Kılıçdaroğlu: Akın Gürlek yeni Zekeriya Öz’dür

Yayın tarihi: 20 Ekim 2020 Salı 1:42 pm - Güncelleme: 20 Ekim 2020 Salı 2:43 pm

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ‘Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik’ sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan senin iktidarın Ortaçağ fikri bile değil, sen ondan bile geridesin” dedi. Kılıçdaroğlu Bahçeli’nin ‘askıda ekmek’ kampanyası için de “Geldiğimiz nokta askıda ekmek. Ne proje ama… Çağ açan bir proje. Bizim fakirliğimizi, bu iktidarın bizi getirdiği rezilliği bundan daha iyi anlatamazsınız. O nedenle sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın erken seçim için ‘kabile devleti miyiz’ sözlerine de şöyle yanıt verdi: “Kabile devletinin ne olduğunu bilmiyor. Kabilede bir gelenek, örf vardır. Biz kabile devletinden daha da gerideyiz adam bunun farkında değil. Gelenek, görenek, Anayasa, adalet kaldı mı? Hayır. Keşke kabile devleti konumunda olsaydık. Hiç değilse oturur tartışırdık. Sen Anayasa’yı ihlal eden adamı yakında Yargıtay’a, AYM’ye üye yapacaksın. Yalandan fikri iktidar olunmaz”

Kılıçdaroğlu, “Eskiden bir adalet kavramı vardı. Akın Gürlek, yeni Zekeriya Özümüz. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı. Ne hakkı hukuku, nereden çıkardınız diyor. 10 yaşındaki çocuğuna Erzurum’da tecavüz ederken bu adam oradaydı. Barış Terkoğlu yazdı. Adaleti katleden adamın adı Akın Gürlek’tir, yeni Zekeriya Öz’dür.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından satır başları şöyle:

“Bir gazeteciyi ve medya dünyasının sonsuzluğa uğurladık. Bekir Coşkun yiğit bir gazeteci.

KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı kutluyorum.

“MUHTARLARIN NEDEN BÜTÇESİ YOK”

Dün dünya muhtarlar günüydü. Kendilerinin söylediklerini çok kişi dinlemez. Ama biz demokrasiyi savunan CHP olarak onların da hak ve hukuklarını savunuyoruz. 82 kanundaki 312 madde muhtarlarla ilgili. Neden onlar için özel bir kanun çıkmaz? Bunu söyleyen ilk genel başkanım. Üstelik muhtarlar gerçek anlamda demokrasiyi temsil eden kişi. Hiçbir siyasi parti üyesi, değil, adıyla çıkıyor, oy alıyor ve muhtar olarak koltuğuna geliyor. Muhtarlık seçimi birinci sınıf demokrasiyi andırır. Aynı zamanda muhtarların bir bütçesinin de olması gerekir. Muhtar kardeşlerim bütün siyasilere söyleyin deden bir bütçemiz yok diye. Sosyal yardımlar politik olarak dağıtılacağına muhtarlar aracılığı ile dağıtılsın.

“HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Hatay’da büyük bir orman yangını çıktı. Hepimizin kaygıyla izlediği bir yangındı. Hatay Büyükşehir Belediye’mize hepimizin teşekkür borcumuz var. Yangın çıktığı andan itibaren 79 araç ve 379 personelle müdahale ettiler, 24 saat çalıştılar. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı’na, Adana, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanları’na teşekkür etmeliyiz. Kim olursa olsun yangına müdahale edenlere teşekkür etmek herkesin görevidir.

“SENİN FİKRİN ORTAÇAĞ FİKRİ BİLE DEĞİL”

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşaklar… Mustafa Kemal’in istediği gençlik budur. Bu çerçevede genç kuşaklar yetiştirilmiştir. Erdoğan geçen gün şöyle bir ifade kullandı: “Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik” Sayın Erdoğan, senin fikrin ortaçağ fikri bile değil. Sen ondan bile geridesin. Fikri iktidarda ahlak, erdem, bilgi, istişare lazım. Fikri iktidar budur. Sen kendi iktidarını korumak için nasıl olur da 83 milyon benim söylediğimi tekrar ederse ve onların çocukları 18 yaşına geldiğinde bana oy verirse fikri iktidar gerçekleşmiş olur… Böyle bir dünya yok. Düşünceye bakın siz. 4+4+4 ü getirdin. Eğitimde reforma ihtiyaç var diyorsun. Her bakan yeni bir reform yaptı, ne oldu sonuç? Düşlediği eğitim sisteminin, fikri iktidarın gerçekleşme şansı kocaman bir 0’dır.

