Kılıçdaroğlu: Üniversiteye kelepçe vuruyorsunuz, darbe döneminin daha güzel fotoğrafı olabilir mi?

Yayın tarihi: 5 Ocak 2021 Salı 3:42 pm - Güncelleme: 5 Ocak 2021 Salı 6:51 pm

CHP Genel Merkezi’nde gazetecilerle bir araya gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “20 Temmuz’dan sonra Türkiye bir sivil darbenin zaten içindedir. Biz hiçbir darbeyi savunmadık. Demokrasinin bu noktaya gelmesinin temelinde darbeler vardır. Darbelere karşı çıkmak hepimizin ortak görevidir. Ama biz hem askeri hem sivil darbelere karşıyız. Şu an Türkiye bir sivil darbenin içindedir” dedi. Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görüntülerle ilgili ise, “Darbe döneminin daha güzel fotoğrafı olabilir mi? Üniversitenin kapısına kelepçe vuruyorsunuz” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantıya, CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Grup Başkanvekili Özgür Özel, Başdanışman Tuncay Özkan ve Ömer Topsakal katıldı.

“HEM ASKERİ HEM SİVİL DARBEYE KARŞIYIZ”

Kılıçdaroğlu, dün yeniden başlayan darbe tartışmalarına da değindi, “20 Temmuz’dan sonra Türkiye bir sivil darbenin zaten içindedir. Biz hiçbir darbeyi savunmadık. Demokrasinin bu noktaya gelmesinin temelinde darbeler vardır. Darbelere karşı çıkmak hepimizin ortak görevidir. Ama biz hem askeri hem sivil darbelere karşıyız. Şu an Türkiye bir sivil darbenin içindedir. 12 Eylül’de Kenan Evren ve arkadaşları ne yaptıysa, 20 Temmuz’dan sonra bunlar da onu yaptılar. 15 Temmuz’u fırsat bilip OHAL ilan ettiler, OHAL koşullarında anayasayı değiştirdiler, şimdi o darbe koşulları aynen devam ediyor. Biz sivil darbeye de karşıyız. Erdoğan’ı eleştirmeye kaç kişi cesaret ediyor, Evren’i kaç kişi eleştirebiliyordu. O zaman da parlamento askıya alınmıştı, şimdi de buna yakın bir tablo var. Hem sivil hem askeri darbeye karşıyız” dedi.

Kılıçdaroğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı: İşte açıklamalarından öne çıkanlar

“BOĞAZİÇİ DARBE DÖNEMİNİN FOTOĞRAFI”

Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ‘kayyum rektör’ eylemlerine polis müdahalesini ise, “YÖK kimin zamanında kuruldu? 12 Eylül darbecilerin yaptığı yasal düzenlemelerin hepsi hala yürürlükte. O dönem üniversiteye nasıl atanırsa hala öyle atanıyor. Erdoğan istediğini atıyor. Tek koşulu var partili olması lazım. Tek görevi Erdoğan ve arkadaşlarını alkışlamak. Akademik özerklik çok önemli. Bilim üretilen yerlerde, her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı yerde akademik özerklik vardır. Bildiri yüzünden akademisyenler atılıyorsa geçmişteki darbenin bir benzerinin yaşandığını gösterir. Bir üniversitenin bilimsel, yönetsel, mali özerkliğinin olması lazım. Bunun dışındaki yerlere üniversite demek çok zor. Kelepçe takılması için darbe döneminin daha güzel fotoğrafı olabilir mi? Üniversitenin kapısına kelepçe vuruyorsunuz. (Boğaziçi kampüsünde kelepçe takılması ve CHP’nin akademik özerklik konusunda projeleri) YÖK kimin zamanında kuruldu? 12 Eylül darbecilerin yaptığı yasal düzenlemelerin hepsi hala yürürlükte. O dönem üniversiteye nasıl atanırsa hala öyle atanıyor. Erdoğan istediğini atıyor. Tek koşulu var partili olması lazım. Tek görevi Erdoğan ve arkadaşlarını alkışlamak. Akademik özerklik çok önemli. Bilim üretilen yerlerde, her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı yerde akademik özerklik vardır. Bildiri yüzünden akademisyenler atılıyorsa geçmişteki darbenin bir benzerinin yaşandığını gösterir. Bir üniversitenin bilimsel, yönetsel, mali özerkliğinin olması lazım. Bunun dışındaki yerlere üniversite demek çok zor. Kelepçe takılması için darbe döneminin daha güzel fotoğrafı olabilir mi? Üniversitenin kapısına kelepçe vuruyorsunuz” sözleriyle eleştirdi.

