Lugansk Halk Cumhuriyeti İçişleri Bakan Yardımcısı ve komünist lakaplı komutan Vitaliy Viktoroviç Kiselyov, Polonya'nın Ukraynalı nasyonalistlere kucak açacağını söyledi.
Rusya Federasyonu’nun başlattığı askeri harekât ile patlak veren ve büyüyen savaş Donbass’ta tüm hızıyla sürerken, Donetsk Eyaleti’nde yer alan kritik önemdeki şehir Mariupol’ün tamamen düşmesiyle gözler çoktandır ağırlıklı olarak Lugansk bölgesine çevrilmiş durumda. Her ne kadar Donetsk tarafında da muharebe Avdeevka kenti civarında yoğunlaşmış durumdaysa da, toplamda esas büyük çarpışmalar serisi halen Lugansk yönünde. Papasnaya’dan Lisiçanska, oradan Severadonetsk’e değin, Lugansk Vilayeti’nin Donetsk sınır hattına yakın orta batısındaki büyük muharebe aylardır kesintisiz olarak devam ediyor. Biz de hem bu vesileyle, hem de nam-ı diğer Lugansk Halk Cumhuriyeti’nde (LHC) bulunmamız vesilesiyle LHC bölgesindeki savaşın öne çıkan komutanlarından birisi ve aynı zamanda halen LHC İç İşleri Bakan Yardımcısı olan, "Komünist" lakaplı Vitaliy Viktoroviç Kiselyov ile Lugansk’ın şehir merkezinde buluşmak suretiyle kısa bir söyleşi gerçekleştiriyoruz.'UKRAYNA SAFLARINDA ONBİNLERCE GÖNÜLLÜ-PARALI ASKER'
Kiselyov ile Lugansk merkezde bir mekândaki buluşmamızda sadece güncel savaşa dair değil, genel olarak bu büyük savaşın gittiği yönü ve olası tüm gelişmeleri de birlikte değerlendiriyoruz. Kiselyov öncelikle halen geniş Donbass bölgesinde on binlerce Ukrayna askerinin bulunduğunu, tabii ki bunların yoğunluklarının daha çok Donetsk tarafında olduğunu aktarıyor. Ukrayna tarafının yani Ukrayna Silahlı Kuvvetleri (VSU) ile onların bünyesinde hareket eden bütün aşırı sağcı, Neo-Nazi tabur ve alaylarının toplam muhtemel kayıplarını soruyorum kendisine. 'Yalnızca Donbass’ta otuz ila kırk bin arasında' diyor. (24 Şubat öncesinde Donbass’ta takriben 150 bin VSU mensubu bulunuyordu) Elbette kesin rakamı kestirmek sıcak savaşın devam ettiği koşullarda hemen hemen imkânsız. Vitaliy Viktoroviç, VSU’nun asker rezervi açısından halen Batı yönünden beslenmeye devam ettiğini belirterek, Çerkassi bölgesi’nden gönderilen birlikleri buna örnek olarak gösteriyor. Konu yabancı savaşçılara geldiğinde ise, pek çok kişi için abartılı gibi gelecek bir rakamı ifade ediyor: 20 ila 30 bin arasında gönüllü – paralı yabancı askerin Ukrayna sahasında olduğunu söylüyor. Öte yandan, birkaç aşamalı “seferberlik” süreciyle de yüz binlerce kişinin daha düzenli Ukrayna Ordusu’na katılmakta olduğuna dikkat çekiyor komutan Kiselyov.'UKRAYNA REJİMİ NÜKLEER SİLAH GELİŞTİRİYOR'
Vitaliy Viktoroviç’in kendisi sözü Türkiye’nin Ukrayna’ya yapmakta olduğu silah sevkiyatına, askeri araç satışına getiriyor. Türk devletinin halen Romanya üzerinden Ukrayna’ya dönük satışını sürdürdüğünü, bunlar arasında 1.5 tona kadar mühimmat taşıyabilen, “Bayraktar” adıyla bilinen yeni nesil SİHA’ların da olduğunu belirtiyor. Olabildiğince teknik ve nesnel açıdan bakıldığında, sahada da adeta herkesin dilinde olan Bayraktar’ların gerçekten de ne derede kritik bir rol oynayıp oynamadıkları şeklindeki sorumu soruyorum kendisine. Bayraktar – SİHA’larının hala mühim bir askeri rol oynadıklarını kabul eden Kiselyov, bunların en çok yoğunluk gösterdikleri bölgenin Donbass ila Zaporojye olduğunu ekliyor. Ünlü komutan, bazı tank ve zırhlı personel taşıyıcıların da İsrail ve Türkiye’den temin edildiğini ileri sürüyor. Arada oldukça iddialı bir tahminini de dile getirmekten çekinmiyor Vitaliy Viktoroviç, o da; Kiev Rejimi’nin Rovna ve Khmelnitski kentlerinde yer alan nükleer santrallerde pekâlâ atom bombası geliştirmekte olabileceği.'BELARUS ER YA DA GEÇ MEVCUT SAVAŞA AKTİF OLARAK KATILACAK'
