Kılıçdaroğlu: Vahim bir açıklama

Yayın tarihi: 23 Mart 2022 Çarşamba 11:51 am - Güncelleme: 23 Mart 2022 Çarşamba 11:58 am

Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’a yüklendi, “Bunu nasıl söyledi doğrusunu isterseniz ben de anlamış değilim” dedi. CHP lideri şehit aileleri ve gazileri için 8 maddeden oluşan ‘çözüm paketi’ açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Şehit Aileleri ve Gaziler Buluşması’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, ‘helalleşme’ çağrısından söz ederken sitem dinlediğini de ifade ederek, ” ‘CHP bugüne kadar bize yeterli ilgiyi göstermedi’ dediler. Haklılar. Her insanın hatası olduğu gibi her kurumun da hatası olabilir. Eksiğimiz olabilir. Önemli olan hatayı tekrar etmemektir. Sadece kurum olarak partiler mi yapar hayır. Devleti yönetenler de hata yapabilirler. Onlar da yaptıkları hatadan ötürü yüzleşmesi en azından telafi etmesi lazım. Bunu yapacağız” dedi.

‘VAHİM BİR AÇIKLAMA’

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’un, et fiyatlarına yapılan zamla ilgili “Çok uzun kuyruklar oluşuyordu, bu yüzden zam yaptık” şeklinde açıklamada bulunduğunun belirtilmesi üzerine “Açıklama doğru bir açıklama değil, vahim bir açıklama” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Sayın Genel Müdür, bunu nasıl söyledi doğrusunu isterseniz ben de anlamış değilim. Ama mutfaklarda yangın olduğu belli, et fiyatlarına zam geleceği belli. Defalarca söylendi, yazıldı. Tarım uzmanları bunu defalarca söylediler. Her alanda pahalılık var, zam var. Gıda fiyatlarından tutun yem fiyatlarına kadar her şeyde zam var. Dolayısıyla, iktidarın yapabileceği fazla bir şey yok. Bu zammı bir anlamda yapıyorlar. Aksi halde Et ve Süt Kurumu batacak. Batıran kim? İktidarın kendisi. Zammı yapan kim? İktidarın kendisi. Fatura kime çıkıyor? Vatandaşa çıkıyor.

Et zammı gerekçesine akıllara zarar açıklama: Çok uzun kuyruklar oluşuyordu

‘ASGARİ ÜCRET PUL OLDU’

Asgari ücreti kısmen artırdılar, 3 ay sürdü, 3 ay sonra asgari ücret pul oldu. Bu çerçevede bakıldığı zaman samimi düşüncemi söyleyeyim, politik bir düşünce olarak değil, artık bunlar ülkeyi yönetemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetemiyorlar. Yönetme güçleri yok, yönetme kapasiteleri yok, yönetme bilgileri yok. Dolayısıyla savrulup giden bir Türkiye var. Eğer bu ülkeye bir fayda getirmek istiyorlarsa, ‘bu ülkenin faydası için bizim de bir çabamız olsun’ diyorlarsa bir an önce seçim sandığını getirsinler. Türkiye bunları aşmak zorundadır. Aksi halde gidiş bu günleri aratacak bir gidiş olacak.

‘ÇOK DAHA BÜYÜK ZAMLAR GELECEK’

Önümüzdeki süreçte çok daha büyük zamlar gelecek hep beraber bunu göreceğiz ki bunu aylardır söylüyorum, ‘yapmayın, etmeyin, ekonomi böyle yönetilmez’ diye. Bir avuç kişiye çalışıyorlar. Londra’daki tefeciler ve kur korumalı mevduata dünyanın parasını veriyorlar. Vergiden muaf tutuyorlar, öbür taraftan gidip vatandaş et kuyruğunda bekliyor.”

‘ASGARİ ÜCRETİN GÜNCELLENMESİ LAZIM’

Asgari ücrete haziranda yeniden bir düzenleme yapılması tartışmalarına ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Orada da çok karışık şeyler söyleniyor. Güncellenmesi lazım asgari ücretin. Asgari ücret, asgari ücret olmaktan çıktı zaten. Hangi asgari ücret? Açlık sınırının altında asgari ücret mi olur? Bari ‘açlık sınırı ücreti’ desinler, onun bile altına düştü zaten. Asgari ücretin hemen güncellenmesi lazım. Normali de budur zaten” diye konuştu.

NEBATİ YANITI: GERÇEKTEN DE SAVRULMUŞ VAZİYETTELER

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Türk lirası ile ilgili açıklamaları hatırlatılan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Matematiği galiba iyi değil. ‘En düşük seviyede’ diyor. TL, o seviyenin de altına inecek, görmüyor mu bu kişi Allah aşkına? Ekonomiden bu kadar kopuk, hayattan, gerçeklerden bu kadar kopuk bir kişiyi hiç düşünemiyorum. Ama maalesef bunlar söylendiği zaman gülüp geçiyorum. Az önce de söyledim, bunlar gerçekten devleti yönetemiyorlar. Gerçekten de savrulmuş vaziyetteler. Gerçekten de sorunlar yumağı içinde ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sorulunca da nasıl cevap vereceklerini bilmiyorlar. Böyle bir gariplik yaşıyoruz.”

