Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Sinan Aygün'ün 'rüşvet' iddiaları sonrası 'belediyeye kayyum mu atanacak' sorusuna, 'bunu yaydılar. Benim böyle bir endişem yok. Yaydılar özellikle. Çünkü seçildiğimden beri bazı çevreler yayıyorlar kendi kendilerine. Seçimin bittiğinden hâlâ haberleri yok' diye yanıt verdi.
Sinan Aygün, Ankara Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerinin ve Mansur Yavaş’ın kendisinden 25 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi,
bugünkü köşe yazısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Ankara’daki rant iddialarına yönelik olan konuşmasını aktardı.
Selvi’nin yazısının ilgili bölümü şöyle:
Türkiye birkaç gündür eski CHP milletvekili Sinan Aygün’ün TOGO kuleleriyle ilgili Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı hedef alan iddialarıyla çalkalanıyor.
Sinan Aygün, TOGO kuleleriyle ilgili olarak kendisinden 25 milyon lira rüşvet istendiğini iddia ediyor. Mahkeme kararını yerine getirdiğini belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise haksız kazanç elde edilmesine müsaade etmeyeceğini söylüyor. Konu yargıya taşındı.
Sinan Aygün’ün basın toplantısını izledikten sonra, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la konuştum. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin görüşmesi nedeniyle yarım kalan görüşmeyi daha sonra tamamlamak durumunda kaldık.
Bu olay hakkında daha önce Sinan Aygün’le konuştunuz mu?
Mansur Yavaş: Sinan Aygün’le hiç görüşmedim. Hayır. Israrla görüşme talepleri oldu. Ben de görüşmedim. Çünkü elimizde bir mahkeme kararı var. Onun bize ne söyleyeceği belli. Israrlı bir şekilde kendinin haklılığını anlatacak.
Sinan Aygün başka kimseyi arıyor mu?
Yavaş: Sadece Cumhuriyet Halk Partili üyeleri değil, diğer partileri de arıyor. Hatta diyor ki Cumhuriyet Halk Partililere ‘Siz bu işi halledin, AK Partilileri, MHP’lileri bana bırakın’ diyor. İYİ Partili bir meclis üyemizi bir yüksek yargıç arıyor ve bir tehdit gönderiyor. ‘Mansur Yavaş eğer bunu istinafa götürmezse ceza alır’ diyor. Yani dolayısıyla görüşecek bir konu yok. Biz kararımızı zaten baştan verdik. Bütün arkadaşları ikaz ettik. Bir mahkeme kararı var. Biz buna uymak zorundayız.
Saat 17.00’de istinaf mahkemesine yapılan başvuruyu saat 17.45’te neden çektiniz?
Yavaş: Biz o gün belediye meclisi toplantısındayız. Şikâyet dilekçesinin bir yerinde diyor ki ‘Ben gündüz vakti hukuk müşavirini aradım, ‘Ne yaptınız?’ diye sordum. Dedi ki bana, ‘Bizim belediye başkanımız kesinlikle istinafa gidilmemesi yönünde talimat verdi’ diyor. Bunu biliyor. ‘Ben bunun üzerine Mansur Yavaş’a ulaşmak istedim, ulaşamadım’ diyor. Benim bu talimatıma rağmen 1. Hukuk Müşavirvekili Saraynaz Karahan, ne olur ne olmaz genel sekretere onaylatamadık diye, orası biraz karanlık, siz anlarsınız ne demek istediğimi, o gidiyor, istinaf ediyor. Benim meclis toplantısından gelir gelmez bilgim oluyor. Yanımda tanıklar var, ağzıma geleni saydırdım, ‘Sen benim talimatımı nasıl yerine getirmezsin, tersine davranırsın’ diye. Hemen anında görevden alıyorum ve anında da teftişe sevk ediyorum. O da o korkuyla gidiyor, istinaftan vazgeçiyor. Hukuk müşaviri hakkında da soruşturma devam ediyor. Yapmayacaktı, benim talimatıma rağmen.