TÜİK’İ “TAYYİP’İ ÜZMEYEN İSTATİSTİK KURUMU” OLARAK NİTELENDİRDİ

TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kurum sanki cumhurbaşkanını üzmemek için çalışıyor. Ben de bu kurumu, ‘Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’ olarak değerlendiriyorum” diye konuştu.

Memur ve emeklilere yapılan zammı da yetersiz bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin borcunu öderken borçlandığını söyledi, “Bunu hangi toplumsal sınıf üstlenecek?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu, en düşük emekli maaşının asgari ücretin altında kalmasıyla ilgili ise, “18 yılın sonunda Türkiye, ekonomik buhranla karşı karşıya. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki borcun faizini ödemek için de borçlanmak zorunda. Peki, bu borçların ödenmesini hangi toplumsal sınıflar üstlenecek? Memura, işçiye, emekliye hak ettiği paralar verilmiyor. Milyonlarca da işsizimiz var. Toplumun üreten kesimi fatura ödemek zorunda kalıyor. AK Parti’nin siyasi tercihi böyle. Geniş kitleler buna karşı çıkıyorsa oylarını ve tercihleri değiştirmek zorunda. AK Parti, TÜİK’e talimat veriliyor. Merkez Bankası Başkanı’nı ‘benim dediğimi yapmadı’ diye görevden alıyorsanız, onu da alacaksınız. Bilim insanlarının açıkladığı rakamla sokaktaki vatandaşın rakamı aynı, TÜİK’inkiler farklı” ifadelerini kullandı.

“PARLAMENTER SİSTEMLE İLGİLİ ÇALIŞMAMIZ VAR”

Kılıçdaroğlu, “Parlamenter sisteme dair bir çalışma ortaya konulacak mı, HDP ile temas olacak mı?” sorusuna, “Çalışmamız var. Ön çalışmalar yapılıyor. Sadece biz yapmıyoruz. Gelecek Partisi de yaptı. Millet İttifakı’nı oluşturan diğer partiler de yapıyor. Bu çalışmalar bir olgunluğa oluştuğu zaman, ittifakı oluşturan partiler belki bir ortak metin çıkarılabilirse Türkiye’nin önüne güzel bir çalışma konulmuş olacak. Bütün siyasi partiler bizim için değerlidir. Her siyasi parti, bu çalışmayı gönderirse teşekkür ederiz. AK Parti’de böyle bir şey yaparsa teşekkür ederiz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, Türkiye’nin büyümesi açısından, siyaset kurumunun halka hesap vermesi açısından çok önemli. HDP böyle bir çalışma yapıyor mu bilmiyorum” yanıtını verdi.

“EKONOMİ KONSEYİ TOPLANMALI”

İktidarın, ekonomi konseyini toplaması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, tüm sorunlardan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sorumlu tutulduğunu belirterek, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Talimatı sen verdin. Damat suçlu değil ki. Onu feda ettin” sözleriyle yüklendi.

“PARTİLER KAPATILABİLİR ÇÜNKÜ DARBE DÖNEMİNDEYİZ”

HDP’nin kapatılmasıyla ilgili tartışmalara değinen Kılıçdaroğlu, “Bu AK Parti ve MHP’nin sorunu. Kapatılabilir mi? Kapatılabilir. Darbe dönemindeyiz. Her şey yapılabilir. Bunlar doğru mu? Hayır, demokrasimizi geriye götürür. Siyasi partilere her türlü eleştiriyi yaparsınız ama kapatma doğru değil” dedi.