Prof. Dr. Naci Görür, "Bilim Teknoloji Evreni" programında Alp Yanardağ'ın sorularını yanıtladı. Görür, Türkiye'deki depremler, levha hareketleri ve deprem hazırlıkları konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
DEPREMLER DOĞAL BİR SÜRECİN SONUCU
Prof. Dr. Naci Görür, depremlerin dünyanın doğal bir süreci olduğunu belirtti. Dünya yüzeyinin parçalı levhalardan oluştuğunu ifade eden Görür, bu levhaların hareketlerinin fay hatlarını oluşturduğunu ve depremleri tetiklediğini söyledi. Görür, "Deprem, dünyanın yapısına özgü bir olay. Kimseyi cezalandırmak için değil, doğanın bir gerçeği olarak gerçekleşiyor," dedi.
LEVHA HAREKETLERİ VE TÜRKİYE’NİN KONUMU
Türkiye’nin kritik levha sınırlarında bulunduğunu vurgulayan Görür, bu sınırların Arap, Afrika ve Anadolu levhalarının etkileşimiyle oluştuğunu ifade etti. Doğu Anadolu Fayı ve Kuzey Anadolu Fayı'nın Türkiye'deki en etkin fay hatları olduğunu belirten Görür, bu fayların geçmişte büyük depremlere neden olduğunu hatırlattı. Görür, 6 Şubat depremlerinin de bu hareketlerin bir sonucu olduğunu söyledi.
ENERJİ TRANSFERİ VE YENİ DEPREM RİSKİ
Alp Yanardağ’ın "6 Şubat depremleri sonrası bölgede büyük bir deprem beklenebilir mi?" sorusuna yanıt veren Görür, büyük fayların kırıldığı alanlarda uzun bir süre büyük deprem beklenmeyeceğini söyledi. Ancak çevredeki küçük fay hatlarına enerji transferi gerçekleştiğini ve bu bölgelerde depremlerin olabileceğini belirtti. Görür, "Malatya’da yaşanan 5.9 büyüklüğündeki deprem, 6 Şubat depremleri sonrası enerji transferi ile öne çekildi," dedi.
YÖNETİCİLERİN BİLİMSEL BİLGİYE İHTİYACI VAR
Deprem hazırlıklarının şehir yönetiminde hayati önem taşıdığını belirten Görür, yerel yöneticilerin deprem bilincine sahip olması gerektiğini söyledi. Görür, "Depremleri anlamayan, önlem almayan bir yönetici, şehir güvenliğini sağlayamaz. Çağdaş şehirciliğin temeli deprem hazırlıklarıdır," ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL GERÇEKLER VE TOPLUMSAL BİLİNÇ
Prof. Dr. Görür, depremlerin bilimsel gerçeklere dayanarak ele alınması gerektiğini söyledi. Halk arasında yaygınlaşan yanlış inanışların bilime aykırı olduğunu vurgulayan Görür, "Depremleri ahlaki ya da dini bir ceza olarak görmek, bilime ve inancımıza karşı büyük bir iftiradır. Bu tür yaklaşımlar, halkımızın bilinçlenmesini engelliyor," dedi.
Görür, Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve depremlerle yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyledi. "Deprem riski hiçbir zaman sıfırlanamaz. Bu yüzden bilimsel çalışmalara ve şehir planlamasına öncelik vermeliyiz," ifadelerini kullandı.
Görür’ün açıklamaları, deprem hazırlıklarının önemini bir kez daha gündeme getirdi.