Yaşadığı dönem boyunca Kızılbaşlara olan düşmanlığıyla bilinen şeyhülislam Ebusuud’un ismi Samsun’da bir caddeye verilmişti. Bundan rahatsız olan Alevi bir vatandaş Danıştay’a dava açmış fakat dava süreci aleyhinde sonuçlanmıştı.

Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Ali Kenanoğlu, verdiği Ebusuud isminin caddeden kaldırılması için İçişleri Bakanlığı’na bir soru önergesi verdi.

Kızılbaşların katlinin vacip olduğunu söyleyen birinin isminin bir caddeye verilmesinin nasıl izah edilebileceğini ifade eden Kenanoğlu, Kızılbaş düşmanı bu şahsiyetin isminin caddeden kaldırılması yönünde bakanlığın herhangi bir çalışması olup olmadığını sordu.

Önergede, “Samsun’un İlkadım ilçesinde bulunan Süleyman Balkan Caddesi’nin ismi Ebusuut Caddesi olarak değiştirilmiştir. Caddeye ismi verilen Ebusuut, 16. Yüzyılda yaşamış bir şahsiyet olarak şeyhülislam makamında uzunca bir süre görev yapmıştır. Görev yaptığı sırada sık sık Kızılbaşlar aleyhinde fetvalar vermekle ün salan Ebusuut, fetvalarında Kızılbaşlarla girilen savaşlarda yaralananların gazi, ölenlerin ise şehit olacaklarını ve bir Kızılbaş öldürenin cennete gideceğini ifade etmiştir” ifadeleri yer aldı.

‘BU KARAR ALEVİLER ALEYHİNDE BAŞKA KARARLARIN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR’

“Kızılbaşların yemeğinin yenmemesi gerektiği, kestikleri etlerin mundar olduğunu ve tüketilmemesi gerektiğini, son olarak da Kızılbaşların eşlerinin savaş ganimeti sayılabileceğini söyleyebilecek kadar ileri giden ibareler de fetvalarda yer almaktadır. Bu yönde fetvalar veren bir şahsiyetin isminin bir caddeye verilmesinden rahatsız olan Alevi bir vatandaşımız, caddenin isminin değiştirilmesi gerektiği yönünde Danıştay’a dava açmış fakat süreç aleyhinde sonuçlanmıştır. Kızılbaşların katlinin vacip olduğunu belirten fetvaların ve Aleviler aleyhinde hakaretamiz beyanların sahibi olan Ebusuut’un toplumun bir kesiminin hafızasında canlı olmadığını ve bu kesimi ürkütmediğini kim söyleyebilir? Bu sebeple bu caddenin isminin değiştirilmesi zorunludur” denilen açıklamada şu sorular yer aldı:

“Sokağın isminin değişmemesi durumunda, Alevilere yönelik nefret kendisine yeni bir yapısal payanda bulmuş olacaktır. Yine, bu durum Alevilere yönelik nefretin, resmi anlamda vücut bulmuş hali olarak yorumlanacaktır. Böyle olduğu ölçüde de Aleviler aleyhinde başka karar ve uygulamaların önünü açacaktır.

Yukarıda yazılanlar göz önünde bulundurulduğunda,

– Bir Aleviyi öldürenin cennete gideceğini ve eşlerinin savaş ganimeti sayılacağını ifade edecek kadar ileri giden şeyhülislam Ebusuud’un isminin bir caddeye verilmesi nasıl izah edilmektedir?

– İsmin değiştirilmesi yönünde size gelen herhangi bir talep var mıdır? Varsa talep(ler) yönünde bir girişimde bulunulmuş mudur?”