Oyuncu Arda Aydın’a, 2012 yılında Mana Alkoy'a, 2019 yılında da Nazife Aksoy’a cinsel tacizde bulunduğuna yönelik şikayetlerin ardından açılan da 2,5 yıl hapis cezası verildi.
Oyuncu Mana Alkoy 2012 yılında kendisine cinsel tacizde bulunduğunu belirterek rol arkadaşı Arda Aydın’dan şikayetçi olmuştu. 2019 yılında da Nazife Aksoy Aydın’ın kendisini taciz ettiğini söyleyerek şikayette bulunmuştu.
Aydın iddiaların asılsız olduğunu, hakkında iftira atıldığını iddia etmiş, Alkoy'un kalçasına mizansen amaçlı vurduğunu, bu davranışının taciz olmadığını ileri sürmüştü.
Aydın'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan meslektaşları olan Nazife Aksoy ve Mana Alkoy’un şikâyetlerinin ardından cinsel saldırı suçundan yargılandığı davada sona gelindi. İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Haziran 2022'de Aydın'ın 2 yıl 6 ay hapis cezası almasıyla sonuçlanan karar, İstinaf Mahkemesi tarafından da onanarak kesinleşti.
“KADIN MÜCADELESİNİN HAKLI VE KAZANILMIŞ ZAFERİ”
Mana Alkoy ve Nazife Aksoy'un avukatları tarafından şu açıklama yapıldı:
"Dava sürecinin en başından itibaren her ne kadar sanığın, müvekkillerimize ve bize karşı tutumu bu yönde olmasa da; gerek davaya gölge düşmemesi gerekse de sanığın lekelenmeme hakkını göz önünde bulundurarak, ilkelerimize uygun şekilde sessizliğimizi koruduk. Ancak bu sessiz duruşa, duruşma salonu önünde ve sosyal mecralarda asılsız iddialara dayanan saldırgan tutumla cevap verildi.
Kadınların yıllar süren mücadelesi sonucunda kazanılan “Kadının Beyanı Esastır” ilkesi hukuk ve hukukun ilkelerinden uzak dille; adeta bu davada hiçbir delil sunulmamışçasına manipüle edilmeye çalışılmıştır. Bu ilkenin kasten yanlış yorumlanması ise maalesef kadın mücadelesini değersizleştirme çabasıdır. Tüm dava süreci boyunca sanık ve vekilleri tarafından maddi olgular üzerine konuşulması gerekirken, spekülasyona başvurulmuş, tacize uğrayan kadınların “nasıl tepki vermesi gerektiği” kelime kelime dikte edilmiş, sanık ve vekilleri tarafından her duruşma öncesi güvenlik görevlileri çağrılmış, dayanışma çağrısı mesajında kadın gücünü temsil eden sembollerden “şiddete meyilli” olduğumuz yorumu maalesef duruşma salonunda dahi yapılmış, bu ve benzeri saldırgan tutumla yıldırma politikası uygulanmıştır. Hatta İstinaf Mahkemesi’nin ilk bozma kararı, adeta sanığın lehine gibi algı yaratılmaya çalışılmış ve “yargılamanın artık Nazife için yapılacağı” bizzat sanık tarafından tüm mecralarda paylaşılmıştır. Uğur Arda AYDIN yeniden ceza aldıktan sonra adeta beraat etmiş gibi kararı lanse etmiş, müvekkilimizi/müvekillerimizi kamuoyunda haksız göstermeyi hedeflemiş ve tüm bu süreç boyunca tacizlerine devam etmiştir
Dosya kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanları bulunmaktadır. Aynı oyunda görev alan herkesin tanık olarak dinlenmesi, düzenlenen raporların incelenmesi sonucu oluşturulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu’nda sanığın eylemleri gerçekleştirdiği ve olayın örtbas edilmeye çalışıldığı kanaatine varılmıştır. Bu durum ilk derece Mahkemesi’nin her iki kararıyla ve İstinaf Mahkemesi kararıyla da sabittir. Suçun işlendiğini ispatlayan tüm delillerle birlikte, İlk Derece ve İstinaf Mahkemesi kararlarında sanığın suçlu olduğuna karar verilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hem kuralları hem de hassasiyeti gereği Uğur Arda AYDIN’ın görevini sonlandıracağından kuşkumuz yok, ancak yine de sürecin takipçisi olacağız.
Tüm manipülasyon, yıldırma teknikleri ve saldırgan tutumlara rağmen; bu emsal nitelikteki karar, yıllar süren kadın mücadelesinin haklı ve kazanılmış bir zaferidir. Bu zafer, şüphesiz ki tüm kadınlar için, kadınlar tarafından alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
https://tele1.com.tr/sevgilisi-tarafindan-cinsel-saldiri-ve-darpla-suclanan-erkek-manevi-tazminat-davasi-acti-715988/