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER İÇİN 8 MADDELİK ÇÖZÜM PAKETİ

Kılıçdaroğlu, Şehit aileleri, gazilere yaptığı açıklamada, 8 maddeden oluşan bir ‘çözüm paketi’ açıkladı ve şunları söyledi:

“Şehit aileleri, gaziler yakınıyor biliyorum. Şimdi size 8 maddeden oluşan bir çözüm paketi sunacağım. Bizim devlette bir muhatabımız yok diyorlar. Bizim bir merkezimin olması lazım diyorlar. Bunun için Şehit Yakınları ve Gaziler Yüksek Kurulu’nun kurulması lazım. O kurul görüşecek ve size cevap yazacak. Birinci nokta önce devletin içinde bağımsız çalışan bir kurumun oluşturulmasıdır.

İkincisi şehit yakınları ve gaziler arasında ayrımcılık var. Bunun kalkması lazım. Kore gazileri var. Kore’ye gittiler, bu ülke için. Üçüncü sınıf evlat muamelesi görüyoruz diyorlar. Ayrımcılık yaparsanız toplumu ayrıştırırsınız. Ayrımcılığa son veren kanun teklifini hazırladık. Parlamentoda reddedildi. Benim boynuma borçtur ben bunu yapacağım.

‘BU DEVLETİN AYIBI’

Alınan aylıklar var. 121 lira mı ne bir aylık veriyorlar bir polis şehidimizin ailesine verilen aylık. İnanır gibi değil. Anne ve babalara bağlanan aylıkların en düşük memur aylığına eşitlenmesi lazım. Bunun kural olarak uygulanması lazım.

18 yaşından büyük olan ve öğrenci olmayan şehit evlatları var. Şehidimiz, gazimiz var. Onların evlatları var. İşsiz ve biz onlara sahip çıkmıyoruz devlet olarak. Bu devletin ayıbıdır. Niye 1-2 kişi? Milyonlarca çalışan var devlette. Şehidimizin, gazilerimizin evlatları varsa ve işsizse devletin alıp istihdam etmesi lazım. Bu insanlar bu ülkenin bekası için mücadele ettiler.

Eğitim konusunda da, eğer 18 yaşından küçük çocuk okuyorsa eğitimin bütün süreçlerinde şehit yakınlarının ve gazilerin evlatlarının masraflarının devlet tarafından karşılanması lazım. Eğitim masrafı dediğiniz milyarlarca para değil.

Gaziye bir protez vermişler bir süre sonra bozuluyor. Yenisini alacak 50 dereden su getiriyorlar. Bu insan gazi ya, sıradan bir insan değil. Bu ülkenin bayrağı, vatanı için mücadele etti. Bir devlet bu kadar çaresiz olamaz. O zaman devletin, ‘En iyi sağlık imkanlarını milletvekiline sağlanıyor aynı imkanı şehit yakınları ve gazilere de sağlamamız lazım’ demesi lazım. Benim sizden ricam bunları talep edin.

‘SİYASET KURUMUNUN GÜNAHI ÇOK’

Başka bir acı olay daha var. Malul sayılmayan gaziler. Birine ‘tırnağında bir şey olursa gazi yapacağım’ diyorsunuz, öbürü vücudunda mermi taşıyor ‘Hayır sen gazi değilsin’ diyorlar. Niye değil? Bu işin objektif kuralını koymamız lazım.

Siyaset kurumunun günahı çok. Beşiktaş’ta terör saldırısı oldu 39’u polis 47 şehidimiz vardı. Kampanya açıldı paralar toplandı. Bir süre sonra bunlar unutuldu. Bu kardeşiniz unutmadı. Bir baktık paralar ödenmemiş. Bu siyaset kurumunun en büyük ayıplarından birisidir. Aynı şekilde 15 Temmuz gazileri için de paralar toplandı, vakıflar kuruldu. Vakfı bulamadık önce. Paralar nerede diye sorduk, hala paraların ne kadar olduğunu kimse bilmiyor. Siz dertlisiniz biliyorum ama ben de dertliyim. Çözeceğiz inşallah, birlikte çözeceğiz.

ÖZELEŞTİRİ YAPTI

Ben helalleşmeden söz ettim. Artık kutuplaşmanın, kavga etmenin hiçbir faydası yok. Bu güzel ülkede hepimiz barış ve huzur içinde yaşayabiliriz. Kavga etmeden, ayrıştırmadan yapabiliriz. Herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir Türkiye’yi inşa edebiliriz.

Az önce masada sitem de dinledim. ‘CHP bugüne kadar bize yeterli ilgiyi göstermedi’ dediler. Haklılar. Her insanın hatası olduğu gibi her kurumun da hatası olabilir. Eksiğimiz olabilir. Önemli olan hatayı tekrar etmemektir. Sadece kurum olarak partiler mi yapar hayır. Devleti yönetenler de hata yapabilirler. Onlar da yaptıkları hatadan ötürü yüzleşmesi en azından telafi etmesi lazım. Bunu yapacağız.”