Müftülük zulmü can aldı

Yayın tarihi: 1 Eylül 2020 Salı 4:08 pm - Güncelleme: 1 Eylül 2020 Salı 4:08 pm

Şanlıurfa Siverek’te müftülükle sorunlar yaşayan köy imamı Osman Çilenti’ye iki hafta önce koronavirüsten hayatını kaybeden kişilerin cenazelerini yıkama görevi verildi. Koruyucu elbise verilmeyen imam Kovid-19’a yakalanarak hayatını kaybetti. Müftülük ise Çilenti cenazesine katılmadı, vefat hakkında duyuru yapmadı.

Urfa Siverek’e 35 kilometre uzaklıktaki Burçalık Köyü’nde imamlık yapan Osman Çilenti’ye, iddiaya göre müftülük yönetimiyle bazı konularda tartıştığı için iki hafta önce koronavirüsten vefat etmiş kişilerin cenazesini yıkamakla görevlendirildi. 14 imama daha aynı görev verilmişti ancak Osman Çileli, köyden cenaze yıkamak için merkeze çağrılan tek imamdı. Eğitim ve koruyucu kıyafet verilmeyen Çilenti, Kovid-19’a yakalandı ve kendini evde karantinaya aldı.

Buna rağmen müftülük yalan söylediği iddiasıyla Çilenti’yi merkeze çağırdı. Kovid-19 testinin pozitif çıktığını gösteren raporu yetkililere ulaştıran Çilenti’den hakkında daha önce tutulan iki tutanak nedeniyle savunma yapması istendi. Hasta yatağında olduğu için ilçeye gelemeyeceğini söyleyen Çilenti’den iddiaya göre, telefonla savunma alındı. Daha sonra savunmasını imzalaması için müftülükten bir kişi köye gitti. Görevli, savunma tutanağını asansöre koydu ve imzalaması için Çilenti’ye gönderdi. Evrakı imzalayan Çilenti, tekrardan asansörle görevliye ulaştırdı.

EŞİNİNİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Yeni Yaşam’dan M. Ferhat Çelik’in haberine göre, imam Çilenti ertesi gün hayatını kaybetti. Rahime Çilenti’nin iddiasına göre eşi Osman Çilenti, müftülükteki kimi usulsüzlüklere itiraz ettiği için hedef tahtasına oturtuldu. Eşi, daha önce görev yaptığı köyde lojmanlarına oturulamaz raporu verilince müftülükten ilçe merkezinde görevlendirilmesi yönünde talepte bulundu. Ancak bu talebi, “Şu an bu işlemleri yapamıyoruz” diye geri çevrildi.

‘KARŞI ÇIKARIM’ DEMİŞTİ

Osman Çilenti ise, “Eğer benzer durumda olanların tayinleri yapılırsa ben buna karşı çıkarım, kabul etmem” dedi. Bir süre sonra benzer durumdaki iki imam, köyden ilçe merkezine tayin edildi. Bu meseleler üzerinden müftülük ile ters düşen Osman Çilenti’ye temmuz ayı içinde üç defa denetleme için müftülük görevlileri gönderildi.

Birinde Çilenti caminin elektrik sorununu halletmek için ilçe merkezinde bulunuyordu. Bu yüzden hakkında tutanak tutuldu. Bir diğerinde ise köyde yaşayan yurttaşların miras sorununun çözümü için köydeki bir evde bulunuyordu. Görevliler kendisini aradığında, köy içinde olduğunu ve beş dakika içinde camiye gelebileceğini söyledi. Ancak görevliler kendisini beklemeden tutanak tutup ayrıldı.

AİLESİ KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİNİ İDDİA EDİYOR

Osman Çilenti, kendisinden telefonla savunma alınmasından bir gün sonra hayatını kaybetti. Ölüm raporuna ‘koronavirüs’ yazıldı ancak ailesi yaşatılan strese dayanamadığı için kalp krizi geçirdiğini öne sürdü. Müftülük yetkilileri ise cenazeye katılmadı, ölüm hakkında bir mesaj yayınlamadı.

“GÖNÜLLÜ OLARAK KORONALI CENAZELERİ YIKADIKLARI YALAN’

Eşinin odasından sesler duyduğunda hemen yanına koştuğunu anlatan Rahime Çilenti, şunları söyledi:

“Odasında son nefesini veriyordu. Gidip kalp masajı yapana kadar kaybettik onu. Ambulansa haber verdik, o da çok geç geldi. Onların da hatası vardı. Müftülük bu imamların gönüllü olarak koronalı cenazeleri yıkadığını söylüyor. Bu yalan. O görev verilen imamlardan biri gelip benimle görüştü, ‘Yenge biz kesinlikle gönüllü değiliz. Kimse bile bile ölüme gitmez’ dedi. Suç duyurusunda bulunmak için müftülükten hem görevlendirme kağıdını hem de savunma tutanağının fotokopilerini istedik, hala bize dönüş yapmadılar. Ben burada art niyet ararım, yardımcı olmak istiyorlarsa bir haftadır verirlerdi. Müftülük veya Sağlık Bakanlığı kim sorumluysa cezasını çeksinler. Eşimin şehit muamelesi görmesini istiyorum.”