Meral Akşener’den ‘Saray’a giden CHP’li’ yorumu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. Partisinin grup toplantısında konuşan Meral Akşener, ‘Saray’a giden CHP’li’ iddiaları hakkında ”Muhalefet partilerinin sağlığı ve sıhhatiyle ilgili ilgilenmeyen yandaş medyanın CHP’ye ilgisi gözlerimi yaşarttı. ” ifadelerini kullandı.

Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

Bu çakallar sizi korumazlar gene o gün hukukun üstünlüğünü burası savunur. Anadolu’da bir söz var köpeksiz köy bulup değneksiz gezmek. Sayın Erdoğan, yönettiğiniz ülkede köpeksiz köy bulup değneksiz geziyor millet. Ama biz elimizden geleni yapacağız. Demirden korksaydık, trene binmezdik.”

“Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında olmaya devam edeceğiz.”

“Bir öğretmen olarak başta baş öğretmenimiz Atatürk olmak üzere, öğretmenlerimizin ve tüm öğretmenlerimizin gününü tebrik ediyorum. Bilir misiniz, öğretmenler evden çıkarken işe gidiyorum değil okula gidiyorum derler. İşe değil okula diyenlere selam olsun. Türkiye’nin  geleceği için göğsünü teröre siper eden öğretmenlerimize selam olsun, iktidarın ek iş yapmak zorunda bıraktığı öğretmenlerimize selam olsun. Sabredin geliyoruz, sizlere sözümdür, İyi Parti iktidarında hayat standardınız yükselecek. Öğretmenlik yeniden en itibarlı meslek olacak. Yeşili sev doğayı koru afişlere hapsolmuş bir söz değil. Nesilden nesle aktarılan bir mesajdı bu ama maalesef bu kutlu mesajdan payını almamış iktidar bir doğa katliamına daha imza attı. 15 termik santrale 2.5 yıl daha bacasız çalışmasına izin verdi. İktidar ve küçük ortağı torba yasaya doldurdukları teklifle bunu uzattılar. Bu santraller evlatlarımızı zehirlemeye 2.5 yıl daha devam edecek. Bu karara hangi vicdanla imza attılar bilmem ama üç beş para babası kasalarını doldursun diye evlatlarımızın sağlığı hiçe sayıldı. Allah sizi ıslah etsin.

‘SARAY’A GİDEN CHP’Lİ’ YORUMU

“CHP’yi merkeze alan bir tartışma ekranları kapladı. Bu konuda ilgimi çeken bir nokta var, muhalefet partilerinin sağlığı ile zerre kadar ilgilenmeyen iktidar medyasının CHP ile ilgili hassasiyeti gözlerimi yaşarttı. Gerçeklerin mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır. Kim kiminle görüştü veya görüşmedi, kim kimin kaynağı, siyaset kurumunu kim nasıl kirletiyor bir gün mutlaka öğreneceğiz. Siyaset kişisel çıkar içi değil milletin refahı, huzuru için yapılır. İyi Parti işin bu yanı ile ilgilidir.

Ekranları BBG evine çevirdiniz, ayıp yahu. Mesela ben saraya kim gitti de santral bacalarına filtre takılmasını erteleyelim diyerek Erdoğan’ı ikna edeni merak ediyorum. Seçim döneminde bu sorunu çözeceğiz dediği halde saraya kim gitti de sayın Erdoğan EYT’lileri yalnız bıraktı merak ediyorum; Saraya kim gitti de 3600 ek göstergede memurlarımızı saray kim gitti de yüz üstü bıraktı merak ediyorum.”

Devlet Bahçeli’den ‘Saray’a giden CHP’li’ açıklaması

“Son on yıla çiftçi sayımız yüzde 38 düştü. 400’den fazla insanımız toprak işlemeyi bıraktı. Tarımsal üretimde dünyanın en büyük 2. ülkesi olan Hollanda kalan tarım alanını kaybettik. BM Gıda ve Tarım örgütü tüm ülkelerde yetişen 170’den fazla mahsulün veri tabanını tutuyor. niçin biliyor musunuz çünkü bu veriler medeniyet günlüğü gibi okunuyor. Çünkü tarımı ölen ülkenin medeniyeti de ölüyor. Gelişmiş ülkeler teknolojik kalkınmanın yanına tarımsal üretimi ekliyor. Amerikan tarımının temeli olarak pamuğu ekliyorlar Her türlü teknolojiyi geliştiriyorlar ama temellerinde hâlâ pamuk var. İran petrolden başak kendine yeten bir tarımsal üretimin peşine düştü, muzun peşine düştü. Muz üretimini yüzde 1 milyon 300 bin artırdı. Kanada, 1960 yılında başladığı mercimek üretimini yüzde 464 milyon artırdı. Dünya mercimek ithalatının yüzde 80’den fazlasını yapıyor. Milyar nüfuslu Çin’i besliyorlar. Bizde ise azalıyor. Dünya tarım gerçeğinin farkında tarımı stratejik bir alan olarak görüyor. bizim tarım bakanı da patatesi ithal ediyor. İktidarın işi gücü şov yapmak Sayın Erdoğan 15 yıl aradan sonra ilk kez 21 Kasım’da yüzlerce kişiyi konuşup uzun uzun nutuk attı. 11. kalkınma planında da konuşmuşlardı yeni ekonomik programı açıklarken damat da konuşmuştu. Bütün bu konuşmaların özeti ne yapılacak, edilecek, görülecek. Yani hep aynı nakarat, gerisi bayat. “