Mahkemeden Bakan Soylu’nun ‘uşak’ ve ‘alçak’ sözlerine ‘ifade özgürlüğü’ kararı

Yayın tarihi: 19 Ekim 2020 Pazartesi 1:33 pm - Güncelleme: 19 Ekim 2020 Pazartesi 1:33 pm

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Kürtler Üzerine Bazı Trajikomik Deneyler’ başlıklı yazısı nedeniyle Prof. Dr. Baskın Oran’a hakkında kullandığı ‘uşak’ ve ‘alçak’ ifadelerini, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirdi, manevi tazminat talebini reddetti.

İçişleri Bakanı Bakan Süleyman Soylu, Baskın Oran’ın 23 Haziran 2017’de hiçbir yorum taşımaksızın birbiri ardına kronolojik olarak sıralanmış gazete haberlerinden oluşan ‘Kürtler üzerine bazı trajikomik deneyler’ başlıklı yazısıyla ilgili olarak sosyal medya hesabından “Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” ifadelerini kullanmıştı.

BASKIN ORAN HAKKINDA TAKİPSİZLİK

Soylu’nun paylaşımının ardından İstanbul Başsavcılığı’nın Baskın Oran hakkında başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti.

Takipsizlik kararının ardından Prof. Baskın Oran, Süleyman Soylu hakkında kendisine “alçak” ve “uşak” diyerek kişilik haklarını zedelediği gerekçesiyle manevi tazminat davası açmıştı. Soylu’nun avukatı ise bu dava dilekçesine, “… davacının söz konusu yazısının şiddete teşvik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör örgütü propagandası içerdiği”ni savunarak yanıt vermişti.

Prof. Dr. Oran ise davanın duruşmasında hâkime, “Bana davalının tweet’iyle yöneltilen sözlerin, benim tarafımdan davalıya aynen yöneltilmesi halinde ne karar verecek idiyseniz, o şekilde karar vermenizi talep ediyorum. Eğer ben Bakan Soylu’ya ‘Kendisini devlet adamı diye pazarlamış, yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Süleyman Soylu’ diye hitap etseydim ne olurdu? Sadece onu düşünerek karar veriniz, yeter” sözleriyle seslendi.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ…”

Oran’ın tazminat davasını reddeden mahkeme, kararın gerekçesini, “Soylu’nun ‘suç unsuru taşıdığını değerlendirdiği’ eylemler konusunda halkı bilgilendirdiği, devlete ve güvenlik güçlerine ağır eleştirilere cevap verme hakkını kullandığı, kişilik hakları ve ifade özgürlüğünü hedef almaksızın Baskın Oran’ı eleştirdiği ve bunun ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki yaratacağının söylenemeyeceği…” şeklinde açıklandı.