Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye sert yanıt

Yayın tarihi: 16 Kasım 2021 Salı 1:37 pm - Güncelleme: 16 Kasım 2021 Salı 5:44 pm

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.  Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP seçmenine seslenerek “Ne kadar yolsuzluk varsa ilk alkışlayan Sayın Devlet Bahçeli’dir” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de gerçekleşen partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız” diyen MHP lideri Bahçeli’ye sert yanıt verdi. MHP’lilere seslenen Kılıçdaroğlu, “Ne kadar yolsuzluk varsa ilk alkışlayan da sayın Devlet Bahçeli’dir. Siz hiçbir zaman MHP’nin esnaf, çiftçi dediğini duydunuz mu? Bu ülkenin en köklü partilerinden biri bu hale nasıl geldi?” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başları :

“Türkiye’nin sorunları çok, sorunları bizzat her bir vatandaş tek tek yaşıyor. Ama sorunları yerinde tespit etmek, o sorunları aşmak için çözümler üretmek hepimizin görevidir. Kayseri’ye tarın seçim varmış gibi giden 38 milletvekilimiz vatandaşların dertlerini dinledi ve onlara şunu söyledik; her birimiz bu sıkıntıları yaşıyoruz ayrıca bizler çözüm üretmek istiyorum ve bunun için mücadele edeceğiz, halktan destek istiyoruz. Vatandaşların şikâyetleri var; emekli bir vatandaşımız ‘Ülkenin hali harap, geçinemediğimiz için gündelik inşaat işlerine gidiyoruz, 600 millet vekilimiz var 1800 liraya bir tanesi geçinsin ben her ay maaşımı ona vereceğim’ diyor. Doğru söylüyor. Bir de sarayda oturanlar var. Onlara da teklif ettim emeklinin halini öğrenmek istiyorsanız bir ay 1800 lira alın geçinebiliyor musunuz geçinemiyor musunuz bir bakın bakalım.

Pahalılığın can yaktığını biliyorum, insanların geçinemediğini biliyorum. Gaziler geçinemiyor, şehit yakınları onlara bağlanan aylıklarla geçinemiyor. Bugün aldığını esnaf yarın yerine koyamıyor, saat başı etiketler değişiyor. Bütün bunlara rağmen merak etmeyin diyoruz, biraz sıkıntı çekeceksiniz ama geliyor gelmekte olan. İlk yağacağımız işlerden biri devleti derleyip toparlamaktır. Devleti yönetmek zor değildir. Devleti liyakatle adaletle yönetirseniz bütün sorunları aşarsınız.

Megafonla sokakta isyan etti! Her gün zam, ne olacak

Merkez Bankası’nın eli kolu bağlanmış vaziyette. Saray’ın talimatını yerine getiriyor. MB, paranın değerini koruyacak, fiyat istikrarını sağlayacak. MB’nin yetkisi bir kararnameyle elinden alındı; Fiyat İstikrarı Komitesi kuruldu. Meclis’in Merkez Bankası’na verdiği görevi; Saray’da oturan zat başka bir komiteye verdi. Bu komite hiç çalıştı mı?

– 128 milyar dolar; kayınpeder-damat arasında yok edildi. Soruyorum; nereye gitti 128 milyar dolar? Cevabını almış değiliz.

– Uyuşturucu baronu, Türkiye’ye parasını getiriyor bir gün tutup yurt dışına götürüyor. Ne kadar kara para varsa aklıyorlar. Sonra da çıkıp ‘Biz ekonominin kitabını yazdık’ diyor. O kitaptan bir sayfa okuyayım; Zafer Havalimanı, bu yılın ilk 8 ayında dolar bazında 878 bin 478 garanti vermişler. Devletin hazinesinden 5’li çeteye giden kaç para?

Otogaza bir zam daha!

“Öyle bir duruma geldi ki Türkiye damat ayrılırken at izi it izine karıştı demek zorunda kaldı. Türkiye’nin hedefleri şu: Türk lirası erisin, dolar yükselsin, memleket fakirleşsin, bizim servetlerimiz pula insin, dışarıdan dolar gelsin, dolardan cari fazla oluşturalım, cari fazlayla biz bu durumu düzeltiriz! Ya kıl alacak şey değil. Dünyada böyle bir şey yok! Paranın itibarını koruyacaksın, sağlıklı bir denge oluşturacaksın. Bunun için sadece para değil maliye politikası da var onunla da uğraşacaksın. Bunların hiçbiri yapılmadı. Fakirliği böyle temel bir argüman olarak beslerseniz iç piyasanın durumu ne olur? Kayseri’de konuşan esnafın hali olur!

