Meral Akşener’den Erdoğan ve Trump’a İsmet İnönü’lü cevap

Yayın tarihi: 15 Ocak 2019 Salı 7:26 am - Güncelleme: 15 Ocak 2019 Salı 8:06 am

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan İyi Parti Genel Başkanı ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yaptığı tehdide yeterli karşılık verilmediğini savunurken, İsmet İnönü’nün dönemin ABD Başkanına söylediği ” Bay Başkan, Yeni bir dünya kurulur, ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur” sözü hatırlattı

Akşener’in konuşmasından satır başları:

Partinin grup toplantısında bazı illerin belediye başkan adaylarını da açıkladı

Sakarya: Cihan Kolip

Kocaeli: Serdar Kaman

Konya: Oğuz Şimşek

Kastamonu: Levent Dikmen

Ağrı: Taner Söylemez

Rize: Yakup Özkan

Öyle bir medya duvarıyla karşı karşıyayız ki, birkaç TV dışında sözlerimizi veren yok. Türkiye gerçeği bu. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günüydü. Mesleğini hakkıyla yapan tüm basın çalışanlarını kutluyorum. Cumhurbaşkanı son 16 yıldır uyguladığımız reformlar basının özgürlükçü yapıya kavuşmuştur dedi. Şaka gibi. Burası neresi bilmiyorum ama Türkiye olduğunu sanmıyorum.

İYİ Parti bugünlere ambargoları aşarak geldi. Söyleyecek sözü olan ne yapar eder milletine ulaşır. Hakikat er geç ortaya çıkar hak yerini bulur. İYİ Parti cesaretle emekle alın teri ve inançla buralara gelmiştir. Ekranlarda 24 saat bizi gösterin diyecek halimiz yok. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bir yolunu bulur sözümüzü milletimize ulaştırırız.

‘RESMİ MAKAMLARA GÖRE 4 MİLYON İŞSİZ VAR’

İktidar hakikatin önüne ne duvar örerse örsün milletimiz er ya da geç olanı görüyor. Milletimizin gerçek gündemi ekonomi. Neden? Çünkü gerçeğin kendisini yaşıyor. İktidar istiyor ki herkes onların anlattıklarını konuşsun. Milletin gündemi aş, iş, ekmek. Tablo ortada. Enflasyon 16 yıl aradan sonra yüzde 20’nin üzerinde. Resmi makamlara göre 4 milyon işsiz var. İş bulmaktan ümidini kestiği için başvuru yapmayanları da eklediğinizde rakam 6 milyona ulaşıyor. Geçenlerde 100 kişinin alınacağı iş için tam 4 bin kişi müracaat etti. Damadın dengelendik dediği manzara bu. Milleti kandırmak için eski rakamları sunuyorlar. Milletimizi aldatmayın diyorum. Türkiye için taş üstüne taş koyan her kimse Allah razı olsun. Cumhuriyet tarihinde yapılan ne varsa yakıp döküyorsunuz. Dünya ekonomileri büyürken biz de büyümüşüz. Havuzun suyu yükselirken biz de yükselmişiz. Millete masal anlatmaktan vazgeçin.

TRUMP’IN AÇIKLAMALARINA TEPKİ

Nitekim, Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “Dostum” dediği Amerika Başkanı Trump’ın,, Türkiye’nin operasyon ihtimaline karşı, sosyal medyadan yaptığı açıklama büyük talihsizliktir..

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı diyor ki; Kürtlere saldırırlarsa, Türkleri ekonomik olarak mahvedeceğiz..

Sayın Trump’a seslenmek isterim;

Türk devleti, Kürtlerle değil, teröristlerle mücadele ediyor..

Yıllarca, Ortadoğu’daki kaoslarda, per-perişan yollara düşen mazlumlara, hep Türkiye kucak açmıştır..

Türk milleti ve Türk devleti saldırmaz, katletmez..

Türkiye bölgeye girerse, milli güvenliğini tehdit eden teröristlere haddini bildirmek için girer..

Aziz milletim;

Ekranlarda Amerikan Başkanı’ndan Avrupa liderlerine kadar herkese atar-gider yapılıyor ya..

Kanmayın.. Düşman ilan ettiklerinin isteklerini, ertesi gün yerine getiriyorlar..

Çünkü ortada bir devlet duruşu yok..

Bakın ben size Devlet adamlığı nedir, bir örnek vereyim..

1964 yılında, Türkiye Kıbrıs’a harekat hazırlıklarına başlar.. Bunun üzerine Haziran ayında, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Johnson, Başbakan İsmet İnönü’ye bir mektup yazar ve der ki;

-Kıbrıs’a harekat yapamazsınız.. Verdiğimiz NATO silahlarını da kullanamazsınız..

Başbakan İnönü bu mektuba, diplomatik bir dille yanıt verir,, ve sonunda da noktayı koyar;

-Bay Başkan, Yeni bir dünya kurulur, ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur.

