‘Lütfi Elvan görevdeyken TL mevduat düzenlemesini kabul etmedi’

Yayın tarihi: 21 Aralık 2021 Salı 10:20 am - Güncelleme: 21 Aralık 2021 Salı 10:20 am

AKP’li Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yapılan kabine toplantısının ardından açıkladığı ‘TL mevduatındaki yeni düzenlemeler’ seçeneği, Halk Tv yazarı Barış Soydan’ın kaynaklarından aldığı bilgiye göre, eski Hazine Bakanı Lütfi Elvan‘ın da önüne getirilmiş, ancak Elvan risklerden dolayı bu seçeneğe karşı çıktığı belirtildi.

Soydan’ın haberine göre Erdoğan’ın açıkladığı TL mevduatlarındaki yeni düzenlemelerinin, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın 2018 yılında önüne geldiği ancak Elvan’ın bu durumu kabul etmediği belirtildi. Soydan Elvan’ın tepkisini şu şekilde yazısına taşıdı:

“O dönemde dolardaki tırmanışı kontrol altına almak için çeşitli politika seçenekleri gözden geçirildi ve bunlar arasından uygulanabilir olanları içeren bir tedbir seti çalışıldı.

Kaynaklarımdan öğrendiğime göre dün açıklanan TL’ye kur garantisi sistemi de masaya getirilen alternatifler arasındaydı. Ama bu sistemin “önemli riskler içerdiği” kanaatine varılmıştı. Çünkü uygulama, tıpkı bugünkü gibi TL mevduat sahiplerine kurdaki gelişmelere göre sağlanacak ilave getirinin Hazine kaynaklarından aktarılması esasına dayanıyordu. 2018 yılında yapılan değerlendirmede, TL mevduatın tamamına böyle bir hak tanınmasının, olası kur senaryolarında kamu maliyesi açısından çok yıkıcı etkiler çıkarabileceği sonucuna ulaşılmıştı. Bunun üzerine uygulama daraltılarak belli miktarda/yüksek montanlı mevduat için veya belli vadeler için (6 ay ve üzeri gibi) uygulanması seçeneği çalışıldı.

ELVAN: BU UYGULAMA ÜST GELİR GRUBUNA ‘SERVET TRANSFERİ’ ANLAMINA GELİR

Beş risk tespit edildi:

Al-satlarla elde edilecek kâr, dönem sonunda gerçekleşecek kur farkı ilave getirisinden çoğu zaman yüksek olabilir.

Bir kere bu uygulama hayata geçirilirse sona erdirilmesi kolay olmaz.

TL mevduat sahiplerinin tamamı bu hakkı talep eder.

Mevduat sahipleri uzun vade için bu riski almak istemezler.

Kur dalgalanmalarından faydalanmak için sadece kısa vadede tutabilirler.

Bu riskler nedeniyle 2018 yılında çalışılan bu politika rafa kaldırıldı, bunun yerine Merkez Bankası “kitapta” yazanı yapıp Rahip Brunson krizinden bir ay sonra 625 baz puanlık kallavi bir faiz artırımına gitti. Dolar yatıştı, TL mevduata kur garantisi gibi olağanüstü önlemlere gerek kalmadı.

2018 yılında sakıncalı görülerek rafa kaldırılan seçenek bu yıl raftan indirilerek eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a da sunuldu.

Öğrendiğime göre bazı Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının ısrarla desteklediği bu öneriye Lütfi Elvan, yukarıda anlattığım sakıncaları sebebiyle karşı çıktı. Bu sistemin kontrolden çıkması halinde ve/veya olası bir büyük kur şokunda kamu maliyesinin ağır darbe yiyeceğini, bunun sonucunda ülke risk priminin iyice artarak kur şokunu daha da derinleştireceğini anlattı.

Elvan ayrıca bu uygulamanın toplumun bazı kesimlerinden diğerine (yani birikim sahiplerine veya üst gelir grubuna) servet transferi anlamına geleceğini de ifade etti.

Adına faiz artışı denmeyerek epik faiz artışı yapıldı