Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, perşembe günü yaptığı açıklamada, Kuzey Kore'nin Ukrayna'nın işgal altındaki bölgelerinde botlarını bulundurmasının "Bir Dünya Savaşına giden ilk adım" olduğunu belirterek, yeni bir endişe dalgası yarattı. Zelenskiy’nin "Bu artık sadece silah transferiyle ilgili değil. Bu aslında Kuzey Kore'den işgalci askeri güçlere insan göndermekle ilgili" dediği açıklama, Ukrayna'da yayın yapan The Kyiv Independent'ın Kuzey Kore'nin Ukrayna'ya yönelik saldırılarını desteklemek amacıyla Rusya'ya 10 bin asker gönderdiğini bildirmesinden günler sonra geldi.
Euronews’te yer alan habere göre, Kremlin bu iddiaları reddetse de Kuzey Kore birliklerinin Avrupa'nın göbeğinde Moskova'nın yanında savaşma ihtimali şu soruyu akla getiriyor: Pyongyang'ın ordusu ne kadar güçlü ve gerçekten de Ukrayna'ya kuvvet göndermeyi göze alabilir mi?
DÜNYANIN EN BÜYÜK DÖRDÜNCÜ ORDUSUNA SAHİP
Kuzey Kore, toplam nüfusun yaklaşık yüzde 5'ini temsil eden yaklaşık 1,3 milyon aktif personeliyle dünyanın en büyük dördüncü ordusuna sahip. Ek olarak 600.000 kişinin de yedek asker olarak görev yaptığı düşünülüyor.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un savunma harcamalarını bir öncelik haline getirdi ve Pyongyang ocak ayında bu yılki toplam hükümet harcamalarının yüzde 15.9'unun savunmaya gideceğini belirtti.
Devlet tarafından işletilen Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA) belirli bir rakam vermese de, bu tahmin son yıllarda açıklananlara benziyor.
Bağımsız tahminlere göre, Pyongyang 2023 yılında gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yaklaşık yüzde 36,3'ünü ordusuna harcayacak ve bu kategoride dünya çapında ikinci en yüksek harcamayı yapan ülke olacak.
Kuzey Kore ordusunun eski teknoloji ve savaş teçhizatı kullandığı bildirilse de, liderliği Moskova'ya benzer şekilde birliklerini yüksek sayılarda seferber ederek teknoloji farkını telafi ediyor. Bu gözlem, haziran ayında Rusya'nın Pyongyang askerlerini tıpkı kendi birlikleri gibi top yemi olarak kullanacağını söyleyen Pentagon Basın Sekreteri Binbaşı Patrick Ryder tarafından da dile getirilmişti. Ancak birçokları için Kuzey Kore'nin balistik füze ve nükleer silah alanındaki ilerlemeleri çok daha endişe verici.
PYONGYANG’IN NÜKLEER SİLAHLARI NE KADAR GÜÇLÜ?
Kim Jong Un, 2011 yılında iktidara geldiğinden beri ülkenin nükleer programını hızlandırıyor. Son 13 yılda Kim, 2013'te bir, 2016'da iki ve 2017'de bir olmak üzere dört nükleer test gerçekleştirdi. Ayrıca babası Kim Yong-il ve dedesi, Kuzey Kore'nin kurucusu Kim Il-sung döneminde yapılan denemelerin sayısını çok aşan 160 füze denemesi emri verdi. Bu füzelerin Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ana karasına ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Her denemede Kuzey Kore'nin nükleer patlamalarının gücü arttı. Eylül 2017'de gerçekleştirilen son nükleer deneme beklenenden çok daha büyüktü ve bu da Pyongyang'ın bir hidrojen bombası yaratacak malzemelere sahip olduğu iddialarına biraz ağırlık kazandırdı. Ancak Kuzey Kore o tarihten bu yana benzer bir test gerçekleştirmedi. 2018'de ana nükleer madde üretim tesisi olan Yongbyon reaktör kompleksini kapattığını iddia etti. Bu, ülkenin ABD ile yaptığı zirvenin ardından, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Kim ile görüşmek üzere Singapur'a gitmesiyle gerçekleşti.
Ancak bu iddialar, 2021 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından yayınlanan ve Kuzey Kore'nin Yongbyon'da bir kez daha bölünebilir malzeme üretmeye başladığını ileri süren bir raporla çürütüldü.
2022 yılının ortalarında, uydu görüntüleri inşaatın ilerlediğini gösterdi ve IAEA, Kuzey Kore'nin başka bir nükleer teste hazırlandığına dair endişelerini dile getirdi.
Eylül ayında Kuzey Kore, ülkenin nükleer silah programına nadir bir bakış sunan fotoğraflar yayınladı. Bu fotoğraflar, ülkenin bomba sınıfı uranyum üretmek için kullandığı santrifüjler hakkında biraz fikir verdi.
‘GENİŞ BİR NÜKLEER PROGRAMA SAHİPLER’
Kim'in güç gösterisi olarak yayınlattığı düşünülen fotoğraflar, Batı ve uluslararası toplum arasında yeni bir endişe dalgası yarattı.
IAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, Associated Press'e (AP) verdiği mülakatta, "Bu fotoğrafların da gösterdiği gibi, belki de dünyada temel uluslararası nükleer güvenlik standartlarına uyulup uyulmadığı konusunda hiçbir görünürlük bulunmayan tek program olan geniş bir nükleer programa sahipler" dedi.