İhtiyaç sahibi öğretmen ve ailelere ücretsiz bilgisayar verilsin dedim. Tonlarca para var ama öğrenci, öğretmene yok.

Daha çok beklersin. Çocukların hakkını yediğini senden benden daha iyi biliyorlar. Tefeciye para var. 489 milyar dolar faiz ödediler. 4 bin tane şehir hastaneni yapılırdı, bununla… Bununla herkesin evini yapabilirdiniz.

Pandemi sürecinde bu para hazinede olsaydı her vatandaşa 48 bin lira para ödenebilirdi. Aile başına 165 bin lira para ödenirdi. Nereye gitti bu paralar, tefeciye. Tefeciye Erdoğan ve damadı hizmet ediyor. Halka hizmet götüren diyen ise biziz.

“O GENÇLER SANDIKTA KİMDEN HESAP SORACAĞINI BİLİYOR”

Hürriyete karşı bir insanın fikri hür, vicdanı hür insan istemesi mümkün mü? Neden bu ülkede 3 milyon 37 bin öğrenci neden internete giremiyor? Türk Telekom’u Hariri ailesine peşkeş çektin, internete yatırım yapmadılar. 3 milyon 37 bin öğrenci internete giremiyorsa bunun sorumlusu kim? FATİH projesi ile bütün öğrencilere bilgisayar verecektin nereye gitti o paralar? Para tonlarca var ama öğretmene, ihtiyaç sahibi ailelere yok. Artık internet su gibi, her evde olası lazım.

O gençler 2023 diyorsan 2023’te sandığa gidecekler. Kimden hesap soracaklarını iyi bilecekler. Onların haklarını nasıl yediklerini o çocuklar bilmiyorlar mı? Para yok diyorlar. Tefecilere para var. 17 yılda 489 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. Şimdi küçük bir esnaf diyebilir ki bu rakam nedir. Ben söyleyeyim 464 Osmangazi Köprüsü demek. Bu para nereye gitti? Tefeciye gitti. Beylerin fikri iktidarında tefeciye hizmet vardır.

Bizim fikri iktidarımızda kalkınmak, ahlak, alın teri değerlidir. Bu paraya şehir hastanesi yapılsın dese 4 bin tane şehir hastanesi yapılabilir. Bu parayla Türkiye’nin her yerine ev yapabilirsiniz. Bu para her bir vatandaş için dağıtılsaydı, her bir vatandaşa 48 bin 732 lira para ödenebilirdi. Aile olursa aile başına 165 bin 6890 lira para ödenirdi. Bu para tefeciye hizmet için gitti. Tefeciye kim hizmet ediyor? Erdoğan, damadı ve saray eşrafı.

‘ASKIDA EKMEK’ TEPKİSİ: BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR

Geldiğimiz nokta askıda ekmek projesi. Çağ açan bir proje. Bizim fakirliğimiz, 18 yıllık iktidarın rezilliğini başka hiçbir proje daha iyi anlatamazdı. Bu yüzden sayım Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. 83 milyon bir avuç tefeciye hizmet eder hale geldi. Bunlarda vicdan var mı? Açlık sınırının altında milyonlarca kişi gelir elde ediyor. Çubuk’tan bir kadın yardım için arıyor. “Çok zorda olmasaydım aramazdım. İki aylık çocuğumu doktora götürdüm. Çocuğun hiç gelişmediğini ve böyle devam ederse çocuğumu Çocuk Esirgeme Yurdu’na alacaklarını söylediler.Çocuğumu şekerli suyla besliyorum sütüm kesildi” dedi. Evet yardım ettik ama bu bize ulaşan kişi. Böyle milyonlar var. Saray’ın halka, işsizle bir işi yok. Onlar dünyayı toz pembe görüyorlar.

“SUUDİ ARABİSTAN’A BİR ŞEY DİYEBİLDİRLER Mİ”

Suudi Arabistan, dosttuk, bayrakları bile yarı yarıya indirdik… Çıkıp Suudi Arabistan’a bir şey diyebildiler mi? Bunlar İstanbul’un ortasında adamı doğradılar konsoloslukta. Uçaklarına binip gittiler. Ne oldu? Cezayı Erdoğan çekse tamam, bu ülkenin sanayicisinin, üreticisinin ne günahı var? Bütün bunlara rağmen 23 Eylül’de Suudi Arabistan milli günü kutlu olsun diye havaalanlarına afiş asıyorlar. Şu kişiliksizliğe bakın Allah aşkına.