Mahkeme süreçleri hakkında avukatınız sizi bilgilendirmiyor mu?
Yavaş: Avukat Mehmet Ali Alan, aynı davada hem Sinan Aygün’ün avukatı, hem belediyenin avukatı, hem TOGO’nun avukatı Mimarlar Odası’na karşı. Burada bir menfaat çatışması her zaman olur. Oldu işte neticede. Ben gitmedim. Birincisi, bu suç. İkincisi, Sinan Aygün’ün nisan ayında verilen mahkeme kararından haberi var. Bizim haberimiz yok. Bizim ta temmuz ayında hukuk müşavirinin avukat Mehmet Ali Alan’a sorması sonucunda haberimiz oluyor. Mehmet Ali Alan’a da 20 veya 22 Mayıs’ta tebliğ ediliyor. Duyurmuyor bize.
Sayın Aygün’ün ‘25 milyon rüşvet istendi’ iddiası var.
Yavaş: Elinde patladı. Verdiği dilekçede ‘Benden şahıslarına para istediler’ demiyor. Böyle bir para istendi mi, istenmedi mi, istendiyse ne için, bunu söylemiyor. Özellikle hepimizi zan altında bıraktı. Ve şimdi de açıklıyor, ‘Benden okul için istediler’ diyor. Okul için isterken zorla isteme yok ki. Zaten eski plan notunda 32 derslik bir okul yapacağına söz vermiş. ‘Abi bunu bile yapmamışsınız’ diyorlar. Onu da kalkıyor ‘Kaç paradır bir okul ya’ falan filan derken, bunu bu şekilde konuşturuyor. Kayıt altına alması da yanındaki ortakların taktiği eğer kayıt varsa. Dün arkadaşlar ısrarlı bir şekilde açıkladı. ‘Bizim korktuğumuz bir şey yok, açıklamazsan şöylesin böylesin’ dediler. Açıklamıyor da.
Belediye meclis üyeleri sizin talimatınızla mı Sinan Aygün ile görüştü?
Yavaş: Hayır, Sinan Aygün ile görüşme değil, Sibel Aygün. Meclis üyesi zaten sık sık ziyaret eder, bunlar eskiden beri meclis üyesi oldukları için. O gün yine aynı şekilde ziyarete gitmişler. Hatta tahmin ediyorum, Sibel Hanım kendi davet etmiş. Çünkü dönüşte de orada Sinan Aygün bana küfür etmeye başlayınca rahatsız olmuşlar, çıkmışlar. Sibel Aygün getirmiş ve aynı araçla da dönmüşler zaten.
Size küfür mü ediyor?
Yavaş: Küfür etmiş. Ondan sonra ‘Ben’ demiş ‘Recep Tayyip Erdoğan’la uğraştım, Melih ile uğraştım, Mansur kim oluyor’ demiş.
Görüşmeden sonra size bilgi verdiler mi?
Yavaş: Yok, yok. Bana niye bilgi verecekler? Böyle bir şey yok ki zaten. Küfür ettiğini de söylemediler. Yeni duydum, konu edilince ortaya çıktı. ‘Ne oldu, işin aslı ne?’ diye sorduktan sonra daha yeni anlattılar.
‘Belediyeye kayyım mı atanacak’ diye bir tartışma gündeme geldi.
Yavaş: Bunu yaydılar. Hayır, benim böyle bir endişem yok. Yaydılar özellikle. Çünkü seçildiğimden beri bazı çevreler yayıyorlar kendi kendilerine. Seçimin bittiğinden hâlâ haberleri yok.
Kılıçdaroğlu size destek verdi mi?
Yavaş: Ben kendisine durumu ilk günden beri duyurdum. ‘Böyle bir mahkeme kararı var ve biz bunu uygulayacağız, bilginiz olsun. Mutlaka size gelecektir bir şekilde. Israrcı da olacaktır ama bizim şeyimiz net’ dedim. Sayın Genel Başkan da ‘Hukuk neyse gereğini yaparsın, sen zaten hukukçusun’ dedi, başka bir şey de söylemedi.