İYİ Parti Lideri Meral Akşener, katıldığı bir TV programında siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akşener, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olma durumunda, "Herkesin aday gösterdiğini biri reddedilebilir mi?" dedi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, tv100'de yayımlanan Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum isimli programa konuk oldu.
Candaş Toılga Işık, Meral Akşener'e CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının önüne gelmesi durumunda tavrının ne olacağını sordu. Akşener, "Herkesin aday gösterdiği bir insan reddedilir mi? Elbette reddedilemez. dedi.
Işık, Kılıçdaroğlu'nın aday olması durumunda seçilebilme olasılığına ilişkin sorusuna 13. Cumhurbaşkanının Millet İttifakı'ndan olacağını belirterek Akşener, "Herkesin ittifak ettiği bir aday seçilmesin? Tek adayla gideceğiz. Bir şey daha var gözden kaçan. (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) Sistemin değişmesi için Meclis'te makul bir çoğunluk alacağız. Çalışma yapılması gerekiyor. Niçin seçim yasası değişti? İşte bunun için değişti. Bu ucube sistem Türkiye'nin içinde bulunduğu ekomomik şartlara getirdi" dedi.
MANSUR YAVAŞ VE EKREM İMAMOĞLU'NUN ADAYLIĞI
Işık, Akşener'e, "Çok popüler adayların ismi geçiyor. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi. O zaman sayın genel başkana sormuştum. Genel başkan, parlamenter sistemde kendi yetkilerinden fedakarlık edip bu sorumluluğu üstlenecek biri arıyoruz demişti. Siz de aynı fikirde misiniz?" dedi. Akşener şöyle yanıt verdi:
HAYIR OLMAZ DİYE BİR DURUMUMUZ YOK
"Aynı fikirdeyim her iki arkadaşımızın popülerliğine saygı duyorum. Bu arkadaşların adaylığı için hayır olmaz diye bir durumumuz yok. Sayın Kılıçdaroğlu, 6 masadaki başkanların insiyatifine bağladı. O masadan çıkacak olana hepimiz uyacağız. Herkeste fikrini söyleyecek. X,Y,Z bir kişi söylendiğinde biz de partimize danışacağız. Cumhur İttifakı adayımızı merak ediyor. Biz sistemin yaşattığı kötülüğün gitmesi için mücadele ediyoruz. Tayyip bey düşmanlığı değil. Bu yetkilerle 2 yıl sonra herkes değişir. Bu bir başkanlık sistemi değil. Denge denetleme yok. Afrika'da olduğu gibi tek adam sistemi."
BİZİ TERBİYE ETMEK İÇİN KULLANDIKLARI DİL KÜRTLERE KÜFÜR HALİNE GİDİYOR
Işık, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'i konuk ettiğini hatırlatarak, 6'lı masada HDP'nin de olduğunu söylediklerini ifade etti.
Meral Akşener, bu sorulara cevap vermeme kararı aldığını hatırlatarak, "Aptalca bir şey var. Bizi terbiye etmek için. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri bize bağırırken bizi HDP ile suçlarken kullandıkları o pis dilde Kürtlere küfür haline gidiyor. Benim şöyle bir hassasiyetim var. HDP ile o masada değiliz. O masada HDP'de olmadığını söylüyor. Ama HDP'ye bağırayım İYİ Parti'ye zora sokayım... Benim kalbimi yaralıyor. 31 Mart'ta ne dedi Sayın Erdoğan? Defolun gidin Irak Kürdistanı'na sonra ne oldu bizim 29 Kürt arkadaşımız ipin ucu kaçmıştı... Bizim Bitlis'te belediye meclis üyelerimizi Yeni Şafak'ta kimlik numaraları ile paylaştılar." dedi.
AKŞENER: SOYLU'NUN BAKIŞ AÇISI PATOLOJİK
Işık, Akşener'e siyasi baskılarla karşılaştığını ifade ettiğini hatırlatarak, "Bakan Soylu 6 ay bakanlık yapmış ve şehit istismarı yapmış biri konuşuyor dedi size. Yapmak istediği bir FETÖ senaryosu diyerek cevap verdi. Ve şehit taziyesi için aramadığınızı yönelik bir sitemi var" dedi. Akşener, Bakan Soylu'nun sözlerine şöyle cevap verdi:
"Sayın bakanı aramadığım doğrudur ama her şehit ailesini ararım. Hemen aramam başları kalabalık olduğu için. Onlara başsağlığı için bir şey ihtiyacı olduğu için biz burdayız derim. Şehit ailelerin hakları var çünkü. Dolayısıyla her bir şehit ailesini aramışımdır. Asker şehitlerinin bir kısmında iletişim adresi bulamadığım için bir gecikme olur ama asla ihmal etmemişimdir. Ama Soylu'yu aramak hiç aklıma gelmedi.
Bir psikiyatriste sorsak bu arkadaşı herkesin kendini babası ilan ettiğini anlarsınız. Patolojik bir bakış açısı bu. Polis bu devletin memurdur. Polisin sahibi kanundur. Yani devletin memurudur. Şimdi Sayın Soylu'nun çok tuhaf kelimeler seçme gibi bir alışkanlığı var. Soylu hep aşırı uçlarda konuşur Erdoğan'a hırsız diyen o. Sonra AK Parti'ye girdi sonra Erdoğan'ı övme konusunda ucu kaçtı. Asıl vahim olan şu içişleri bakanı bu ülkenin ciddiyet yüzüdür. İçişleri Bakanları gıybet etmez ve dedikodu etmez. Ne yapar? Bir konuda hukuksuzluk varsa yargıya götürür. 31 Mart'ta çok ilginç bir şey yaptı. Üsküdar meydanında Karamollaoğlu ve Akşener'in Kandil ile evrak imzaladığını söyledi. Bir evrak imzaladıysak o zaman derhal savcılığa iletmeliydi. Ben de Kandil'de evrak imzalamış bir vatandaş olarak ensemden tutulup götürülmeliydim. Ne yaptı güldü geçti? Soylu'nun her iddiasının mahkemeye veriyorum. Elinde ne belgese varsa teslim etsin. Benim dokunulmazlığım yoktur. 10 bin dolar alan siyasetçiyi hukuka teslim edeceğim dedi o gün bugündür bir tık yok.
AKŞENER'DEN SOYLU'YA: GIYBET BEY
Bu
Gıybet Bey'de böyle bir durum var. Polisler ile ilgili bir kararaname çıktı. Tayinlerle ilgili bölge meselesi karıştı. Bu gençlerin aile hayatına dinamit çalışma barışlarına dinamit olan bölge tayin meselesi çıktı. Bununla ilgili bana polislerden ve ailelerinden çok ulaşan oldu. Böyle şeyleri tweet ile geçiştirmem grup konuşmama koyarım. İkincisi çalışma meselesi. Yorgunluktan ölüyor bu insanlar. Sayın Erdoğan'a dedim ki bunu düzelt bu çalışmaya saygı gösterin dedim. Çok ilginç bir şey oldu. Bu çalışma meselesi düzeltildi. Son aldığım bilgiye göre tayin meselesi de düzeliyor" dedi.
https://tele1.com.tr/aksener-konustu-soylu-geri-adim-atti-595410/