Amerikan Başkanı’na verilen cevap bu; “Yeni bir Dünya kurulur.. Türkiye de bu dünyada yerini bulur..

Peki bugün ne oluyor?

Fırat’ın doğusuna harekat hazırlığına başlayan Türkiye’ye, yine bir Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump, sosyal medya üzerinden mesaj verip, “Suriye’de güvenli bölge oluşturacağız.. Türkiye Kürtlere saldırırsa, ekonomisini mahvederiz” diye tehdit ediyor..

Türkiye’den açıklamalar peş peşe geliyor.. Deniyor ki; “Güvenli bölge falan yok.. Tehtite papuç bırakmayız..”

Peki aynı günün akşamına ne oluyor? Bakın ertesi gün falan da değil, aynı günün akşamına..

Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Trump’la telefonda görüşüyor..

Sonuç?

Yapılan açıklama net; “Trump ve Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturulması konusunda görüş alışverişinde bulundu..”

Başka?

“Türkiye ile Amerika’nın ekonomik ilişkilerinin devamı konusunda fikir birliği sağlandı..”

Yani..

Yanisi şu;

55 yıl önce Amerika Başkanı’na had bildiren bir devlet geleneği, bir devlet duruşu var Türkiye’nin..

55 yıl sonra bugünse,, hem de aynı gün içinde, tehdit edenin istediği noktaya gelen bir iktidarı var, Türkiye’nin..

Tarihimize bakın lütfen; Yedi düvele meydan okuyan Mustafa Kemal’den başlayın.. İnönü’nün had bildiren duruşuna bakın.. Cumhuriyet tarihi, Süleyman Demirel’in, Bülent Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın, yeri ve zamanı geldiğinde, Türk devletinin onuru için dik duruşlarının örnekleriyle doludur..

Bir yanda, yokluklar içinde Johnson’a meydan okuyan bir Başbakan,,, diğer yanda, varlık içinde Amerikan başkanına boyun eğen Cumhurbaşkanı..

Yakışmıyor sayın Erdoğan.. Emin olun yakışmıyor..

‘DAMAT BU İŞLERDEN ANLAMAZ’

Her şey bu kadar güllük gülistanlıksa neden her hafta sürekli yeni ekonomik paketler açıklıyorsunuz…İşler iyiye gitmiyor. Bu paketlerin hiçbiri de çözüm olmuyor. Ekonominin dümenindekiler bu işi bilmiyor. Ülkede tarımın hali ortadayken, Ziraat Bankası’nın borazan müteahitlerin, yandaş medyanın, spor kulüplerinin desteklenmesi için kullanılması yazıktır ayıptır günahtır. Spor takımlarına destek için mi yoksa kendi kurdukları takımların milyonlarca dolarlık transferleri için mi bu kaynağı ayırıyorlar bilemiyoruz. İstihdamı, üretimi artırmadıkça her hafta paket açıklamak zorunda kalırsınız. Damat bu işlerden anlamaz ama bunlar seçime kadar zaman kazanılması için yapılan yatırımlardır.

‘KAYNAĞI DOĞRU BULMANIZ LAZIM’

İnşallah seçimden sonra yeni bir 94 krizi yaşamayız. Türkiye’de 80 milyonluk elektrik faturasını ödeyemeyecek yaklaşık 10 milyon nüfus var. Bir sürü rakam sıralıyorsun ama gerçek bu. Çalışanların yüzde 43’ü asgari ücretli. Türkiye 2019’a 10 yıldır ürettiği ekonomik problemlerle girildi ve bunun faturası vatandaşımıza kesiliyor. Milletimiz kullandığı su için 5 elektrik ve internet için 7 çeşit vergi ödüyor. Pırlantadan vergi alınmazken kitaptan yüzde 18 vergi alınıyor. Vergi de ve gelir de adalet Türk milletinin mutlaka gözetmesi gereken bir haktır. Bugüne kadar yaptığımız çağrılarda asgari ücret zammı gerçekleşti. 24 Haziran seçimlerinden önce, düşmüş kredi ve kredi kartı borçlarını biz devlet olarak satın alacağız dedik. Bize kaynağı nereden bulacaksınız dediler. Bize inanmadılar ama bugün daha küçük çaplı bir işi yapacaklarını açıkladılar. Buradan uyarıyorum. Kaynağı doğru bulmanız lazım. Kaynağı doğru kullanmak gerekir dedim. Ama iktidarın çarçur politikaları devam ediyor.

Hasta garantili hastaneler için 12 milyon dolar lira. Bu parayla 3 tane Yavuz Sultan Selim köprüsü yapılabilir. Türkiye ve milletimizin parasını 5 müteahhite verdiler. Dünya 5’ten büyüktür. Türkiye de bu 5’liden büyüktür. Adalet mi bu.