Söz nükleer bombadan açılmışken, bunun biraz ayrıntısına girmek istiyorum açıkçası. Bunun, büyük ihtimalle askeri terminolojideki moda tabir ile “kirli bir bomba” olacağını ve ‘Toçka-U’ gibi klasik Sovyet füzelerine pekala entegre edilebileceğini / takılabileceğini vurguluyor, aynı zamanda iç işleri bakan yardımcılığı görevini sürdüren Kiselyov. “Yalnız Toçka – U’ların menzillerinin bildiğim kadarıyla salt 120 km. kadar olduğunu, bunlara takılacak bir nükleer başlığın ne kadar “efektif” olacağı” şeklindeki soruma ise “Ukrayna hâlihazırdaki teknolojisiyle bile bunların menzilini 300 hatta 400 km.’ye kadar çıkarabilecek güçte” cevabını veriyor. Sohbetimiz ilerledikçe ve derinleştikçe ben ansızın konuyu değiştirmek suretiyle sözü Belarus’un, bu büyük konflikteki konumuna getiriyorum. Sovyetler Birliği’nin son iki yılında askerliğini Belarusya’nın Bitevsk yöresinde yaptığını dile getiriyor Vitaliy Kiselyov. Bu eski ufak Sovyet cumhuriyetinin de er ya da geç şu anki savaşa aktif olarak katılacağı şeklindeki naçizane öngörümü paylaştığını ifade ediyor. Beyaz Rusya’nın her açıdan ufuktaki muhtemel büyük “Doğu Avrupa Savaşı”na iştirak etmesi durumunda sonucun ülkenin Rusya’ya bağlanması olduğunu da sözlerine ilave etmekten imtina etmiyor.'POLONYA, UKRAYNALI NEONAZİLERİN YENİ VE PERİYODİK ÜSSÜ OLMAYA ADAY'
Röportajımın odağı bu andan itibaren Donbass’tan tamamen çıkarak genel jeopolitik mevzulara kayıyor. Vitaliy Viktoroviç bir ara çok önemli bir iddiayı dillendiriyor. Ona göre, Belarus’ta 2020 yaz sonundaki darbe girişiminin deyim yerindeyse komuta merkezi eş güdüm halinde Kiev – Lvov ve Varşova’ymış, yani Polonya ve Ukrayna yönetimleri. Polonya’nın bu kadar çok sayıda Ukrayna’lı mülteci ile eninde sonunda baş edemeyip ekonomik krize sürükleneceğini ileri süren Kiselyov, Polonya’nın Ukrayna’nın Batı kesimlerini almak gibi de bir gizli ajandasının olduğunu iddia ediyor. Bu noktadan devam etmek suretiyle, ultra sağcı askeri yapılanmaların, insanlığa karşı savaş suçu işlemiş ve işlemeyi de sürdüren pek çok Ukrayna askeri birliğinin, süreç içerisinde Rusya ve Donbass ordularından kaçarak Polonya tarafına belli sürelerle kaçıp sığınacağına işaret ediyor. Polonya’daki Nazi ve faşistlerin ilgili Ukrayna askeri birimlerini yeniden hazırladıktan sonra ülkeye geri yollayacağını kaydediyor. Polonya’nın onları elinde uzun süre tutamayacağını, en fazla birkaç ay bulundurmak suretiyle, silahlandırıp ve donatıp Ukrayna’daki çatışma noktalarına geri göndereceğini tahmin ediyor.'GÜNEYDOĞU UKRAYNA TOPYEKÛN BAĞIMSIZ DA OLABİLİR, RUSYA İLE DE BİRLEŞEBİLİR'
Kiselyov,“Rusya, Polonya’nın herhangi bir toprak parçasını almasına razı olur mu” şeklindeki sualimi, “savaştan sonra ortaya çıkacak en kötü Ukrayna senaryosunun bile, bu toprakların bir karışının Polonya’ya geçmesinden daha iyi olacağı” şeklinde yanıtlıyor. Polonya’nın mevcut askeri gücünü sorduğumda; kendi başına hemen hiçbir askeri kuvvetinin bulunmadığına, Ukrayna’ya kendisi üzerinden sevk edilen tüm askeri araçların ithal olduğuna vurgu yapıyor Vitaliy Viktoroviç. Ardından bu kez de Güney Doğu Ukrayna’nın malum illerini ne türden bir gelecek beklediğine dair tahminini duymak istiyorum. Kharkov’dan Odessa’ya dek olan şeritte savaş bir kez biter bitmez, zamanında Donbass’ta yapıldığı üzere, tek tek referandum düzenleneceğini beklediğini kaydediyor. Ona kalırsa; adı geçen vilayetler “en kötüsü” tek tek, yani birbirlerinden bağımsız olarak da, veyahut birleşmek suretiyle “Yeni Rusya” adında ayrı bir devlet bünyesinde de Ukrayna’dan ayrılabilirler. Daha da kuvvetli ihtimale göre birlikte veya art arda Rusya’ya katılabilirler görüşünde…
Muhabir: Alp Yanardağ