Dönemin Magosa adli şube müdürü Tema Irkad, "Abdullah Çatlı’ya bu cinayeti işlemesi için görev verildi. Çatlı, cinayeti Türkiye’den getirdiği genç bir oğlana işletti" iddiasında bulundu.
Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili Kuzey Kıbrıs'ta yayın yapan Kanal SİM'de bir röportaj yayımlandı. SoL'da yer alan habere göre, cinayetinin işlendiği dönem Magosa adli şube müdürü olan emekli polis müfettişi Tema Irkad o geceyle ilgili detaylar verdi.
"Cinayetin işlendiği gün olay yerinde 4 kişi vardı" diyen Irkad, Abdullah Çatlı, "genç biri" ve TMT’den olduğu bilinen Hüseyin Çiftçi'nin ismini verdi. Dördüncü kişinin ise ismini vermedi. Tema Irkad tetiği çeken kişinin Çatlı ile birlikte Türkiye’den gelen genç şahıs olduğunu iddia etti ve "En az 4 kişiydi, daha fazla da olabilir" dedi.
"BÜTÜN MAHALLE GÖRDÜ KARDEŞİM"
Bir aracın cinayet gecesi Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı'ndan (dönemin Sivil Savunma Başkanı Galip Mendi) çıkıp Kutlu Adalı’nın evinin önüne geldiğini, görgü tanıkları tarafından plakanın alındığını, aracın cinayet sonrası yeniden Sivil Savunma'ya döndüğünü söyleyen Irkad, "Hüseyin Çiftçi’nin yanında biri daha, daha doğrusu birileri daha vardı. Bütün mahalle gördü kardeşim" dedi.
Şüpheli, şüphesiz herkesin tanıklığına başvuruldu diyen Irkad, "Çatlı'dan da, Hüseyin Demirci'den de, hatta Galip Mendi'den de bahsedildi" şeklinde konuştu. Polisin yasa gereği Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı olduğunu söyleyen Irkad, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı görevi tamamlayan Mendi'nin adaya Güvenlik Kuvvetleri Komutan'ı olarak döndüğü hatırlattı.
Galip Mendi'yi zanlı olarak suçladığını da ifade eden Irkad "Aracılarla tehdit edildim. 'Her sabah yürüyüş yapıyorsun," dendi. Sonrasında tehditler boş çıkmadı. Evim ve arabam yakıldı. Mahallede beni takip ettiler. Silahlı çatışmaya girdim…." diye konuştu.
O günlerde Polis Genel Müdürü’nün kendisini aradığını ve Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne çağırdığını açıklayan Tema Irkad, "Beni alıp Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Galip Mendi’ye götüreceklerini söylediler. Ne münasebet deyip gitmedim" dedi.
"KIBRIS'TA BALİSTİK UZMANI VARKEN TÜRKİYE'YE GÖNDERİLDİ"
Kutlu Adalı cinayetinin kovan ve mermilerinin Kıbrıs’ta balistik uzmanı olmasına rağmen Türkiye’ye gönderildiğini söyleyen Irkad, Aralık 1996’da Ömer Lütfü Topal cinayetinin işlendiğini, her iki cinayette de aynı silah kullanıldığının tespit edildiğini ve silahta Abdullah Çatlı’nın parmak izi bulunduğunu, bu tespitin Susurluk Raporuna girdiğini söyledi.
Bu işi bizzat halletmesi için Abdullah Çatlı'ya görev verildiğini iddia eden Irkad "Tesadüfen bulunduğum bir yerde ismimle hitap edilemesinden dolayı, genç bir şahıs, Tema abi ben seni tanıyorum, bugüne kadar ne yazdıysan gerçektir, hatta 'cinayet anında bende oradaydım. Gördüklerimde bunlardır' diye bana bilgi verdi" dedi. Irkad "Abdullah Çatlı'nın kesin orada olduğunu" yineledi.
Irkad o dönemin tahkikat subayının, Kuzey Kıbrıs'ın şimdiki Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan olduğu bilgisini de verdi.