Haber

Murat Kurum esprisi nedeniyle AKM’deki oyunlarının iptal edildiğini söyleyen Zakoğlu: Bir de kazansaydı ne olurdum acaba?

Murat Kurum hakkında espri yaptığı gerekçesiyle AKM’deki gösterilerinin iptal edildiğini söyleyen Metin Zakoğlu, “Hiçbir hakaret yok ve üstelik eski bir belediye başkan adayı üzerinden yaptığım espri. Düşünün bir de kazansaydı ne olurdum acaba?” dedi.

Komedyen ve tiyatrocu Metin Zakoğlu, AKP’nin 31 Mart seçimlerinde İBB Başkan Adayı olan Murat Kurum hakkında yaptığı espri sonrasında AKM’deki oyunlarının iptal edildiğini söyledi. tele1.com.tr'den Nilay Göl'e konuşan Zakoğlu, "Biz sanatçılar hiçbir parti ayırt etmeyiz, kişi ayırt etmeyiz. Ama gerçek sanatçılardan bahsediyorum tabii ki, kafasını kuma gömen korkaklardan değil. Hata yapan kişi AK Parti'li de olsa, CHP'li de olsa, herhangi bir partinin mensubu da olsa biz onu eğer bunun bir mizahı varsa halk nezdinde yaparız, yıllardır da böyle yapılmıştır. Zaten ben kabare sanatçısıyım, kabarenin de olmazsa olmazı budur" ifadelerini kullandı.

İŞTE O DİYALOG...

"Oyunumuzun içerisinde ev adresiyle ilgili bir yer var" diyen Zakoğlu, 'Hayrola Karyola' adlı oyundaki söz konusu diyalogu şu şekilde özetledi: "- Sarıyer'de oturuyorum. - Sarıyer ne tarafta? - Sarıyer Anadolu Yakası'nda değil mi? - Hayır, Avrupa Yakası'nda. - Sarıyer Anadolu Yakası'nda, sen beni Murat Kurum mu zannettin?"

"BENİ VE SEYİRCİMİ BİR MURAT KURUM ŞAKASI YÜZÜNDEN CEZALANDIRMIŞ OLDULAR"

"Neredeyse 6 oyundur yapılan bir espri ve seyirci de çok güzel bir reaksiyon veriyor" ifadelerini kullanan Zakoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Geçen hafta son oynadığımız oyunun ardından AKM'nin Genel Yönetmeni Remzi Buharalı beni aradı ve "Metin Bey, dünkü oyunda Murat Kurum ile ilgili ne espri yaptınız?" dedi direkt, oyunu izlememiş adam. Anlatabiliyor muyum? Birisi tarafından ona bir şikayette bulunulmuş besbelli. Ben de yaptığım espriyi söyledim. O da bana "Burası AKM Metin Bey, burada böyle espriler yapamazsınız. Sizi burada zor durumda bırakır bu tip durumlar" gibi bir cümle kurdu. Ve ben de "Bu konuşmadan çok rahatsız oldum. Yaptığım işe sansür koyamazsınız. Ben oraya kadrolu bir devlet sanatçısı olarak değil, özel bir tiyatronun yapımcısı ve yönetmeni olarak, kiramı ödeyerek girdim. Benim kullandığım cümleleri kimse düzeltemez. İçinde bir hakaret yok. Üstelik gerçek olan bir espriyi tenkit eder bir şekilde bana sunamazsınız. Orası AK Parti'nin kültür merkezi değil, Atatürk Kültür Merkezi, sanatçıların kültür merkezi, dolayısıyla burası sanatseverlerin buluştuğu bir noktadır. Böyle bir şeyden ötürü beni buradan çıkartmaya kalkarsanız ben de bunu her yere duyururum" diyerek karşılık verdim. 6 tane oyunum vardı orada oynayacak ve hepsinin de biletleri tükenmişti. Asistanım arandı ve oynayacağım oyunların bilet sayıları istendi bizden, bugüne kadar hiç öyle bir şey istenmemişti, biz anladık tabii bir şeyler olmaya başladığını. Ben tekrardan Remzi Bey'i aradım, o da dedi ki "Metin, beni aştı bu konu. Benim üstümden geliyor bu talepler. Benim de yapabileceğim fazla bir şey kalmadı. Ben de bir sanatçı olarak aslında seninle aynı fikirdeyim. Ama elimde değil" dedi. Nitekim de iki gün sonra elimize resmi bir yazı gönderildi ve oynamak üzere anlaştığım bütün oyunlarım tek taraflı olarak feshedildi. Hem beni hem seyircimi bir Murat Kurum şakası yüzünden cezalandırmış oldular."