Menzil’i eleştiren Başkapan’a polisten ölüm tehdidi

Yayın tarihi: 6 Mayıs 2021 Perşembe 10:14 am - Güncelleme: 6 Mayıs 2021 Perşembe 10:16 am

Erdoğan’ın yeğeni tarafından tehdit edildiğini söyleyerek ses kayıtlarını sosyal medyada yayınladıktan sonra tutuklanan Nuri Başkapan’ın Menzil tarikatını eleştirdiği için “Sivas’ta yaşayan bir komiser tarafından tehdit edildiği” ortaya çıktı. Başkapan, bir zamanlar Erdoğan için “Ona çok büyük hayranlık besliyorum, canımı bile veririm” diyecek kadar AKP’liydi ancak İmamoğlu’nun kampanyasına 50 TL bağış yaptıktan sonra kapının önüne konuldu.

Gazeteci Barış Pehlivan, Cumhuriyet’te kaleme aldığı “Kimin tutuklandığını biliyor musunuz?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Erdoğan’ın yeğenini hakaretle suçlayan Nuri Başkapan tutuklandı

Pehlivan, “Ona çok büyük hayranlık besliyorum, canımı bile veririm” diyen Nuri Başkapan’ın, Menzil tarikatını eleştirmesinin ardından neler yaşandığını anlattı.

Pehlivan, “Nuri Başkapan bir gün Facebook’tan Menzil tarikatını eleştirdi. Yorum geldi altında; ‘Azrail’in olur, canını alırım’ yazıyordu. Ölüm tehdidinde bulunan Ahmet Eker adlı biriydi. ‘Sivas’ta komiserim’ diye de ekliyordu. Başkapan ise en iyi bildiğini yaptı, suç duyurusunda bulundu” diye yazdı.

Pehlivan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Ertuğrul Bilda’nın Çöpçüler Kralı’ndaki unutulmaz repliğidir: ‘Yaza yaza düşürdüm hükümeti!’ Bir tutuklama haberini okuyunca, filmdeki o karakter geldi aklıma. ‘Yaza yaza hapse düştü’ dedim kendi kendime.

SES KAYDI YAYINLADI

Nuri Başkapan’dan bahsediyorum. Erdoğan’ın yeğeni tarafından tehdit edildiğini söyleyerek suç duyurusunda bulundu. Sonuç alamadı. Kendisine karşı ağır küfürlerin olduğu bir ses kaydı yayımladı, tutuklandı. Garip mi? Cezaevi koğuşunun anahtarı yine “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıydı.

Halbuki bir zamanlar Erdoğan için ‘Ona çok büyük hayranlık besliyorum, canımı bile veririm‘ diyecek kadar AKP’liydi. Öyle ya, çok eskiden beri tanışıyorlardı, Rize’den hemşeriydiler.

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın referansıyla İBB’ye girdi. Ancak ne zaman ki İmamoğlu’nun kampanyasına 50 TL bağış yaptı, kendisini kapının önünde buldu. Gelin görün ki belediye CHP’ye geçip işe geri alınınca, Başkapan da CHP’ye üye oldu. Pek hatırlanmaz, zamanında Kılıçdaroğlu hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu.

İmamoğlu’na bağış yaptığı için işten çıkarılmıştı! İBB’deki işine son verilen Nuri Başkapan hakkında yeni gelişme

MENZİL’İ ELEŞTİRİNCE POLİSTEN TEHDİT

Evet, Nuri Başkapan demek dilekçe demekti. Gün gelir, Erdoğan’a ihtarname çekmek ister, noterde gözaltına alınır. Gün gelir, SADAT’ın ve Diyanet’in ‘darbe planı yaptığını’ iddia eder, savcıyla kavgaya tutuşur. Gün gelir, AKP kongresine ‘insan öldürmeye tam teşebbüs’ soruşturması açılmasını ister, soluğu adliyede alır.

Sadece bu kadar mı? Değil. Sedat Peker’in insanları ölümle tehdit ettiğine dair ihbarda bulunur, ‘ifade hürriyeti’ denir. Osman Öcalan’ı yayına alan TRT’ye terör soruşturması ister, ‘basın özgürlüğü’ diye karar çıkar. Ama o yılmaz ve hatta bazı suç duyurularından sonuç da alır.

Örnek mi?

Nuri Başkapan bir gün Facebook’tan Menzil tarikatını eleştirdi. Yorum geldi altında; ‘Azrail’in olur, canını alırım’ yazıyordu. Ölüm tehdidinde bulunan Ahmet Eker adlı biriydi. ‘Sivas’ta komiserim’ diye de ekliyordu. Başkapan ise en iyi bildiğini yaptı, suç duyurusunda bulundu.

Polis memurunu, ‘telefonumu başkası karıştırmış’ savunması kurtaramadı. Hakkında hapis kararı ve disiplin cezaları verildi. En son ‘Sıra sana da gelecek’ diyen ve kendisinin Cumhurbaşkanlığı’nda çalıştığını iddia eden bir başka polisle davalıktı. O dosya sonuçlanmadan sırası geldi, hapse girdi.

Yani, demem o ki… Birkaç satırlık tutuklanma haberlerindeki isimlerin çarpıcı hayat öyküleri olabiliyordu. Onlardan birini okudunuz.”