Kılıçdaroğlu’ndan ‘aşı’ için yeni açıklama: Sıramı bekleyeceğim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı’nın aşı davetini kabul ettiğini açıklayarak, “Ben de vatandaş olarak sıramı bekleyeceğim” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Mecliste temsil edilen siyasi parti genel başkanlarını, Anayasa Mahkemesi Başkanımızı, Meclis Başkanımızı arayarak aşı olmaya davet ettim” açıklamasında bulunmuştu.

Erdoğan koronavirüs aşısı oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Koca’nun davetini kabul ettiğini duyurarak, aşısı olacağını açıkladı.

Best FM’de “Sorel Dağıstanlı ile Konuşan Türkiye” programına konuşan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Sağlık bakanı aradı, ‘tabi’ dedim, ‘gerekirse ben de refakat ederim size’ dedi, hekimler aşı olmamızı istiyorlar, ben de aşı olacağım, zamana henüz karar vermedik ama bugün yarın olacak.”

AKP’li isimden flaş iddia: ‘Parti teşkilatına Pfizer aşısı geldi’

KILIÇDAROĞLU’NDAN YENİ AÇIKLAMA: SIRAMI BEKLEYECEĞİM

Kılıçdaroğlu, ‘bugün yarın aşı olacağım’ açıklamasının ardından yaptığı ikinci bir açıklamada ise sırasını bekleyeceğini belirterek şunları söyledi:

“Sağlık Bakanı’ndan davet geldi. Ben de vatandaş olarak sıramı bekleyeceğim. Öncelikle sağlık çalışanlarını aşı olması lazım. Onlar günün 24 saatinde çalışıyorlar. Bugün pandemide çok büyük bir tablo ortaya çıkmadıysa bunun temel nedeni bizim sağlık çalışanlarımızın gösterdikleri çabadır. O nedenle sağlık çalışanlarına benim selamlarımı saygılarmı iletirseniz mutlu olurum.”

Bahçeli koronavirüs aşısı yaptırdı

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“AŞI TAKVİMİNİN KOYULMASI LAZIM”

(Toplumun siyasilere güvensizliğin kaynağı nedir?)

Güvensizliğin temel nedeni belli konuda açıklama yapması gereken kişinin, kamuoyu önüne çıkması gerekirken o kişinin değil siyasetçinin kamuoyu önüne çıkması, Aşı olunması gerekiyorsa Bilim Kurulu’nun sözcüsü olacaktı, açıklama yapacaktı, insanlar güvenip aşılarını olurdu. Kaldı ki zaten bir buçuk milyon kişiye doz aşımız var. Kamuoyunun önüne aşı takviminin koyulması lazım. Siyasetçilere öncelik veriliyor tamam ama 65 yaş üstü var. Vatandaşın tedirginliğe kapılmalarına gerek yok, küçük dozda yapılıyor. Vücut daha dirençli hale geliyor, doktorlar öyle söylüyor.

“İŞ YOKSA OY DA YOK”

(İşsiz bir babaya, gence ne söylersiniz?)

Önce şunu söylemek isterim. Bir siyasi iktidar düşünün Türkiye’yi yönetiyorlar. Bir iktidarın ekonomik başarısının temeli nedir? Temel ölçütü, siyasi iktidar ne kadar istihdam alanı yaratmış temel ölçütü budur. Eğer bir siyasi iktidar istihdam alanı yaratmıyorsa o siyasi iktidar ekonomi politikası açısından zayıftır ve başarısız demektir. 18 yıldır yönetiyorsunuz ve 10 milyonu aşkın işsiziniz var. Bu durumda biz ne vadedebiliriz? Yapması gereken ilk iş kendilerini işsiz bırakan bir siyasi anlayışa, partiye ‘dur’ demeleri lazım. Sandığa gidince oy vermeyecekler. Bu demokrasinin en temel kurallarından birisidir. ‘Okuyorum, üniversiteyi bitiriyorum, üç yıl geçiyor, işsizim, KPSS’de 90 puan alıyorum, mülakata giriyorum, 60 puan alan kazanıyor, benim torpilim yok, ben kazanamıyorum, beni bu hale getiren ülkeyi yöneten siyasi anlayışa son vermem gerekiyor.’ Bütün işsizlerin ortak çaba göstermesi gerekiyor, ‘iş yoksa oy da yok’ demesi lazım. Kesinlikle işsizlikle mücadele etmemiz lazım. Bir veteriner, bir mühendis niye işsiz olur?

“OYUNU AK PARTİYE VERECEKSEN ŞİKAYET ETMEYECEKSİN”

(İşsizlere çözüm önerileriniz neler olacak?)

İlk atacağınız neşter, kaynakların yatırım olarak harcanmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Londra’daki tefecilere faiz ödüyor. Milyarlarca dolar faiz öderseniz, vatandaştan topladığınız vergiyi faiz olarak öderseniz, siz istihdam yaratabilir misiniz? Türkiye’de fabrika olması lazım. Fabrika olunca da istihdam olacaktır. Bu bir siyasi tercihtir. Eğer tercih yatırıma dönüşebilseydi, işsizlik olmazdı. Sorumlusu siyasi iktidar. 18 yıldır yöneten insanlar, bu noktaya getirdi. Ne oldu bu paralar, neden yoksulluk var? Açlık var bu ülkede. ‘Ben oyumu AK Parti’ye vereceğim’, vereceksen şikayet etmeyeceksin. Bu siyasi anlayış, Türkiye’yi felakete götüren siyasi anlayıştır. Şu anda yaşadığımız tablo budur.