Kamu emekçileri toplu iş sözleşmelerinde(TİS) iyileştirme istiyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bugün, 16 Ağustos çarşamba günü greve gidileceğini duyurdu. Kamu-İş Genel Sekreteri Özgür Aras ise yazılı bir açıklamada bulunarak, "Kamu emekçileri; 2024-2025 yılları TİS sözleşmesi taleplerinin gerçekçi enflasyon oranlarına göre belirlenmesini istiyor. Gelir adaletsizliği ortadan kaldırılmalı ve sermayeye servet transferinden vazgeçilmelidir" dedi.
Kamuda memurların toplu iş sözleşmelerinden doğan memnuniyetsizliği devam ediyor. Memurlar artan enflasyon ve vergi dilimlerinin karşısında gelirlerinin arimesinden rahatsız ve iyileştirme talep ediyor.
KESK GREV DUYURDU
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bugün Twitter'dan yaptığı paylaşımla 16 Ağustos'ta grev kararı aldıklarını duyurdu.
KESK'in Twitter'dan yaptığı paylaşımında, "Demokratik, grevli #GerçekBirTİS için, ekonomik, sosyal, özlük, demokratik haklarımız için 16 Ağustos Çarşamba grevdeyiz" denilirken yapılan açıklamada ise talepler şöyle sıralandı:
"Brüt 8.138.89 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğinin taban aylık katsayısına dahil edilmesini, emekli kamu görevlilerinin de bu artıştan yararlanmasını;
2024 yılı artışı bu yeni katsayı üzerinden yapılmasını;
Eş yardımının 3.310 TL'ye, çocuk yardımının her çocuk için 2.220 TL'ye çıkarılmasını;
Büyükşehirlerde 7.500 TL, diğer şehirlerde 5.000 TL KIRA YARDIMI verilmesini;
Kamuda en az maaşı alan kamu emekçisi maaşının, 2024 Ocak itibari ile 47 bin 500TL'ye, diğer şehirlerde görev yapıyorsa 45 bin TL'ye çıkarılmasını, bu tutarların her üç ayda bir yoksulluk sınırındaki artış oranında güncellenmesini ve büyümeden pay eklenmesini
Gelir Vergisi matrahia esas tutarın yıllık %15' geçmeyecek şekilde düzenlenmesini, Gelir Vergisi diliminin %15'te sabitlenmesini
Vergide adaletin sağlanmasını, dolaylı vergilerin düşürülmesini, Servet Vergisi getirilmesini;
Aylık 3.325 TL yemek yardımı verilmesini;
Tüm kanu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmesini;
Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge sözünün tutulmasını, 1. Dereceye yükselen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesini;
Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını;
Mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı temel alınarak artırılmasını;
4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta %20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak %70 ile %105 bandına çekilmesini;
Tüm kamu emekçilerine aylık 50 metre küp doğalgaz karşılığı üzerinden yakacak desteği verilmesini;
Hukuksuz ve keyfi olarak OHAL-KHK'leri ile ihraçların tüm haklarıyla işine geri dönmesini Servis imkanından yararlanamayan kamu emekçilerinin Türkiye genelinde kamu ulaşım araçlarından ücretsiz faydalanmasını;
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması yasasının geri çekilmesini;
Tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, görevde alım ve yükselmede mülakatın kaldırılmasını, liyakatin esas alınmasını;
Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin öğrenim durumlarına göre diğer hizmet sınıflarına sınavsız atanmalarını;
Ayrımsız tüm çalışanları kapsayan, meslek hastalıklarının tanımlandığı yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasasının hayata geçirilmesini;
Haftalık çalışma süremizin 35 saate düşürülmesini;
0-6 yaş grubundaki çocuklarımız için tüm kamu kurumlarında bir an önce ücretsiz kreşlerin açılmasını;
Kadın kamu emekçilerine: çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulmasını;
190 sayılı ILO Şiddet ve Taciz Sözleşmesinin onaylanmasını;
İstanbul Sözleşmesi'nin hukuksuzea tesh edilmesinin iptal edilmesini;
Doğum öncesi 8. doğum sonrası 24 haftalık analık izni ve sonrasında 6'şar ay devredilemez ebeveyn izninin olmasını;
Kamuda engelli istihdamının arttırılmasını, engelli kamu emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesini;
Özelleştirmelere son verilmesini, kamu kaynaklarının sermayeye aktarılmasına son verilmesini istiyoruz"
https://twitter.com/KESK1995/status/1689988864524406784
https://tele1.com.tr/kesk-izmirde-grev-icin-tarih-verdi-tuik-verileri-baz-alinan-teklifi-kabul-etmiyoruz-894647/
KAMU-İŞ: BUGÜN DÜNDEN PAHALI YARINDAN UCUZ
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Özgür Aras ise, "Bugünün dünden pahalı, yarından ucuz olduğu ekonomik kriz koşullarından geçiyoruz. Gelir adaletsizliği ortadan kaldırılmalı ve sermayeye servet transferinden vazgeçilmelidir. Emekli olup da ayakta kalmaya çalışan ya da ücretiyle ay sonuna getirmekte zorlanan kamu emekçileri insanca yaşam istemektedirler" açıklamasını yaptı.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Özgür Aras, yazılı bir açıklama yaptı. Aras’ın açıklaması şöyle:
"Bugünün dünden pahalı, yarından ucuz olduğu ekonomik kriz koşullarından geçiyoruz. İktidar krizi derinleştiren politikalar uygulamakta ve seçim sonrası ekonomik krizin tüm faturasını halkın sırtına yüklemektedir. Bugünün dünden pahalı, yarından ucuz olduğu ekonomik kriz koşulları yaşanmaktadır. Ülkenin gerçek gündemi olan ‘zamlar, hayat pahalılığı, açlık, işsizlikle’ ilgili gerçekçi adımlar atılmamaktadır.