“NE KADAR YOLSUZLUK VARSA İLK ALKIŞLAYAN DA SAYIN DEVLET BAHÇELİ’DİR”

“Erdoğan’ın ekonomi kitabından bir sayfa okuyorum: Zafer Havalimanı bu yılın ilk 8 ayında dolar bazında garanti vermişler, 878 bin 488 kişi buradan uçacak. Sözleşmesi var altına da atmış imzayı. Ama giden yolcu 5 bin 725 kişi. Peki devletin hazinesinden beşli çeteye giden para 4 milyon 650 bin avro. Erdoğan2ın kitabında bu yazıyor! Haksızlığı, sömürüyü görüyorsunuz! Ne kadar yolsuzluk varsa ilk alkışlayan da Sayın Devlet Bahçeli’dir.

EYT önergesine ‘evet’ diyen Usta’yı görevden alan Bahçeli: EYT bizim sorunumuzdur

“AHLAKİ DEĞERLERİMİZLE BİRLİKTE KÜLTÜREL ÇÖKÜŞ DE BAŞLADI”

THK başkanı istifa dilekçesi vermiş, kabul olmuyor. mahkemeye başvurdu hayır sen orada duracaksın! Şu düzene bakın. Sosyal çöküntü getirdi. Ahlaki değerlerimizde çöküş var. Bu iktidar bu ülkeye en büyük ahlaki çöküşü getirdi. Uyuşturucu bataklığı içinde. Baronlar el üstünde tutuluyor, serbest bırakılıyor. Polisin bırakıldığı baronlar mahkemeler tarafından serbest bırakılıyor. Baron siyaseti satın almışsa o baron hapiste kalmaz. Gidiyorsunuz İçişleri Bakanı konuşuyor; virane yerlerde varoşlar uyuşturucu kullanıyor yıkın orayı. Gücün yetiyorsa o baronlara ses çıkar. Ahlaki değerlerimizle birlikte kültürel çöküş de başladı. Çözeceğiz rüşvet alanların burnundan getireceğiz , bu ülkedeki bütün baronları bu topraklardan sileceğiz.

Cenap Aşçı’nın istifa dilekçesi ortaya çıktı

“1)Kesinlikle bir esnaf bakanlığı kuracağız. Esnafın muhatabı yok.

2) Özel halk otobüsleri ile ilgili mevzuat çok değişik. Onu tekleştireceğiz.

3) Devlet veya hükûmet; şunlar bedava binsin ona karşı değiliz ama sen bedava binsin diyorsan şoförün sırtından değil onun parasını sen ödeyeceksin. Eğer hükümet herhangi bir grubun ücretsiz binmesini istiyorsa onun parasını genel bütçeden karşılamalı.

4)Özel hak otobüs şoförlerini kazanılmış haklarını koruyacağız. Öyle her önüne gelene plaka vermeyeceğiz. Ve zam birilerinin keyfine göre değil enflasyon neyse ona göre her yıl zam yapılacak. Kamunun taahhüt ettiği ücret zamanında ödenmezse, o zaman faiz ödeyecek. Halk otobüsü şoförlerine şunu söyledim, sizinle  bir isim kardeşliğimiz var bizim, halk ikimizde de var, temelimizi halk oluşturuyor.

İMAM HATİPLİLER GELDİLER

“Göçen gün Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak çalışan geçici  kuran kursu öğreticileri ve vekil imam hatipliler geldiler. Siz bütün sorunları çözüyorsunuz bizim dertlerimiz için gitmediğimiz kapı kalmadı! dediler. Bunların sayısı bir dönem 25 bin kadardı, en son 14 bin kişinin işine son verdiler. Bunlar iki yılda bir bu görevi yapmaları için KPSS sınavına  giriyorlar, aynı  zamanda din hizmetleri alan bölümü testine de tabii tutuluyorlar. Yani öyle sokaktan bulunup da gel bu işi yap dediğimiz kişiler değil. Ayda bin lira ile bin 300 lira arasında bir para alıyorlar. Kadrolu öğreticiler ile aynı işi yapıyorlar. Hiçbir güvenceleri yok, her sene istifaya zorluyorlar, sonra yeniden işe alırken sözleşme yapıyorlar,. İşsizlik sigortasından yararlanamıyorlar. Haftalık veya senelik ücretsiz izinleri yok, ayda 2 gün izin hakları var ama kullanınca aylıklarından kesinti oluyor.

AKP’nin iki yüzlülüğü! Halka İmam Hatip, toruna Fransız okul

“BİNALİ YILDIRIM ÇÖZECEĞİM DEMİŞ “

Önce AK Parti’ye gitmişler. Dönemin Başbakan’ı Sayın Binali Yıldırım 28 Haziran 2016’da ‘Biz bu sorunu çözeceğiz’ demiş. ‘Bizim inancımıza aykırıdır. Onun için bu yanlışı ortadan kaldırmak için hükümetimiz ortaya bir irade koydu.’ Yıl 2021, irade nerede? Çöp sepetinde. Yetmiyor 21 Temmuz 2018; ‘Cumhurbaşkanımız talimat verdi fahri din görevlileri artık müjde bekliyor.’ O da bir toplantıda buna benzer cümleler kurmuş, çok düşük ücretler aldıklarını öğrenince ‘Hayret ettim derhal düzeltin’ diye talimat vermiş. 2018-2021 herhangi bir şey yok. Erdoğan’ın konuşmasından sonra MHP de bir kanun teklifi vermiş.

