Kılıçdaroğlu’ndan AKP’li Mahir Ünal’a: SADAT kafası

Yayın tarihi: 25 Ekim 2022 Salı 1:40 pm - Güncelleme: 25 Ekim 2022 Salı 2:57 pm

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’i hedef alan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’a tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Bahçeli buna sözde çok kızmış. Ne olacak. Koşa koşa gidecek yine kucaklayacak. Bunu kime söylüyorum. Gerçek milliyetçilere söylüyorum. Bu anlayış SADAT kafasının anlayışıdır” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Türkiye’nin her tarafında sorunu olan vatandaşlar CHP grubuna geliyorlar. Çözüm istiyorlar doğrudur. Ama bir şeyden vatandaşlarımın emin olmasını isterim. Bizim kişisel bir hırsımız merakımız yok. Biz bu ülkenin büyümesi için kalkınması için her ülkede huzurun olması için mücadele eden partisiyiz. Her annenin babanın işssiz evladına iş bulabildiğini bir Türkiye istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı insanların düşüncelerini açıkladı diye hapse atılmadığı tam tersine farklı düşüncelerin Türkiye’nin önünü açtığı bir Türkiye istiyoruz. Kavga değil huzur istiyoruz. Toplumu ayrıştırmak değil kucaklaşmak istiyoruz. Bizim hedefimiz bu. Onlar ayrıştırıyorlar Biz kucaklaşacağız. Onlar bölüyorlar biz bölünmeyeceğiz. Kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız.”

“İNANÇ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYACAĞIZ”

“İnanç üzerinden siyaset yapmayacağız. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız. Herkesi kucaklayacağız. 85 milyon kardeşim duysun hiçbir ayrımı yapmadan kucaklayacağız.”

İSTANBUL BAROSU SEÇİMLERİ

“İstanbul Barosu’nun seçimleri yapıldı. 144 yıllık geleneği var. İlk bir kadın başkan oldu Filiz Saraç. Telefon açıp kendisini kutladım. Tüm CHP grubunun da kendisini kutladığını bildiriyorum.”

“GEZİ MİLYONLARCA GENCİMİZİN HAYKIRDIĞI BAYRAKTIR”

“Biliyorsunuz duruşma salonun bir hakim bir savcı bir avukat var. Bizim hedefimizi avukat ile savcının aynı platformda olması lazımdır. Biz adaleti de tüm dünyanın yaptığı gibi yapmak istiyoruz. Gezici mahkemeler istemiyoruz. Kimin davası nereye düştü. Saray’ın istediği gibi değil. O zaman gezici mahkemeleri değiştirelim. Çünkü Saray onların mahkum edilmesini istiyoruz. Gezici mahkemelere son vereceğiz. Gezi aileleri burada. Onlara da hoş geldiniz diyorum. Gezi olayları Türkiye Cumhuriyeti devletinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının haksızlık karşısında yükselttikleri sestir. Ve bu ses bayraktır. Ve bu bayrak Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağıdır adalet bayrağıdır demokrasi bayrağıdır. Milyonlarca gencimizin haykırdığı bayraktır. Yargılanıyorlar. Yurtdışından geldi bazıları evet biz kaçmıyoruuz. 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir soru sormadan özellikle geçmişte AK Parti’ye Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren vatandaşların vicdanına sesleniyorum. Bir tek tanık bile dinlemiyor. Bir delil bile araştırmıyor sizi hapse atacağım.”

“AMASRA’DA FACİA OLDU”

“Vicdan sahibi olanların vicdanına havale ediyorum. Ama akdimdir bu ülkeye adalet ya getireceğim ya getireceğim ortası yok bu işin. Vera’yı babası ile buluşturacağım akdim var. Gerçekten de demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Gezi’ye selam göndermek boynumuzun borcudur. Amasra’da facia oldu. 41 kişi hayatını kaybetti.”

