ChatGPT Google'ın yerini alabilecek özelliğini duyurdu! Herkese ücretsiz ChatGPT Google'ın yerini alabilecek özelliğini duyurdu! Herkese ücretsiz

2019 yılında yapılan ve nörodejeneratif hastalıkların anlaşılmasına katkı sağlayabilecek önemli bir deneyin sonuçları, bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. Scripps Araştırma Enstitüsü’nden moleküler biyolog Jeanne Loring, organoidlerin uzayda hayatta kalmasını “büyük bir sürpriz” olarak nitelendirerek, bu çalışmanın Alzheimer, Parkinson, ALS ve demans gibi hastalıkların etkilediği beyin bölgelerini incelemek için yeni deneylerin önünü açacağını belirtti.

ORGANOİDLER VE UZAY ARAŞTIRMALARI
Organoidler, kök hücrelerden veya doğrudan dokulardan elde edilen, organ benzeri yapılar sergileyebilen üç boyutlu hücre gruplarıdır. Yapısal ve işlevsel olarak elde edildikleri dokulara benzerlik gösteren bu hücre grupları, uzay araştırmaları için de büyük bir potansiyel sunuyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), mikro yerçekiminin insan hücreleri üzerindeki etkilerini incelemek için eşsiz bir ortam sağlıyor. Bu etkiler, yalnızca astronotların sağlığı için değil, Dünya’daki tıbbi araştırmalar açısından da oldukça değerli. Mikro yerçekimi, hastalık modelleme ve ilaç geliştirme çalışmaları için yeni fırsatlar yaratıyor.

NÖRODEJENERATİF HASTALIKLARIN İZİNDE
ISS Ulusal Laboratuvarı’ndan moleküler biyolog Davide Marotta liderliğindeki ekip, nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili sinir hücrelerinin mikro yerçekimi ortamında nasıl etkilendiğini incelemek amacıyla bir araştırma başlattı. Bu kapsamda, sağlıklı bireylerden ve multipl skleroz (MS) ile Parkinson hastalığına sahip kişilerden alınan hücreler yeniden programlanarak sinir hücrelerine dönüştürüldü. Bu sinir hücrelerinden elde edilen organoidlerin bir kısmı Dünya’da bırakılırken, diğer kısmı ISS’ye gönderildi.

UZAYDA DAHA HIZLI OLGUNLAŞTI
Uzayda bir ay geçiren organoidler, Dünya’daki kontrol grubu ile karşılaştırıldığında daha hızlı olgunlaştı. Ancak hücre çoğalmasının daha yavaş olduğu ve stresle bağlantılı genlerin daha az aktif olduğu gözlemlendi. Ayrıca, mikro yerçekimi ortamının insan kafatasındaki koşullara daha yakın olması, bu organoidlerin beyne daha fazla benzemesini sağladı. Loring, bu durumu “Kendi mikro evrenlerini oluşturuyorlar” diyerek açıkladı.

ARAŞTIRMALARIN GELECEĞİ
Araştırmacılar, Alzheimer hastalığından en çok etkilenen beyin bölgelerini incelemek ve uzaydaki sinir hücrelerinin nasıl bağlantılar kurduğunu anlamak için yeni deneyler planlıyor. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında, bu tür araştırmaların nörolojik hastalıkların tedavisi için çığır açabilecek bilgiler sunması bekleniyor.

Stem Cells Translational Medicine dergisinde yayımlanan bu araştırma, mikro yerçekimi ortamında yapılan biyolojik çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğunu gösteriyor. Loring, bu çalışmaları “Gökyüzündeyiz ama henüz temel aşamadayız” ifadeleriyle özetliyor.

Kaynak: Haber Merkezi