Münevver Karabulut ailesinin ilk avukatı Faruk Zorba, vahşi cinayete ilişkin olarak, "Çok ani olarak olan bir olay ama bir yandan da ani gelişen bir olay da değil. Günler öncesinden planlanmış bir cinayet bu" dedi.

Cem Garipoğlu'nun Münvver Karabulut'u canice katletmesinin ardından yıllar geçmesine karşın cinayet ve cinayetin ardındaki şüpheler konuşulmaya devam ediyor. Oyuncu Nilperi Şahinkaya'nın katil Cem Garipoğlu'nun kardeşiyle fotoğrafının çıkmasının ardından tekrar gündeme gelen cinayete ilişkin bilinmeyen detaylar ortaya çıktı. tv100'den Devrim Tosunoğlu'na konuşan Münevver Karabulut ailesinin ilk avukatı Faruk Zorba, Münevver Karabulut'un 'mayasız ayini'ne kurban gittiğine yönelik iddialardan, işlenen cinayetin planlı olup olmadığına ve Cem Garipoğlu'nun neden anneannesi ve dedesinin evinin önünü seçtiğine kadar birçok iddiaya da yanıt verdi.

"SENİ ARKA KAPIDAN ALACAĞIM"

Cem Garipoğlu ve Münevver Karabulut'un cinayetten birkaç gün önce yazışmalarının bulunduğunu ve Münevver'in çekinerek aslında eve gitmek istemediğini söyleyen Zorba,"27 Şubat'ta Cem ile Münevver'in messenger yazışmaları var. Münevver bekçinin kendisini eve girerken görmesini istemiyor. Seni arka kapıdan alacağım diyor Cem. Münevver nasıl kapıyı açacağını sorunca, çitlerden atlayıp kapıyı açıp Münevver Karabulut'u eve alacağını söylüyor. Sonraki görüntü ise en korkuncuydu. Çok etkilenmiştim. Cem'in sırtında gitar kutusunu sürükleyerek bir valizi götürerek ilerlediğini görüyoruz." dedi. Ekiplerin Cem Garipoğlu son gören kişi olduğundan ifadesine başvurmak eve gittiğinde yerdeki kan lekelerini görüp şüphelendiğini kaydeden Zorba, "Polis ekipleri cinayet sonrası Cem'in katil olduğunu bilerek eve gitmiyor. İfadesine başvurmak için gidiyor ve eve gittiğinde holde kanı görüyor. Kanı görünce savcıyı arayıp bilgilendiriyorlar." şeklinde konuştu.

"GÜNLER ÖNCESİNDEN PLANLANMIŞ BİR CİNAYET"

Cem Garipoğlu'nun tasarlayarak adam öldürme mi teşebbüs edip etmediğini ilişkin soruyu Faruk Zorba şöyle yanıtladı: "Cinayetin neden işlendiğine ilişkin hiçbir somut neden yok. Çok ani olarak olan bir olay ama bir yandan da ani gelişen bir olay da değil. Günler öncesinden planlanmış bir cinayet bu. Aslında öldürmeyi istiyordu ama bir mani çıktı yapamadı ve bu ertelendi. Hatta Münevver ayın 3'ünde gitmek de istemiyor ve ısrar edince eve gidiliyor. Cem'in içeriye girer girmez saniyeler içinde eyleme başladığı biliniyor. Ev kan gölü ve her yere sirayet etmiş, evi öylece bırakıp cesedi Etiler'e götürmeyi düşünüyor." CEM'E TESTEREYİ SATAN NALBUR KONUŞTU Cem Garipoğlu'na testereyi satan nalburla da konuştuğunu söyleyen Zorba nalburun cinayetten birkaç gün önce Cem'in testere almak için dükkana geldiğini ve verdiği testerelerin hiçbirini beğenmeyip en sonunda cinayeti işlediği pala diye tabir edilen büyük testereyi aldığını ifade etti. Faruk Zorba, Münevver Karabulut'un cesedinin çantasında kimliği olduğu için kolaylıkla tespit edilebildiğini söyleyerek, "Cem'e çok kolay ulaşılıyor. Saat 8 buçuk gibi ceset bulunuyor ve 10 buçuk gibi polis Cem'in evine gidiyor. Eğer Münevver'in kimliği çantasının içerisinde olmasaydı Münevver olduğu bilinmeyecekti ve kimliğinin belirlenmesi belki 3-4 gün sürecekti, o sırada da katil zaman kazanacaktı." dedi. Cem Garipoğlu'nun dedesi ve anneannesinin evinin önünü seçmesinin sebebi olarak ise Zorba, "Cem Garipoğlu ifadesinde de teyit etti ve buna özgü savunma yaparak İstanbul'u çok bilmediğini, en iyi bildiği yerin dedesi ve babanesinin bulunduğu yer olduğunu söyledi. Fakat sadece bu değil. Burada Etiler'e götürüp orada bir çöp konteynerine atıyor. Cesetten kurtulmak için çok daha basit yöntemler de vardı." şeklinde konuştu. Münevver Karabulut'un 'mayasız ayini'ne kurban gittiğine ilişkin çıkan iddialara ise Zorba, "Böyle bir şeyin olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delil yok. Bu olayı bu şekilde süsleyip püsleyip sunmak cinayet tüccarlığıdır." sözleriyle yanıt verdi.
Muhabir: Gizem Özlen