Korona ile birlikte savrulan çalışma hayatımız
“ Diğer yandan 4857 sayılı Yasa zorunlu nedenlerin gerçekleşmesi halinde işverene iki olanak tanımıştır. Birincisi Yasa’nın 42. maddesine göre zorunlu nedenlerin varlığı halinde fazla çalışma yaptırmak için işveren işçinin onayını almak zorunda değildir. İkincisi ise yasanın 64. maddesinde düzenlenen telafi çalışmasıdır. Zorunlu nedenlerle işin durması nedeniyle işin tatil edilmesi halinde işveren iki ay içerisinde çalışmayan süreler için işçiden telafi çalışması yapmasını isteyebilir. Bu nedenlerle, üretimin işverenin kusurundan kaynaklanan nedenlerle veya ekonomik gerekçelerle durdurulmuş olması, işçinin bu sürelerde çalıştırılmamış olması işverenin işçinin ücretini tam olarak ödeme yükümlüğünü ortadan kaldırmaz. İşverenin kendi kusurundan veya ekonomik nedenlerden doğan üretim duruşlarında işçinin çalıştırılamadığı süreler için işverenin işçiden telafi çalışması yapmasını isteme hakkı da yoktur.” (https://www.evrensel.net/yazi/81104/zorlayici-neden-zorunlu-neden-ayrimi-ve-isci-ucretleri)
Diğer taraftan tüm uyarılara ve feryatlara karşın özellikle inşaat, tersanecilik madencilik, tarım gibi sektörlerde durmayan, ara verilmeyen çalışma hayatı, enfekte olan ya da kaybedilen işçiler. İşçi örgütleri ve İşçi sağlığı ve iş güvenliği meclisi gibi kuruluşlar bu konuyu yakın takip edip sürekli elde ettikleri verileri kamuoyu ile paylaşıyorlar ve durumun vahameti ortaya çıkıyor. Hükumet ise ekonomik endişelerle belirli bir süre dahi olsa çalışma hayatına ara veremiyor. Bu durumu da açık bir biçimde ifade ediyorlar.
Ortada yadsınılamayacak bir gerçek var o da şu ki; Çalışma hayatımız bu virüsle birlikte çok ciddi bir kaosun içine girdi. Artık işçilik hakları ile ilgili klasik tanımlardan yola çıkıp önerilerde bulunmak bana anlamsız geliyor. Bu sözlerim hak aramanın, hukukun göz ardı edilmesi anlamına gelmiyor elbette ki. Ancak bir süre işçi-işveren ilişkilerinde kaotik bir dönem yaşayacağımızı rahatlıkla söylemek mümkün.
Bu sürenin çok uzun sürmemesini umut edelim ve Koronavirüs ile birlikte savrulan çalışma hayatımızın kısa süre içinde toparlanmasını dileyelim.