“41 MADENCİ ÖLDÜ HESAP VEREN YOK”

“Allah rızası için hala belli değil sorumlusu. Bu işten nasıl sıyırırız diye hesabını yapıyorlar. Yetimlerin hesabını 41 kişinin hesabını kim verecek. Babasız kalan çocuklara kim hesap verecek. Ben gittim, kadın kolları gitti ziyaretleri yaptık her şey boynumuzun borcu yaparız. Aradan bu kadar vakit geçti fail belli değil. Raporumuzu da yayınladık. Faciada ölümleri artıran etkenlerin başında madendeki havalandırma sisteminin yanlış planlaması geliyor diye rapor yazılmış”

“SOMA’DAKİ GİBİ İŞİN ÜZERİNİ KAPATMAK İSTİYORLAR”

“Havalandırma sistemini yanlış yapıyorsunuz. Ve 41 insanın yaşamına maliyet oluyor .Hala ortada sorumlu yok. Orası ağlama duvarı değil. Bu işin failleri kim bulacaksınız. Soma’daki gibi işin üzerini kapatmak istiyorlar. Bir anne diyor ya Soma’daki gibi işin üzerini kapatmasınlar lütfen takipçisi olun diye. 41 aileye de Amasralılara da sözüm ver. Hesabını soracağız. Değerli arkadaşlar geçen hafta Adana Osmaniye Tokat ve Sivas’a gittim. Eğer dert dinlemek istiyorsanız Anadolu’ya gideceksiniz. İle ilçeye gideceksiniz. Ankara’da oturup ben dert dinledim diyemezsiniz. Veya valilere talimat verip ben orada konuşacağım derseniz devletin saygınlığına gölge düşürürsünüz. gidiyor beyefendi bir yerlere Valiler il başkanı gibi çalışıyorlar. Devletin memurları AK Partili yöneticiler evlere giremediği için korktukları için hangi sitemler geleceğini dinlemedikleri için devletin memurlarını gönderiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu duruma hiç düşmemişti. Bakın bir fotoğraf.”

Tokat’ta çekilen bir fotoğraf. Bir tarafta tekelin fabrikası var. Diğerinde fabrikanın yerle bir edildiği fotoğraf.

Tokatlı kardeşlerime söyledim bir kez daha söyleyeyim. Sendika yöneticileri, tütün üreticileri pancar üreticileri geldi. Hepsi tek tek konuştular dertlerini anlattılar. Şunu söyledim 20 yıldır AK Parti hükümetlerinin yaptığı bir fabrika var mı? mesele şeker fabrikası yaptın mı? Şimdi tüm çiftçilere söylüyorum. Gübreyi alıyorum pahalı diyorsun. Niçin yapmıyorlar diye soracaksınız. Özel sektör. Sen yap kardeşim. Yem fabrikası. Yem ateş pahası. Niçin yem fabrikası yapmıyorlar. Bu devlete Allah rıza için bir tek fabrika yapmadılar. Yapılanların tamamını satıp yediler. Birisi de buydu Tokat’taki fabrika. Cumhuriyet’in kuruluşunda slogan vardı. Her fabrika bir kaledir.

Ulusal Süt Konseyi yaptılar. Güzel başında birisi var. Ama başındaki kişinin süt fabrikası var. Bir türlü fiyatı artırmıyor. O zaman süt üreticilerin bir çift sözüm var. Neden süt üreticisi yokta fabrika sahibi var. Senin derdini üreten mi fabrika sahibimi anlatır. Ama sözüm söz işin ehlini başına getireceğiz.

Sivas Anadolu’nun kalbi bizim tarihimiz için de çok önemli. Milli kurtuluş savaşının temellerinin atıldığı ilkelerinin belirlendiği yerlerden birisidir. Himayenin kabul edilmeyeceğini açıklandığı kent. Sivas Tokat gibi göç veren bir kent. İnsanlar büyük kentlerin varoşlarında iş arıyorlar. 22 okul yıkılmış Temmuz 2020. Şimdi 2022’deyiz hala ihalesi yapılmış değil. Sivaslı kardeşlerime söyledim. Şimdi MEB’e tekrar çağrı yapıyorum. Bize arsaları verin 1 yıl içinde okulları yapıp teslim edeceğiz. Yapamıyorlar beceremiyorlar. Biz iktidar değiliz ama yapıyoruz. Elazığ’a temel attık mükemmel bir okulun. Okul yapamayan iktidar Türkiye’yi yönetebilir mi?”

