Mansur Yavaş peşini bırakmadı… Ve Melih Gökçek yargıda

Yayın tarihi: 12 Şubat 2021 Cuma 8:45 am - Güncelleme: 12 Şubat 2021 Cuma 8:45 am

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden istifa ettirilen eski başkan Melih Gökçek dönemine ait yolsuzluklar Mansur Yavaş tarafından belgelendi ve mahkemeye taşındı. Saygı Öztürk konuyu Sözcü gazetesinde bugün yayınlanan köşesine taşıdı.

 

Göreve geldiği günden itibaren önceki dönemlerde yapılan yolsuzluklara savaş açan Mansur Yavaş, Melih Gökçek dönemi yolsuzluklarını yargıya taşıdı.

 

Öztürk’ün bugünkü yazısı şöyle:

“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa ettirilen Melih Gökçek, kendi dönemine ilişkin yolsuzluk iddiaları savcılıklara taşındıkça, televizyona çıkıp Mansur Yavaş’ı, elinde salladığı gerçekliği tartışmalı belgelerle sıkıştırmayı çalışıyor.

Gökçek, televizyonda, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki uygulamaları “FETÖ taktiği” olarak da niteliyor, FETÖ’cülerin belediyede etkili olduğunu da öne sürüyordu. Mansur Yavaş’ın, Gökçek gibi konuşmayacağını herkes bilir. Ekrana çıkıp tartışmak yerine olayı yargıya taşıdı.

“SAHTE BELGE DÜZENLİYOR”

Melih Gökçek dönemine ilişkin yolsuzluğun, rantın boyutunu, Mansur Yavaş düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Yavaş’ın, Gökçek dönemine ait asıl bombasını yakında patlatacağını ve bunun Ankapark’la ilgili olduğunu öğrendim. Bilinenlerden çok farklı iddialar yer alacak gibi gözüküyor. Bu konu hayli gizli tutuluyor. Gökçek, bu açıklama öncesi Yavaş’ı televizyonda şöyle suçladı:

“Adamlar 16 tane sahte evrak düzenlemiş. Şimdi adam gidiyor İzmir’e evrak topluyor. Faturanın içerisinde yazıyor. Atarak söylüyorum, çalı grubu ardıç diyelim 1 lira 80 kuruş. Belediye bundan 10 milyon adet almış 8 liradan, 9 liradan almış. 8 liradan alınca, 7 liradan alınca o fark 1 lira. 10 milyonda ne ediyor 70 milyon ediyor. ‘Melih Gökçek dönemindeki bürokratlar 70 milyonu cebe attı’ diyor. Bizim aldığımız ardıçlar 2 litrelik saksılardaydı. Mukayese edebilmeleri için bu ikisini faturalarda onun vasfının ne olduğunu yazması lazım. Müfettişler ne yapıyor, elleriyle rakamlar yazıyor. Şu kadar büyüklükte, çapta. Aldık bir inceledik her taraf sahtekarlık.”

İŞİN GERÇEĞİ

Gökçek’in iddiasına karşılık, Mansur Yavaş’ın avukatı Hilmi Güllü’nün, cevabından bir bölüm aktaralım:

– İzmir/Ödemiş’e müfettişler değil, 2019 yılı Ankara Bilirkişilik Bölge Kurulu listesinde yer alan bilirkişiler gitmiştir. Faturaların açıklama kısmında bulunan yazılar bizzat işletme sahipleri tarafından eklenmiştir. Sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen üreticiler, satımı yapılan bu bitkilere ilişkin üzerinde bitkisel şartnamede aranan özelliklerde bitkilerde herhangi bir nitelik bilgisinin (litre ya da saksı ağırlığı, gövde çevresi, boy vb.) olmaması nedeniyle işletme sahibi tarafından fatura üzerine açıklayıcı mahiyette bilgiler eklenerek yine işletme sahibi tarafından ‘Aslı gibidir’ ibareli kaşe ve mühür basılarak belgeler bilirkişilere sunulmuştur.

– Bilirkişilerce bu işletmeden, 2019 yılı için ayrıca rayiç birim fiyatı teklifi alınmadığından, sahte olduğu iddia edilen ancak gerçek olan geçmiş yıllara ait ilgili faturalar, yaklaşık maliyet hesabında kullanılmadı, örnekleme yöntemiyle, geçmiş tarihlerin fiyat gerçekleşmelerinin yansıtılması maksadıyla kullanıldı. Bu fatura, gerçekleşmelerinin daha da altında teklif fiyatlar tablolara yansıtıldığı ortadadır.

İFADE VERDİ

Fidancılık işletmecisi Serkan Yoldaş, programın yayınlandığı gün belediyeye gönderdiği dilekçede, Gökçek’in iddiasına karşı şunları yazdı:

“2019 yılında kasım ayı içinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen bir inceleme kapsamında görevlendirildiği anlaşılan bilirkişi heyeti, işletmemize gelerek ellerinde yer alan teknik şartnamedeki (ebat, litre ya da saksı ağırlığı, gövde çevresi gibi) nitelikleri belirlenmiş bitki (çiçek, çalı, ağaç) kalemlerine göre rayiç birim fiyat teklifi talebinde bulunmuştur.

Verilen teknik şartnamede yer alan bazı bitki kalemlerine ilişkin, kendilerine yardımcı olmak adına, geçmiş yıllarda farklı aylara ait söz konusu kalemler ile ilgili olarak tarafımızca kesilmiş faturalar ve müstahsil makbuzları kendilerine verilmiştir. Bilirkişi heyetinin, o esnada yaptığı ayrıntılı incelemede, faturalar üzerinde bitki kalemlerinin niteliklerinin belirtilmemiş olduğunun söylenmesi üzerine, bizzat tarafımca, söz konusu faturalarda yer alan bitki kalemlerinin nitelikleri açıklayıcı ve gerçeğe uygun bilgi mahiyetinde yazılarak, şirket kaşesi, şahsımın imzası ve ‘aslı gibidir’ ibaresiyle birlikte, kendilerine yeniden teslim edilmiştir. Dolayısıyla, TV ekranında gösterilen faturada yer alan ibareler tarafımca yazılmak suretiyle bilirkişi heyetine verilmiştir.”

Avukat, suç duyurusunda, “Gökçek’in amacı, müvekkili açıkça karalamak ve kamuoyunda ‘Mansur Yavaş’ın evrakta sahtecilik suçunu işlediği’ izlenimini yaratmak ve kamuoyu nezdinde küçük düşürmek, itibarsızlaştırmaktır. Tüm iddiaları sadece Mansur Yavaş’ın onuru ve saygınlığını zedelemeye yöneliktir” diyor.

C. Savcısı, sahte belge düzenlediği öne sürülen firma sahibinin tanık olarak ifadesine başvurdu. Bu kişi, “Melih Gökçek beni aradı” dedi ve ilginç bir iddiada bulundu. Onu da pazar gününe bırakalım…”