Ama aynı zamanda Aleviler için ise daha da korkunç bir tehlike. Çünkü söylediğimiz cemevlerimizi ibadethane kabul etmemelerine karşın, inancımızla ilgili tüm taleplerimizin reddedilmesine karşın ve bizim bu taleplerimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde kabul görmesi ve Türkiye’nin mahkûm edilmesine karşın, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, ülkemizi yönetenler bu taleplerimizi reddetmeye devam ediyorlar.” şeklinde devam etti.

“ALEVİLERİN ALEVİ OLARAK KALMASINDAN KORKUYORLAR”

Murtaza Demir sözlerine şu şekilde devam etti:

Bizden korkuyorlar, bizden çekiniyorlar. Alevilerin, Alevi olarak kalmasından inanılmaz bir rahatsızlık hissediyorlar. Çünkü Aleviler bu ülkenin yüz akıdır, Aleviler demokrasi istiyor, Aleviler laiklik istiyor, insan haklarından yana bir duruş sergiliyorlar, çoğulculuğa inanıyorlar, kadın-erkek eşitliğini talep ediyorlar. Ve çağcıl, çağdaş ülke istiyorlar. Herkesin kendi inancını, kendi dilini, kendi kültürünü yaşaması için çaba gösteriyorlar. Biz bu emeği vermeye devam edeceğiz. Ve biz bu asimilasyon ve bu baskılara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Ta ki bu ülke, bizim coğrafyamız herkesin kendi değerleriyle yaşayabileceği bir ülke oluncaya kadar bu mücadelemiz sürecek.”

Mahkeme, sanık ve avukatlarının esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için duruşmayı 25 Ekim 2022 tarihine erteledi.

“İmamını da Al Git” demek Cumhurbaşkanına hakaret sayıldı