Konya Ovası’nda büyük tehlike

Yayın tarihi: 19 Eylül 2021 Pazar 5:29 pm - Güncelleme: 19 Eylül 2021 Pazar 5:29 pm

Konya, Isparta, Niğde, Ankara, Aksaray, Nevşehir ve Karaman’ı içine alan Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Kapalı Havzası’nda yer altı suları seviyesinde bu yıl normalin üzerinde bir düşüş yaşanıyor. Bölgede, yer altı duyunun 15 metre aşağı indiği bildirildi.

Türkiye’nin tahıl ambarı, ülke kara örtüsünün yüzde 7’sine denk gelen geniş alana sahip Konya Kapalı Havzası’nda kuraklık ve yer altı sularının kontrolsüz kullanımı nedeniyle zor günler yaşanıyor. Uzmanlar, kuraklık ve yer altı sularının kontrolsüz kullanımı nedeniyle zor bir süreçten geçilen Konya Kapalı Havzası içerisindeki Konya Ovası’nda tarımsal sürdürülebilirlik ve verim için bölgenin yapısına uygun arpa buğday gibi daha az su tüketen bitkilere yönelime dikkat çekiyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zengin, ovadaki kıraç alanlarda kuru tarım yapan çiftçilerin bir yıl buğday ya da arpa, ikinci yıl nadas sistemi ile ekim yaptığını, sulu alanlarda ise münavebe ile tarım yapıldığını ifade etti.  Zengin, “Sulu tarım yapan çiftçilerimiz yer altı sularını kullanıyor. Her yıl genellikle yer altı sularında 2 metre düşüş olurken, bu yıl Konya Ovası’ndaki su düşüşü bazı bölgelerde 15 metreye varıyor” diye konuştu.

Koşullara rağmen ovanın üçte birinde sulu tarım yapıldığını dile getiren Zengin, şunları kaydetti:

“Bölge, 2017 yılından bu yana kış aylarında çok fazla kar yağışı da almıyor. 2017 yılı Ocak ayında 70 santimetre kalınlığında 2,5 ay süreyle doğamızı bir beyaz yorgan gibi örten karın bereketiyle 4-5 yıldır gittik. Dua edelim ki önümüzdeki kış bolca kar yağsın, hem yer altı hem yer üstü suları beslensin. Dolayısıyla sulu tarımla geçinen çiftçilerimizin yüzü gülsün. Sofrada bu nimetler olmazsa yaşama şansımız yok. Peki bu nimetler nasıl oluyor; işgücüyle, tohumla, toprakla, suyla oluyor”

Avrupa’daki gençlerin derdi iklim, Türkiye’deki gençlerin ise ekonomi: Gelecek kaygım var, iklim değil