TÜİK’in resmi enflasyon hesabı ile ENAG’ın, Kamu-Ar’ın enflasyon hesapları arasında büyük fark var. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı aydan aya değil haftalık, hatta günlük olarak değişiklik göstermektedir. TÜİK’in işsizlik ve istihdam görünümü ile gerçekler arasında büyük uçurum vardır. TÜİK, mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,6, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 24,2 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2023 Haziran ayında 3 milyon 337 bin oldu.
"AKP VE BANKALARI YANLIŞ POLİTİKALARIN SANCILARINI ÜLKEYE YAŞATMAKTADIR"
Hatırlanacağı üzere temmuz ayının zamlı ücretleri çalışanların cebine henüz girmeden art arda vergi zamları getirilmişti. Asgari ücrete yüzde 35, memur maaşlarına altı aylık enflasyon artı kök ücrete yansıtılmayan 8 bin 77 lira seyyanen zam gelmişti. Emekli maaşları için ise oran yüzde 25’te kalmıştı. Ülkedeki yüksek enflasyon, döviz kurunun yükselişi ve TÜİK manipülasyonlu rakamları üzerinden maaş artışları milyonlarca emekçiyi kriz koşullarıyla baş başa bırakmıştır. Kısaca akaryakıttan gıdaya her kalemde peş peşe gelen zamlar karşısında emekçiler çaresizdir. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, milyonlarca emekçi ve ailelerinin yaşamlarını sürdürülemez noktaya getirdi. AKP iktidarı ve bakanları uzun süredir yanlış ekonomi politikalarının derin sancılarını ülkeye yaşatmaktadır.
"AKP EKONOMİK KRİZİN KOŞULLARINI EMEKÇİLERİN SIRTINA YÜKLEMEMEMLİ"
Bu koşullarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon artışının önümüzdeki birkaç ayda devam edeceğini, seçim sonrasında yapılan zamlar hakkında ise ‘Bütçe dengelerini iyileştirmek, depremin yaralarını sarmak için yaptığımız bazı vergi düzenlemeleri var’ ifadesini kullanmıştır. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise Orta Vadeli Program çalışmaları kapsamında vergi sisteminin sadeleştirilmesi çalışmalarından bahsetmiştir.
Türkiye’de vergi gelirlerinin yüzde 30’u gelir ve kurumlar vergisi kaynaklı, doğrudan vergilerdir. Buna karşılık yüzde 70’i tüketim sırasında satın almalarda herkesin aynı şekilde yüklenip ödediği dolaylı vergilerdir. Bir vergi reformundan söz edilecekse, bunun ilk ayağı dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki dengesizliğin giderilmesidir. Vergi sistemlerinde en önemli unsurun adalet olduğunu belirtiyoruz.
AKP iktidarı; yaşanan ağır tabloyu görmezden gelmemeli ve ekonomik kriz koşullarını emekçilerin sırtına yıkmaktan vazgeçmelidir.
"BUNLAR IMF POLİTİKALARIDIR"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak diyoruz ki: Siyasi iktidarın önündeki ekonomi modeli; sermayeyi kurtarma ve ekonomik krizin faturasını tüm emekçilere yıkma planı vardır. Bu politika IMF politikalarıdır.
Ücret, enflasyon, işsizlik verilerine baktığımızda gerçek yaşamı doğrulayan veriler görmüyoruz.
"TİS'LER GERÇEKÇİ ENFLASYONA GÖRE BELİRLENMELİDİR"
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle işçi ve kamu emekçileri açısından enflasyona endeksli ücret/maaş düzenlemesi uygulamasının anlamını yitirdiği anlaşılmıştır. Enflasyon verilerinin sağlıklı olmaması nedeniyle, ücret artışları belirlenirken açlık ve yoksulluk sınırı ve temel yaşam maliyetini esas alan yeni bir yöntem uygulanmadıkça emekçiler enflasyon karşısında ezilecektir. Enflasyon ve işsizlik acilen düşürülmelidir. Enflasyon farkı kamu emekçilerine ve işçilere aylık ödenmelidir. Kamu emekçilerinin ve işçilerin ücret artışlarını zaten enflasyon karşısında erimektedir. Kamu emekçileri; 2024-2025 yılları TİS sözleşmesi taleplerinin gerçekçi enflasyon oranlarına göre belirlenmesini istiyor.
"VERGİ YÜKÜ EMEKÇİLERE YIKILMAMALIDIR"
Vergi yükünün büyük bölümü emekçilere yıkılmıştır. Gelir vergisinin büyük bölümü ücretlilerden kesilmesi sonlandırılmalıdır. Ücretli çalışanların vergi kesintisi yüzde 15 ile sabitlenmelidir. Gelir adaletsizliği ortadan kaldırılmalı ve sermayeye servet transferinden vazgeçilmelidir. Emekli olup da ayakta kalmaya çalışan ya da ücretiyle ay sonuna getirmekte zorlanan kamu emekçileri insanca yaşam istemektedirler"