Gagavuzya Özerk Bölgesi Valisi Evghenia Gutul, 25 Mart'ta Türkiye'ye planladığı ziyaret öncesinde Kişinev Uluslararası Havalimanı'nda gözaltına alındı. Gutul'un avukatı Serghei Moraru, 72 saatlik gözaltı süreci bitmesine yakın savcılığın ikinci bir soruşturmadan tutuklama talebinde bulunduğunu açıkladı. Gutul'un 25-30 Mart tarihleri arasında Türkiye'de Küresel Gazetecilik Konseyi ve kamu temsilcileriyle ortak projeler geliştirmek için gelmeyi planladığı öğrenildi. Söz konusu gelişmeler Moldova'daki siyasi gerilimleri artırırken, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekti.
“HAKSIZ GÖZALTI VE EK İDDİANAME DEMOKRASİYE BİR DARBE”
İnsan hakları savunucuları, Guțul’un gözaltına alınmasını “siyasi baskı” olarak nitelendirirken, Türk gazeteci Okay Deprem de “demokrasi ve medeni haklara önemli bir darbe” yorumunda bulundu ve Evghenia Guțul’un gözaltına alınmasının, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu'nun yönetimindeki endişe verici bir örüntünün parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca Moldova’nın iç istikrarı ve demokratik kurumlara saygı konusundaki huzursuzluk yarattığını belirtti.
YEREL HALK ÇAĞRI YAPTI: “DERHAL SERBEST BIRAKILMALI”
2023 seçimlerinden bu yana özerkliğini kısıtlamayı amaçlayan bir dizi yasal ve siyasi zorlukla karşı karşıya kalan Gagavuzya Özerk Bölgesi’nin Valisi Evghenia Guțul, yönetiminin zayıflatmasına yönelik baskılarla da mücadele ediyor. Moldova yetkilileri, bütçe kaynaklarını bloke ederek ve uluslararası ortaklıkları engelleyerek bölgenin bağımsız karar alma yetkisini kısıtlamayı sürdürüyor. Belirsiz koşullar altında gerçekleştirilen ve siyasi güdümlü olarak nitelendirilen gözaltı ise gerginliği ileri seviyeye taşıyor. Ancak bu sürecin temelinde geçmiş dönemlerdeki uluslarası anlaşmazlıklar da yatıyor.
Kökleri Türk boylarına uzanan Gagavuzya, Moldova’nın Avrupa ile daha derin entegrasyonuna temkinli yaklaşıyor. 2024 Anayasa Referandumu’nda Gagavuz seçmenlerin %95'inin Avrupa entegrasyonunu reddetmesi de bölgenin Rusya ile olan köklü kültürel ve ekonomik bağlarını açıkça ortaya koyuyor. Moldova'nın genel dış politika yöneliminden farklılık gösteren halk, Guțul'un derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyor. Bu olay, Gagavuzya'nın geleceği ve Moldova'nın iç siyaseti açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.