‘Merkez bankası aslında faiz arttırdı’

Yayın tarihi: 24 Ekim 2020 Cumartesi 11:38 am - Güncelleme: 24 Ekim 2020 Cumartesi 11:38 am

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, bugün yayınlanan yazısında Merkez Bankası’nın faiz kararıyla aslında faizi arttırdığını yazdı.

Muratoğlu yazısında, “Öyle bir yol seçildi ki; doları artırmayı da başardı! Nitekim 3 ayrı faiz söz konusu… İkisi devre dışı… Geç likidite penceresi kullanılanın adı… O da 14.75’e çıkartıldı. Seçenekler arasından bunda karar kılınmasındaki sıkıntı, “ben faiz artırmadım, kedi yaptı” demek kadar ahmakça olması…” ifadelerini kullandı.

Murat Muratoğlu’nun Sözcü’deki “Hem faizi artırdı hem doları fırlattı!” başlıklı yazısı şöyle:

Piyasaların konuştuğu tek konu Merkez Bankası’nın faizleri artırmaması… Söylentilere göre çok çalıştı ama ikna edemedi sarayı…

Zira ekonomi yönetimi iskambil destesinin sinek ikilisi… Bir başlarına yok hükümleri… Kendi başlarına karar alacak halleri var mı ki!

Nitekim Erdoğan; “Benim faiz alerjim var” demişti… Dolar kaşıntısı yan etkisi!

 

Sahi Merkez Bankası Başkanı Uysal’ı özel sektörde genel müdür yapmak isteyen tek banka çıkar mı?

Sarayı kızdırmadan, faizler yükseltildi algısı oluşturmadan bir şeyler yapmak gerekiyordu. Zira genlerine her şeyi gizli saklı yapmak işlenmiş bir kere…

Aslında faizi artırdı. Öyle bir yol seçildi ki; doları artırmayı da başardı! Nitekim 3 ayrı faiz söz konusu… İkisi devre dışı… Geç likidite penceresi kullanılanın adı… O da 14.75’e çıkartıldı.

Seçenekler arasından bunda karar kılınmasındaki sıkıntı, “ben faiz artırmadım, kedi yaptı” demek kadar ahmakça olması…

 

Ülkenin dış borcu 431 milyar dolar… Alınan karar ile dolar fırladı, borcumuz bir anda 65 milyar lira arttı! Bunu 65.000.000.000 lira diye yazayım daha iyi anlaşılsın…

Ülkede yaşayan her birey başına maliyeti 773 lira… İstanbul Sanayi Odası’nın en büyük 500 şirketinin 2019 yılı net kârından bile fazla… Sadece 2 dakikada!

Nitekim piyasalar bir kez daha dersini aldı. Ne Merkez Bankası ne ekonomiden sorumlu damadı… Erdoğan her konuda tek karar alıcı…

 

On sekiz yıldır aynı nakarat; “Faizler düşürülmeli” Kime söylüyor bunu? Ülkeyi ben mi yönetiyorum?

Burada da kalmıyor; “Faizler düşerse üretim artar, ihracat artar, bankalar değil halk kazanır.” Doğru… Düşür o zaman faizi!

 

Geç kalmanın bedeli her zaman daha fazla faiz artışıdır. Size işin gerçeğini anlatayım. Türkiye’de faizlerin düşeceğine dair en ufak bir emare yok. Yani? Faizler düşmez! Ağzınla kuş tut yine düşmez.

Faiz; enflasyonla, tasarruf oranıyla, cari dengeyle, bütçe açığıyla, siyasetle, dış politikayla, beklentilerle ve daha onlarca şeyle alakalı… Bana bunlar arasında iyiye giden tek bir konu başlığı gösterebilen var mı?

 

Faiz artışı kendisinin favori sektörü inşaatın ipini çekerdi. Zira ya yardan, ya serden vazgeçecekti! Fark etmediği ülke ekonomisine bağlı inşaat işi…

Maalesef bu saatten sonra inşaatın da helvası kavruldu. Fıstık pahalı olmasaydı üzerine konurdu. Müteahhitlerin de çoğu yolcu…

 

Bizde tasarruf ve birikim yok. Dışarıdan gelen para pınarı da kurudu. Kim nereden yeni kredi bulup yatırım yapacak? Bulsa bile para kazanamayacak.

Ülke geri vitese takmış, ekonomisi bir türlü ilerleyemiyor. Tabii ki nedeni faiz lobisi! Yoksa ülkeyi yönetenlerin ne suçu olabilir ki? Biri hayalet avcılarını çağırabilir mi? Onlarla savaşmak yönetimin en büyük hobisi…

Yazının tamamını okumak için tıklayın.