Mavi Marmara’da hayatını kaybeden Cengiz Songür’ün oğlu İsmail Songür TELE1’e konuştu

Mavi Marmara olayında babası Cengiz Songür’ü kaybeden Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Songür, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın samimi pozlarına ilişkin TELE1’den Rabia Azra Sözcü’ye konuştu.

Kamuoyunda “One Minute” olayı olarak da bilinen ve 2009 yılındaki Davos zirvesinde Erdoğan ile dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez arasında yaşanan gerginliğin üzerinden 13 yıl geçerken, iki ülke arasındaki ilişkiler 2010 yılında Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyla kopma noktasına gelmişti. İsrail’in saldırısında 10 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti. Mavi Marmara’da hayatını kaybedenlerden Cengiz Songür’ün oğlu ve aynı zamanda Mavi Marmara Derneği’nde de başkanlık görevini yürüten İsmail Songür, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile Erdoğan’ın kameralara verdiği samimi pozlarla ilgili konuştu. Songür, şunları söyledi:

“KATİLLERİN ELİNİ TUTARAK TÜRKİYE’NİN MİRASINA HAKARET ETMİŞTİR”

“Türkiye ve İsrail’in ticari faaliyetleri hiç durmadı, ancak gelinen noktada Türkiye’nin ticari alanda İsrail’e bir ihtiyacı yok. Türkiye’nin artık duracağı tarafa karar vermesi gerekiyor. İsrail yalnızca kendi ülkesinde değil, diğer ülkeler de ve Türkiye’nin doğusundaki terörü de finanse ediyor, onların silahlarıyla terör eylemleri yapıldı. Orta Doğu’da yapılan terör eylemlerinde de İsrail’in parmağını görüyoruz. Türkiye siyasi olarak büyük bir yanlışın eşiğinde. Türkiye, sadece 20 yıllık AKP iktidarından ibaret değil, kültürel bir mirası ve bin yıllık bir geçmişi var. Bu miras adalet üzerine şekillenmiştir. Türkiye, haydutların, hırsızların ve katillerin elini tutarak bu mirasa hakaret etmiştir. Üzülerek söylüyorum; şu an iktidar partisine gönül vermiş insanların çoğu, Cumhurbaşkanı’nın antisiyonist söylemlerinden dolayı ve Orta Doğu’daki -söylemde bile olsa- terörist yapılanmasına karşı olduğunu söylemesi nedeniyle ona gönül vermişti. Halkın iradesine rağmen Ankara’da bunların üst düzey protokolle karşılanmalarını gerçekten akıllıca bulmuyoruz. Şu an geldikleri nokta üzücü ve komik.”

İsrail Cumhurbaşkanı ile görüşen Erdoğan Filistin hassasiyetimizi paylaştık dedi

“ERDOĞAN ADALET KAVRAMINI YERLE BİR ETTİ”

“Türkiye, geçmiş tarihte İsrail ile birkaç kırılma noktası yaşamıştır. Bunlardan biri ‘one minute’ krizi, bir diğeri Mavi Marmara krizi. Mavi Marmara’da, uluslararası sularda hukuka aykırı bir şekilde saldırı düzenlendi ve 10 kişi şehit oldu. Burada Türkiye’nin vatandaşın hakkını savunması gerekirken, 10-12 yıldır çözülemeyen hukuki bir mücadele hala devam ediyor. Türkiye mahkemeleri adalet ile değil, otoriteden gelen emirler doğrultusunda hareket ediyor. Adalet denilen şey, devletin temel taşlarından biridir. Bu taş yerinden oynarsa bütün sistem sallanır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet kavramını yerle bir etmiş durumda. Daha Mavi Marmara ve Filistin’de yaşanan dramın hesabı sorulmamış durumda.”

“ONLARLA ASLA EL SIKIŞMAYACAĞIZ DİYORDU”

“Bölgede etnik olan Filistinlileri yok sayarak, bölgeye sonradan gelmiş, haydutluk ve hırsızlıkla bölgeyi işgal etmiş İsrail ile böyle bir anlaşmaya gitmeleri siyasi ve akıl olarak dumura uğradıklarını gösterir. Çok değil yalnızca iki yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail için Orta Doğu’da yaşayan bir virüstür, teröristtir, biz onlarla asla el sıkışmayacağız diyordu. Sanki onlar hiç yaşanmamış gibi, İsrail bayrağını Türk bayrağının yanına asarak şanlı tarihimize hakaret etmiştir. Bu yanlıştan dönmedikleri sürece, halkın iradesi buna karşı gelecektir. Bu yanlıştan bir an önce dönmelerini temenni ediyoruz.”

Herzog buraya geldi, aynı gün aynı saatlerde Batı Şeria’nın bir bölgesinde 3 çocuk şehit edildi. Herzog’un geldiği uçağın üzerinde de barış, gelecek, kalkınma gibi mesajlar vardı. Buraya gelip mesaj vererek Filistin’deki saldırılarını artırdı. Şunu soruyorum; Bu yakınlaşma Akdeniz’de bulunan rezervlerin üzerinedir. Peki bu gaz kimin? Bu gaz Filistinlilerin gazı. Bunu ben söylemiyorum, uluslararası hukuk söylüyor. Bulunan rezervler Gazze açıklarında. Türkiye’nin karar vermesi gerekiyor. Biz oradaki sömürücülerin Afrika’daki madenlere yaptığı gibi oradaki patronlarla madenleri dünyaya mı satıp onlar gibi mi olacağız, yoksa bu konuda verdiğimiz sözleri unutmayarak, bu gaz Filistin’in hakkıdır ve muhatabım onlardır mı diyeceğiz? Türkiye’nin Enerji anlaşması tabi ki hoşumuza gider ancak bu anlaşmayı kiminle yapacağımız önemli.”

Songür, tazminat konusu hakkında ise Mavi Marmara ailelerin verdikleri ortak bir karar nedeniyle konuşma taraftarı olmadığını söyledi.

Davutoğlu: Erdoğan yalvar yakar İsrail Cumhurbaşkanını Türkiye’ye getirdi