Maraş katliamının 41’inci yılı… Nasıl başladı, neler yaşandı?

Yayın tarihi: 19 Aralık 2019 Perşembe 2:34 pm - Güncelleme: 19 Aralık 2019 Perşembe 2:50 pm

100’den fazla yurttaşın hayatını kaybettiği, yüzlerce yurttaşın yaralandığı Maraş Katliamının üzerinden 41 yıl geçti. 1978 yılında Kahramanmaraş’ta Alevi yurttaşların hedef alındığı katliamın yıllarca süren yargılamalarda 29 idam ve 7 müebbet kararı verildi.

12 Eylül faşist darbesine giden süreçte 7 güne yayılan katliamda,  resmi rakamlara göre 100’den fazla kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı, 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi. Resmi olmayan beyanlara göre ise hayatını kaybedenlerin sayısı 500’ün üzerindeydi. Katliamla ilgili 804 kişi hakkında dava açıldı; sanıklardan 29’u idam, 7’si müebbet hapisle, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı.

CHP Maraş Milletvekili Ali Öztunç: Arşivler ortaya çıkartılsın

ÖNEMLİ ROL OYNAYAN 68 KİŞİYE ULAŞILAMADI!

Olaylarda Alevi yurttaşlara ait 200’ün üzerinde ev yakıldı, yüze yakın iş yeri tahrip edildi. Yirmi üç yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza aldı. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı.

19 Aralık’ta kentteki Çiçek Sineması’na, o dönemin ender milliyetçi filmlerinden biri olan, Cüneyt Arkın’ın başrol oynadığı Güneş Ne Zaman Doğacak’ın gösteriminde, saat 21:00’de patlayıcı madde atılması olayların fitilini ateşledi.

Bu bombanın Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatları ile ülkücü bir genç olan Ökkeş Kenger tarafından atıldığı daha sonraki iddialar arasında yer aldı.

Bunun üzerine kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırdı.

Kahramanmaraş valisi Tahsin Soylu’nun kente askeri güç gönderilmesini talebi ‘uygun’ bulunmadı.

24 Aralık’ta saldırıların güvenlik görevlilerine yönelmesi üzerine, halkla çatışmayı önlemek gerekçesiyle kentteki bütün polisler görev dışı bırakıldı. Sünni kesim bundan istifade ederek Aleviler üzerindeki baskılarını arttırdı.  Bir hafta süren saldırıları önlemek amacı ile kente, Kayseri ve Gaziantep’ten askeri birlikler gönderildi.

DAVA SÜRECİ

804 kişi hakkında dava açıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürdü. Sanıklardan 29’u idam, 7’si müebbet, 321’i de 1-24 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı.

İdam ve müebbet dışında hapse mahkum edilenlere 1/6 oranında indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Sıkı yönetim mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu.

Üç müdahil avukat öldürüldü
Katliamın müdahil avukatları Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de öldürüldü.

Hapse mahkum edilenlerin cezaları ise 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu ile ertelendi. Hükümlülerin cezalarının ertelenmesinin ardından serbest bırakıldı.