“UYUŞTURUCU MAFYASI İLE ARALARI ÇOK İYİ”

“Demir çelik fabrikası Sivas’ta 1987’de kurulmuş. Binlerce kişinin gelir kaynağı babalar çalıştı. Alın teri döktü evlere bereket geldi. Şimdi bu fabrikayı aldılar mafya teslim ettiler. Mafya ile araları çok iyi bunların. Özellikle uyuşturucu mafyası ile araları çok iyi.

Allah nasip eder iktidar olursak göreceksiniz. Kanuna göre mahkemeye el koyacağız. Bu fabrika yeniden çalışacak işçiler iş yapacak burada demir üretilecek. Türkiye en azından hurda demir bile ithal etmeyecek. Bizim insanımız yapacak.

Türkiye Cumhuriyet’i kolay kurulmadı. Bizim kuruluşumuz bütün mazlum milletlere örnek oldu. Egemen güçlere asla boyun eğmedik. Anadolu’nun her tarafında bir fabrika kurulduysa Lozan anlaşmasında yarın bana geleceksiniz yarın para isteyeceksiniz diyen anlayan anlayışa karşı kalkınmasıydı. Kendi tarihini bilmeyen topluma önderlik yapamaz. Türkiye Cumhuriyet’i tarihi bir bağımsızlık mücadelesi tarihidir. Kaçırılan sanayi devrimini yakalama tarihidir. 1944’li yıllarda uçak ihraç eden bir ülke ise bunlar kolay olmamıştır.

Çiftçinin boynundaki aşar vergisini kaldırıp çiftçi üretsin demişseniz. Cumhuriyet’in aldığı kararlardır. Cumhuriyet aynı zamanda bir kültür devrimidir. Yeniden doğuştur. Aydınlanma devrimidir. Halkın sadece yüzde 10’nun okuma yazma bildiği bir bir bakiye aldı. Yüzde 90’nın okuma yazma bilmediği bir Türkiye. Millet mektepleri arından köy enstitüleri kurulmasının sebebi budur.

Şimdi kültür bakanlığı yapmış AK Parti’den grup başkanlığı yapmış kalkıp diyor ki düşünce setlerimizi cumhuriyet yok etmiştir.”

MAHİR ÜNAL‘A TEPKİ: SADAT KAFASI

“Yuh çekmeyin arkadaşlara. Sizin nefesinize yazık o pozisyonda bile değil. Şunun için anlatıyorum. Hurafeler ile tarih öğrenilmez. Halkın ne konuştuğunu bile bilmiyorlar. Sen hiç Karacaoğlan da mı dinlemedin mi? O insanlar 17. 18. yüzde tertemiz Türkçe ile ne söylediyse şimdi anlıyoruz. Yunus Emre İlim İlim bilmektir İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen nice okumaktır. Sen Yunus’u bile bilmiyorsun. Buna parantez açalım Bahçeli buna sözde çok kızmış. Ne olacak. Koşa koşa gidecek yine kucaklayacak. Bunu kime söylüyorum. Gerçek milliyetçilere söylüyorum. Bu anlayış Sadat kafasının anlayışıdır. Türkiye’yi kaldıracağız. Asrika diye devlet kurup başkenti İstanbul olup resmi dili de Arapça olacak diyorlar. İtiraz mi ettiler? Ama ne olur benim tabanım öbür tarafa kaymasın diye işaret fişeği atayım sonuçta arka kapıdan kucaklaşacağız. sen in dilini küçümseyen bir adamla senin ne işin var. Hala grup başkanvekili ne olacak ki.”

Devlet Bahçeli’den Cumhuriyet’i hedef alan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’a tepki!

“KÖY OKULLARINI AÇACAĞIZ”

“Ama buna en güzel cevabı Mustafa Kemal Atatürk vermiş. Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahillerden çıktığı gibi hiç okumayı bilmeyenlerden gerçek alimler çıkabilir. Değerli arkadaşlarım. Gittiğim yerlerde köyler boşaldı diyor. Siz de lütfen her gittiğiniz yerde böyle bir sorunla karşılaşın karşılaşmayın . Bizim iktidarımızda kırsalda çalışan bütün gençlerin ve kadınların sigortasını biz ödeyeceğiz. bu kadar açık. gençle yeter ki üretsinler.

Köy okullarının kapanmasından herkes şikayetçi. Köy okullarını açacağız. Bütün kırsaldan gelen herkes istiyor.

