Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına ilişkin konuştu. Yavaş, "Belediye başkanı görevden alınırsa mutlaka belediye meclisinden birinin onun yerine seçilmesi hukuka, seçmen iradesine daha uygundur. 5-10 yıl önce yapılan telefon konuşmalarına bakılarak tutuklama yapılırsa iktidar çevrelerinden kimse dışarıda kalmaz. Bizim bazı şikayet ettiğimiz insanların incelemeleri yapılmadı. Hukukta çifte standart olmaz. Masumiyet karinesi esastır. Varsa bir suç delilleri karartma ihtimali yok, sabit ikametgah sahibiyse en azından tutuksuz yargılanmak suretiyle kendisine savunma imkanı verilmesi daha uygundur" ifadelerini kullandı.

ESENYURT'A NEDEN GİTMEDİ?

Yavaş Esenyurt'taki mitinge katılmamasından farklı anlamlar çıkarıldığını kaydederek şunları söyledi:

"Söylenilmesi gerekeni söyledik. Orayı gitmememiden de farklı anlamlar çıkarıldı. İl başkanlarımız burada. Belediye başkanlarımızın çoğu da gidemedi, herkesin kendi programı var. Çankaya Belediye Başkanı temsilen gitti. Ankara İl Başkanımız burada gereken açıklamayı yaptı biz de yanında bulunduk. Farklı anlamlar çıkarılması kişilerin kendi yorumudur diye düşünüyorum."

Özgür Çelik: Demokrasiye darbe vuran rejimle mücadele etmeyi sürdüreceğiz Özgür Çelik: Demokrasiye darbe vuran rejimle mücadele etmeyi sürdüreceğiz

Yavaş, "Mitinge katılmamanızın başka sebepleri var mı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Başka sebepleri önümüzdeki günlerde konuşulur, çıkan duruma göre konuşulur. Tabi şu bizim zorumuza gidiyor; 2023 seçimlerinde suçlandığımız olaylara bakılırsa net tavır koymamıza rağmen bu şekilde haksız bir suçlamayla iktidar çevreleri oy aldı. Yine aynısını yapıyor.

ÖCALAN TEPKİSİ

Bir yandan bebek katili, terörist başı olduğu hem yerel mahkemelerce hem İnsan Hakları Mahkemesi tarafından kesinleşmiş birisine bir rol, bir makam verilmeye çalışılıyor. Bir yandan bu tür operasyonlarla Cumhuriyet Halk Partisi terörle ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Bir bebek katilinin, cezası kesinleşmiş birisinin TBMM'de konuşsun denmesinin karşısında konuşulacak konu kalmamıştır. Muhatap kimdir? Suçu kesinleşmiş birisinin muhatap alınması yanlıştır. Yine Kürt kökenli vatandaşlarımızı kimin temsil ettiğine kim veriyor? Birçok insanda şiddetli bir biçimde hem DEM Parti hem de terörist başının kendilerinin temsilcisi olarak gösterilmesine karşı çıkıyor. Konuşulacak şey hukuktur ve TBMM'dir. Kapalı kapılar ardında bir pazarlık varsa biz onu bilemeyiz ama her şeyin kamuoyu önünde şeffafça yapılması toplumu rahatlatacaktır."

Kaynak: HABER MERKEZİ