Küçük Tetikçi: Sözcü gazetesine kayyum…

Yayın tarihi: 13 Ocak 2019 Pazar 10:25 am - Güncelleme: 13 Ocak 2019 Pazar 10:26 am

Işıkçılar tarikatının yayın organı ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinde, Sözcü gazetesine çok yakında el konulacağı öne sürüldü. İddia gazetenin tetikçi yazarları Cem Küçük ile Fuat Uğur tarafından dile getirildi.

Cem Küçük gazeteye çok yakında kayyum atanacağını iddia ederken, bu kararın “hayatın olağan akışı gereği olacağını ve kimsenin buna şaşırmaması gerektiğini” söyledi.

“Şu an hukuken Sözcü ile Zaman ya da Bugün gazetesi arasında fark yok.” diyen Cem Küçük, “6415 Sayılı Terörizmin Finansmanı Yasası’nın 4. Maddesi’nin ilk 3 bendi bunu net şekilde ortaya koyuyor. 17-25 Aralık’ta FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım eden, MİT tırlarında “Türkiye teröristlere destek oldu” algısına zemin hazırlayan Sözcü gazetesine kayyum gelmesi kanun gereği.” ifadelerini kullandı.

Küçük iddiasını şu sözlerle sürdürdü: “Akın İpek ile Burak Akbay arasında hukuken zerre fark yok. Akın İpek şu an bu ülkede bir gazete kurabilir mi? Yarın hukukun emri olan kayyum kararı geldiğinde ve Sözcü gazetesine el konulduğunda kimse ağlamasın. Hukukun gereği budur. Sözcü’nün çok yakında bir TMSF işletmesi hâline gelmesi hayatın ve hukukun olağan akışı gereği olacaktır. Kimse bu hukuksal gelişmeye şaşırmasın!”

Fuat Uğur ise 12 Ocak tarihli “Ertuğrul Akbay’a ikinci kez vasi tayin edilir mi?” başlıklı yazısında, “Ertuğrul Akbay’a ve gazetesine acaba yıllar sonra ikinci kez vasi (siz onu kayyum olarak okuyun) tayin edilir mi?” diye sorup, “Gidişata bakılırsa… Sanki… Öyle ya, patronu firari olan pek çok şirket TMSF’ye devredildiğine göre…” dedi.

‘İHLAS’ HORTUMU VE ‘FETÖ’ HATIRLATMASI 

TGRT’de sundukları programda ve gazetedeki köşelerinde başka bir çok gazeteci ve gazeteyi aldıkları gibi sık sık Sözcü gazetesi ve yazarlarını da hedef aldıkları bilinen yandaşlara son haftalarda Sözcü’den de yanıtlar geliyordu. Gazetede, hem iki yandaşın geçmişte Fethullahçı yapılanmayla ilişkileri ve yakınlıkları hatırlatılan köşe yazıları hem de İhlas Holding’in ABD vatandaşı patronu Mücahit Ören’le ilgili soru işaretlerini ve “İhlas Finans” hortumunu hatırlatan yayınlar yer alıyordu.

SÖZCÜ DAVASI

Sözcü gazetesine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan 73 sayfalık iddianamede, gazetenin sahibi Burak Akbay hakkında “Silahlı terör örgütünü yönetme” ve “Silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla 16,5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Gazetenin İzmir Muhabiri Gökmen Ulu ile eski İnternet Sorumlu Haber Müdürü Mediha Olgun ve Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli hakkında ise “Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçlamalarıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.’

‘BU DAVA BİTSİN’ DEMİŞLERDİ

Sözcü gazetesine açılan soruşturma kapsamında “tanık” yapılan Cem Küçük ve Fuat Uğur, savcıya verdikleri ifadelerle iddianamenin temelsiz olduğunu ve davanı bitirilmesi gerektiğini söylemişti.

Fuat Uğur, davanın ilk duruşmasının görüldüğü 2017 Kasım’ında verdiği ifadede “Bu iddianamede tanık olmamı anlamıyorum. Bunlar Sözcü’nün FETÖ’ye hizmet ettiğini göstermez. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu kaldı ve tutuklu yargılandı. Gökmen Ulu’nun gazetecilik refleksi ile yaptığı haber nedeniyle tutuklu olmaması gerektiğini de yazmıştım. İddianamede bir somut kanıt da görmedim. Gökmen’in tutukluğu ızdıraba döndürüldü. Ben, Sözcü Gazetesi’nin FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum. Bu dava bence bir hukuk devletine zarar vermeden bitirilmeli diye düşünüyorum.” demişti.

Küçük ise ifadesinde “İddianameye bakarak, namusumla söylüyorum, Sözcü Gazetesi FETÖ ile işbirliği yaptı denemez. Altını çizerek söylüyorum. Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk ve diğer bütün yazar çizerleri 2009’dan beri FETÖ’cülere terörist derlerdi. FETÖ’nün gerçek yüzü ortaya çıktıktan sonra Saygı Öztürk’ün Gültekin Avcı gibi kişilerle program yapmasını bence en çok Sözcü yazarları eleştirmeliydi. Bunu bize bırakmamalıydılar” ifadelerini kullanmıştı.