Sadece öğretmen mi kırsalda olacak. Kırsalda imam olacak öğretmen, ziraat teknikeri artı veteriner de olacak. Kırsal entelektüel yapıda olacak. Hayvanların aşıları yapılacak. Kırsalda yaşayan bilgili insandan bilgi alacak. Kırsaldan kente gidenler eğlenmeye dosalarını ziyaret etmeye tatillere gidecekler. Havza bazlı planlama yapacağız. Kim neyi ekiyor. Kaça satacağız. herkese duyuracağız. hiçbir çiftçinin zarar etmediği model getireceğiz.

Çiftçi asla zarar etmeyecek. Çiftçi ve esnaf kardeşlerime söyledim siz bu ülkenin orta direğisiniz. Bir hafta içinde bankalara olan faiz borcunu tamamını sileceğiz. Ve siz bir hafta sonra rahat nefes alacaksınız. Ayrıca asgari ücreti bir noktaya getirdiler. Yılın yarısında arttı. İnsanalar daha fazla vergi ödemeye başladı. Diğer büyükler ayrı. Beş yerden aylık alanlar ayrı. Ama işçiye gelince asgari ücreti yükseltince bana daha fazla vergi ver. Yeni tarife yapıp tamamen kalkacak. Damga vergisi var ayrıca çalışanlardan alıyorlar. Bunların dünyadan haberi yok. Bilgisayar ortamında her şey.”

“SABREDİN DÖNEM DEĞİŞECEK BİLGİ ÜREN HERKESE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

YÖK  bilim insanlarını yetiştirmek için güzel bir proje başlattı. Tematik alanda 100 doktora öğrencisine görev verildi. Türkiye’nin prestij olarak tanımladı. 6 bin civarında da araştırma görevlisi alındı. Onlara da belli görevler verildi. Şu anda altı bin araştırmacının sigorta primleri yatmıyor Kaçak çalışıyor. Bir devlet bu hale düşer mi ya? 2 bin öğrenci de kadrosuz bekliyor. Biraz daha sabredin dönem değişecek. Bilgi üreten herkese sahip çıkacağız. Diğerlerinden daha yüksek aylık vereceğiz ki diğer ülkelere gitmesinler.

Yine gittiğimiz yerlerde söyleyin sözleşmeli ücretli öğretmen ayrımına son vereceğiz. öğretmen öğretmendir. Öğretmen kadroludur ve onurlu ile çalışır. Başımızın tacıdır. Gittiğiniz yerde her yerde söyleyin taşeron işçiye kadro vermiyorlarsa biz vereceğiz.

Ziraat odalarında tarım danışmanları çalışıyor. Çok düşük ücretler veriyorlar. Asgari ücretinde altındalar. Bu garabete son vereceğiz. Bir veteriner asgari ücretin altında çalışır mı dediler. Saray duymadı. Ama bu kardeşiniz onları duydu. Ulus meydanında söyledikleri tüm hakları onlara vereceğiz. Emeklilikte Yaşa Takılanlar, hiç meraklanmayın sorunlarınızı her yerden dillendirdim. Ya yaptıracağız yap yapacağız. bu işin ortası yok.”

“KORKMA ERDOĞAN ÇIK KARŞIMA”

“‘Birikimlerimizi, vizyonlarımızı, heyacanlarımızı yarıştıralım’ diyor bana meydan okuyor Erdoğan. Kendisine her yerde, her ortamda vizyonsa vizyon, bilgiyse bilgi, kültürse kültür, tarihse tarih ne istiyorsan çık karşıma açıkça seninle konuşalım.

Korkma Erdoğan korkma ben adam yemem. Bilgiyle, birikimle gel karşıma neden korkuyorsun? Vizyon konuşacakmış gelsin konuşalım. 50 tane televizyonun var, 100 tane gazeten var. Ben söyledim yine söylüyorum. Sizin lideriniz neden bir Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmaya cesaret edemiyor? 27.5 yıl devlete hizmet ettim. Kul hakkı yiyen birisi, kul hakkı yemeyenin karşısına çıkamaz işin temelinde bu var.

Bakanlarını, danışmanlarını, prompterını da al neyi alırsan çık karşıma. Meydan, hodri meydan diyorum.”