“BAHÇELİ ADINA TWEET ATILDI”

Kanun teklifi veren Sayın Mustafa Kalaycı. Bunun arkasından bir gün sonra Sayın İsmet Büyükataman Sayın Devlet  Bahçeli adına bir tweet atıyor. Tweet şöyle: Kadro alamayan taşeron işçiler, fahri veya geçici statüde çalışanlar kadroya alınacaktır.’ 26.05.2018. Herhangi bir şey yok, tık yok. Sonda Büyük Birlik Partisi 2019’da bir teklif veriyor. Bunlardan bir halt olmaz biliyoruz. Bunu yapacak olan CHP’dir. Biz ayrımcılık yapmayız. Biz alın terine değer veririz. Birilerinin emeğinin sömürülmesine izin vermeyiz. (Grup başkanvekillerine seslendi) Soru önergeleri hazırlayın, bir de araştırma önergesi. Bunların içinde yaşadıkları büyük dramlar var değerli arkadaşlar. Biz bunu çözeceğiz. Çözmezlerse çözeceğiz.

“HÜKÜMETİN ORTAĞISIN”

“Bugün diyor ya Bahçeli; EYT’liler çözülmeli. 3600 çözülmeli, asgari ücret yükseltilmeli .Sen onu benim külahıma anlat. Saraya anlatabiliyor musun? Anlatamıyorsun. Gücün varsa dersin ki, ‘Arkadaş bu üçü çıkmadan ben elimi kaldırmayacağım.’ O zaman ben derim ki ‘Gerçekten de Cumhur İttifakı içine MHP’nin bir ağırlığı var’ derim. 2022’nin sonuna attı Erdoğan, çıkarmıyor. Asgari ücret artsın, elinden tutan mı var, Hükümetin ortağısın. Ortağı değilim diyorsun ama koşulsuz ortağısın.

Devlet Bahçeli ‘muhalefetiz’ çıkışını düzeltti

“İZ BIRAKAN BİRİ OLARAK ANILMAK İSTİYORUM”

Dün akşam yazdığım bir mektubu okuyacağım size; İktidara geliyoruz ama bunun bana yetmediğini anlatmaya çalıştım .Hayatımın her aşamasından benim için sarayların konvoyların zerre kadar önemi olmaz ben evimden mütevazi hayatımdan memnunum ne yapayım ben tüm bunları konvoyları sarayları tüm bunların tek bir anlamı var benim için o da ülkemizin makus talihini kırabiliyor muyum? Eğer kırabiliyorsam ben iktidar olayım olayım ki çocuklarımıza bembeyaz bir Türkiye bırakalım. Videomda söyledim ben ülkemizde iktidar olmaktan çok iz bırakan başka bir miras bırakan biri olarak anılmak istiyorum bizden sonra gelecek yüz tane iktidara da artık ülkeye hep bir şeyler ekleyerek yürüsün diyorum. Batıda nasıl iktidar değiştiğinde kimse kaygı yaşamıyorsa işte böyle bir Türkiye olsun istiyorum.

“YAŞADIKLARIMIZI ÇOCUKLARIMIZ YAŞAMAMALI”

Yaralarımızı sarmamız lazım. Biliyorum bazılarımız zorlanıyor bu konuyu konuşmaya, yaralar hâlâ açık. Ama yağacağız çocuklarımız için yapacağız. Bizim gördüğümüzü yaşadığımızı milletimizin çocukları gelecekte yaşamamalı. Bundan daha büyük ödül olabilir mi Allah aşkına. Helalleşme ile hukuku karıştıranlar oldu. Helalleşmek yüzleşmek barışabilmek devam edebilmek demektir. Bunun yarası olan topluluklara yapacağız. Hukuk başka kim ne suç işlediyse onun karşılığı hukuktur. Hukukla helalleşmeyi karıştırmamak lazım. Zaten hukukla yani onunla zaten helalleşmek imkansız. Hukuk onun hesabını soracak. Bunu ben videoda da söyledim. Bir de medyada bazılarının ne güzel  muhalefet zaten kazanıyor ne gerek vardı tüm bunlara demesine hüzünlendim.

Küçük çocuklardan AKP’li kadına ekonomi dersi

HELALLEŞECEĞİZ

Çünkü bunlar bu söylediklerimi strateji zannediyor. Ne stratejisi! Ben gelecekte bu ülkenin çocuklarının ardından bu7 ülkeyi barıştırdığımı söylemelerini istiyorum. Evlatlarımız diyorum, hangi strateji çocuklarımızın geleceğinden daha önemli, .Helalleşeceğiz dostlarım helalleşeceğiz. Açık yaralar var, biliyorum zor olacak ama kesinlikle yapacağız ve başaracağız.

Özgür Özel’den yandaş Yeni Şafak yazarına: Helalleşme helal lokma yiyenlerle olur!