Muhtarlık yarışında kadınlar, ‘Biz de varız’ diyor

Yayın tarihi: 8 Mart 2019 Cuma 3:58 pm - Güncelleme: 22 Mart 2019 Cuma 2:53 am

TELE 1 Haber Merkezi – Ayşegül Başar

Seçimlere sayılı günler kala, yerel yönetimlerin başka bir odağı olan muhtar adaylarına mikrofonu uzattık. 8 Mart öncesi üç farklı ilçeden kadın muhtar adaylarıyla, hem kadın olarak mahallerle yaşadıkları sorunları hem de aday olarak seçim çalışmalarında yaşadıkları zorlukları konuştuk. “Bu yarışta eşit olmasak da biz de varız, biz durursak hayat durur” diyen kadın muhtar adayları, öncelikle kadınlar açısından daha yaşanılabilir mahalleler için yönetmeye talip olduklarını belitti.

“KADIN SORUNLARINA DUYARLI BİR MUHTARLIK İLKEMİZ”
Muhtar adaylarının kişiler üzerinden değil ilkeler üzerinden belirlenmesi gerektiğini belirten Koşuyolu Mahallesi Muhtar Adayı Eylem Bilir, “Validebağ havzasında bulunan beş mahalleye açık çağrı ve duyurular yaptık. Çevreye, ortak yaşam alanlarına, mahalle sorunlarına duyarlı insanların, dayanışmaların, sivil inisiyatiflerin, demokratik kitle örgütlerinin de katıldığı, ‘Nasıl bir mahalle nasıl bir muhtarlık istiyoruz’ başlıklı toplantılar yaptık. Bu toplantılarda ilkeleri ve çalışma başlıklarını belirledik. İlkelerden birisi de ‘kadın sorunlarına duyarlı bir muhtarlık’ olarak belirlendi. Daha sonra bu ilkelere bağlı kalacak, belirlenen çalışma alanlarında çalışmalar yapacak kişiler muhtar adayı olarak görev ve sorumluluk almış oldular. Beş mahallenin üçünde kadın, ikisinde erkek arkadaşlarımız muhtar adayı oldular. Koşuyolu Mahallesi’nde de bu sorumluluğu ben aldım ve muhtar adayı oldum. Mahallemizde kamusal hizmet veren ücretsiz kreş olmadığı için emekli olan kadınların bazıları torunlarına bakmak zorunda kalıyorlar. Mahallenin ticarileşmesi ile birlikte eski komşuluk ilişkilerinin bozulması kadınların evlerine kapanmasına ve yalnızlaşmasına neden oluyor. Kadınların daha çok birbirlerini tanıyacakları, sosyalleşecekleri ortamların sağlanmasına ihtiyaç var. Bizim yapacağımız en önemli çalışmalardan biri de mahalle meclisleri kurarak mahallemizi birlikte yönetme iddiamızdır. Dayanışma kültürünü geliştirmek ve desteklemek de hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bir kadının aday olması genel olarak mahallelileri heyecanlandırıyor; özellikle kadınlar çok olumlu buluyorlar, daha çok heyecanlanıyorlar. Sanıyorum bu dönem kadınlar daha çok ön plana çıktılar” diye konuştu.

 

“KOLEKTİF BİR YÖNETİM ANLAYIŞI GELİŞTİRECEĞİZ”

Yerel yönetimler halkın da içinde yer alabileceği, doğrudan demokrasinin uygulanabileceği, kolektif bir yönetim anlayışının geliştirilebileceği yerlerdir. Bizim oluşturmayı düşündüğümüz muhtarlık da böyle olacak. Mahalle meclislerinin ve sokak temsilcilerinin olacağı kolektif bir yönetim anlayışını geliştirmeye çalışacağız. Geleneksel muhtarlık anlayışından farklı bir anlayışa sahibiz. Mahalleliyle birlikte oluşturduğumuz ilkelerimiz kadın sorunundan, hayvan haklarına, çevreye, ucuz ve sağlıklı gıdaya erişimden, kamusal alanların korunmasına kadar geniş bir demokratik içeriğe sahiptir ve birlikte yönetme anlayışını içermektedir. Ayrıca en önemli çalışmalarımızdan birisi de “Afette İlk 72 Saat” çalışmasıdır, ki özellikle depreme duyarlı ve örgütlü bir mahalle olmak için çalışmalar yapacağız. Kısacası ‘başka bir mahalle başka bir yönetim anlayışı mümkündür.’

EN ÖNEMLİ SORUN TOPLU TAŞIMA

Kadınların siyasette ve yerel yönetimde varlıklarının yeterli olmadığını belirten Küçükçekmece’ye bağlı Atakent Mahallesi Muhtar Adayı Özge Erdoğan Yeşilırmak, “Seçimlerden sonra muhtar olarak mahallemiz için çalışmayı hedefliyorum. Bizim temel sorunlarımızın en başında toplu ulaşım yetersizliği geliyor. Bu sorunun çözümü ise imkansız olmamakla birlikte zorlaştırılmakta. Böyle kalabalık bir mahallenin topyekûn sözü ve hareketi yetkili mecralar gözünde daha etkili olacaktır diye düşünüyorum.Ülkemizde kadınların siyasette ve yerel yönetimlerdeki varlığı elbette yetersiz. Bunun pek çok sebebi var. Temel sebebi ise şüphesiz erkek egemen düzenin baskı ve dayatmaları. Fakat bugün bu dayatmalara karşı kadınların direnci ve mücadelesi de azımsanmayacak derecedir ve kazınımları da gözle görülür şekilde artmaktadır. Ben de kadın hakları mücadelesinde uzun yıllardır aktif olan bir kadın olarak çekimser değil birkaç adım daha önde durmayı seçtim. Atakent’in nüfusun yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor ve o kadınlar da yaşamın içinde daha aktif unsurlar olarak mahallemizde öne çıkıyor. Mahallenin muhtarının da kadın olması isteği çok yaygın” dedi.

“ŞEFFAF VE DENETLENEBİLİR BİR MUHTARLIK”

Muhtarın, mahallenin her yerinde karşılaşılabilen ve kapısının gönül rahatlığıyla çalabilen biri olmasının güzel olacağını söyleyen Özge Erdoğan Yeşilırmak sözlerine şöyle devam etti: “Toplu yapılardan oluşan mahallemizde komşuluk ilişkileri yok denecek kadar az. Birbirimizi tanıyacak, birlikte vakit geçirecek sosyal alanlarımız yok ve bu da komşularımız tarafından yaygın olarak dile getirilen bir eksik. Sayılabilecek daha çok eksiklik var ama hepsine dair çözüm bulmak da bizlerin elinde. Ben muhtarlık görevine geldiğim takdirde çok büyük ve kalabalık olan mahallemizin her bölgesinden temsilcilerle sorunları ve yapılması gerekenleri ortaya koyacak, süreci hep birlikte takip edecek bir yönetim hedefliyorum. Zaten adaylığımı açıkladığımdan beri her yerde de mahalle meclisleri hedefimi dile getiriyorum. Kadınların ihtiyaç ve talepleri için kadınların oluşturduğu meclisten çıkanları dikkate alacağız. Ayrıca şeffaf ve denetlenebilir bir muhtarlık yürütmek hedefindeyim. Belirli periyotlarda mahallelinin katılımına açık, geniş toplantılar yaparak bilgilendirme ve fikir alışverişi yapılmasını sağlayacağım. Atakent beni hak ettiği temsiliyet için muhtar olarak seçsin, hak ettiklerini yaşamak için seçsin, istediği takdirde yönetim sürecinin bir unsuru olmak için, şeffaf yönetim için, eleştiri ve geri çağırma hakkını elinde bulundurmak için seçsin”.

“KADINLARIN EVE MAHKUM KALMASININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ”

Muhtar olduğunda kadınların istediği sokakta, istediği vakitte yürüyebileceği aydınlık bir mahalle için çalışmalar yürüteceğini söyleyen Esenyurt Saadetdere Mahallesi Muhtar Adayı Gülperi Kara, “Kadına yönelik şiddet mahallemizde de sıklıkla karşılaştığımız sorunlarımızdan malesef, bu konuda kadın örgütleri ile dayanışma içinde olacağız, mahallemizde kuracağımız kadın meclisleri ile şiddete karşı mücadeleyi temel ilkemiz haline getireceğiz. Kadın hakları konusunda hukuki anlamda seminerler düzenleyeceğiz. Mahallemizin en büyük sorunlarından biri kreş sorunu, bu sorun kadınların çalışmasına ya da ev dışında vakit geçirmesine engel olan kadını eve hapseden bir sorun. Mahallemizde başlatacağımız kreş çalışması ile çocuklu kadınların eve mahkum kalmasının önüne geçeceğiz” dedi.

“HALKÇI BİR MUHTARLIK İÇİN ADAYIM”

Demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışı çerçevesinde kuracak sokak meclisleri ile mahallelinin sorunlarını mahallelilerle birlikte çözeceğini belirten Gülperi Kara, “Kamusal ve yeşil alanları koruyacağız ve bu alanları çocukların oynayabileceği, yaşlıların dinlenebileceği, engellilerin kolay ulaşabileceği yerler haline getireceğiz. Mahalle sakinlerinin ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşması için üretim ve tüketim kooperatifleri ile birlikte çalışacağız. Sokak hayvanlarının da mahallemizin bir parçası onları da unutmayacağız. Onlar için de bakım, barınma, beslenme ve sahiplenilmeleri için çalışacağız. Yaz aylarında çocuklarımızın bilgi, beceri ve sanatsal yönlerini geliştirebilecekleri yaz eğitimleri organize edeceğiz. Mahallemizdeki uyuşturucu sorunu ile yakından ilgeleneceğiz, mahallemizde “Uyuşturucu ile Mücadele Merkezi” kurmak için gerekli çalışmalara başlayacağız” diyerek vaatlerini sıraladı.