Kılıçdaroğlu: TÜGVA’cıları Suriye’ye gönder, komutanları Bilal Erdoğan olsun

Yayın tarihi: 26 Ekim 2021 Salı 1:46 pm - Güncelleme: 26 Ekim 2021 Salı 4:50 pm

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “TÜGVA’cıları Suriye’ye gönder, komutanları da Bilal Erdoğan olsun” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına, 36 saat nöbet tutmasının ardından trafik kazasında hayatını kaybeden asistan doktor Rümeysa Berin Şen’i anarak başladı. Kadro eksikliğine değinen Kılıçdaroğlu,  “Sağlık çalışanlarımız 36 saat uyumadan çalıştılar, evlerine gidemediler. Bizler sağlık çalışanlarımıza alkışlarla minnet borcumuzu ifade etmeye çalıştık. 36 saat bir hastayı daha kurtarabilirim diye alın teri dökmek ne demek? 36 saatin sonunda direksiyonun başına geçip yola çıkıyorsunuz ve trafik kazasında hayatınızı kaybediyorsunuz. Bir sağlık çalışanının 36 saat çalışması demek kadro eksikliği var demektir. Neden atama bekleyenleri atamıyorsunuz? Yeni kadro açın demiyoruz, var olan kadroları kimler boş tutuyor? 740 bin sağlık çalışanı atama bekliyor. Sağlık çalışanlarına sesleniyorum. Yurt dışına gideceğim diye bir telaşa da kapılmayın. Bu ülkede size her türlü olanağı sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

Tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönünde çağrı yapan 10 büyükelçinin Viyana Sözleşmesi’ne riayet edecekleri yönündeki açıklamaya değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Büyükelçiler krizi Türkiye’nin yönetilemediğini göstermektedir” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmelerinden öne çıkanlar şu şekilde:

“DÜNYADA HASTANESİ OLMAYAN TEK ORDU TÜRK ORDUSU”

Terörle mücadelede Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu yaralandı. Helikoptere alındı Erzincan Mengücek Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. Helikopterin ineceği yer yoktu. Başka bir yere iniyor orada da ambulans yok. Arkadaşları sedyeyle taşıyor ve şehidimiz hayata veda ediyor. Sorumlusu kim? Dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Gazilerimiz örgütlendiler, bize de geldiler. Ben onlara kanun teklifi vereceğim diye söz verdim. ‘Bütün siyasi partilerden söz alın, sizin olayınız siyasi değil. Bu parlamentoda vatansever bütün partiler size gazilik unvanını vermek için elini kaldırır’ dedim. 7 aydır MHP’nin verdiği kanun teklifi bekliyor. Saraydan irade alınmadığı için bekliyor. Saray 5’li çetenin yanında. Geliyor gelmekte olan bunu da çözeceğiz.

KÜÇÜK VE BÜYÜKBAŞ HAYVANLAR İTHAL EDİLDİ

Kars’ta gezdiğim her yerde ceplerim ‘ne olursunuz bana iş bulun’ kağıtlarıyla doldu. Bu güzel ülkemiz kan kaybediyor. ‘Çiftçilerimiz bana muhtaç olsun, ekmek vereyim oyunu alayım’ mantığıyla gidiyorlar. Başka ülkelerin çiftçilerine buradan milyar dolarlar gidiyor. Büyükbaş hayvanlara 7 milyar 365 milyon dolar verilmiş. 373 milyon 215 bin dolar da küçükbaş hayvan ithal etmişiz. Kırmızı ete de 1 milyar 33 milyon dolar verilmiş. Bu iktidar batının çiftçisine çalışıyor. İthal edilen yem ham maddesine 58 milyar dolar ödenmiş.

“KÖYE SU GÖTÜRMEZSENİZ…”

Kars Valisi’ne sesleniyorum. 2 ay süre veriyorum 2 ay içinde Çamçavuş Köyü’ne su götürülecek. Götürülmezse CHP’nin belediye başkanları o köye suyu götürecek. Bir köyü nasıl susuz bırakırsınız? Köye cami yapılmış fakat il özel idaresi camiye ruhsat vermiyor. Cami kaçak. Akıl alacak şey değil. Tıp fakültesi var ama hastalar Erzurum’a sevk edilmek istiyorlar çünkü branşların çoğu yok.

Türkiye’yi gri listeye aldılar. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını ayaklar altına almaya bu iktidarın ne yetkisi var. İtibar bu kadar kolay kaybedilecek bir şey midir? ‘Terörle mücadele ediyoruz’ deniyor ama El Kaide ve IŞİD’in banka hareketlerine ses çıkarmıyorlar. Şahıs, ‘Kapıcıda da araba var’ demiş. Ona mı göz diktin? Kapıcının arabası var diye Türkiye’yi zengin sayıyor. Sen o araba ve cep telefonlarından alınan vergileri biliyor musun? Bu vergiler sen sarayında saltanat sür diye verilmiyor ama sen bu paraların tamamını saltanatın, sayısını bilmediğimiz araçların için kullanıyorsun. Devleti soyulacak organ olarak görürseniz yönetemezsiniz. O şahıs ‘yaşam kalitesi’ deyimini biliyor mu acaba?

“DIŞ POLİTİKA KONULARINDA PARTİLERE BİLGİ VERİLMELİ”

Türkiye böyle bir rezaleti yaşamadı. Ekonomi allak bullak oldu. Dışişleri bürokratları devreye girdiler, görüşmeler yaptılar. Dolar ne oldu? Bakanlıklar devre dışı bırakıldı. Fatura 83 milyonun üstüne yüklendi. Bir devleti bir kişinin iki dudağına teslim ederseniz bu tür olaylarla böyle sık karşılaşırsınız. Gelir dağılımında da büyük bir dengesizlik var. Devletin dolar-döviz cinsinden iç borcu 240 milyar dolar. Dolar 10 kuruş arttığında vatandaşın sırtına gelen yük, 24 milyon lira. Bu ülkeyi dış güçler yönetiyorsa senin saraydaki işin ne?

Dış politikanın ortak ses çıkarması lazım. Bunun için de dış politikayla ilgili alınacak konularda grubu olan partilere bilgi verilmesi lazım. Tezkere geldiğinde gruplara bilgi verilsin dedik. Biz torba kanuna alıştık ama şimdi torba tezkere dönemi başladı. Biz Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine davul zurnayla göndereceğiz diyoruz. Suriye ile savaş değil, Suriye ile barışacağız. Daha fazla mülteci ve sığınmacı istemiyoruz. Bunu ön gören bütün düzenlemelere karşıyız. Biz hiçbir asker ve polisimizin Suriye’de şehit olmasını istemiyoruz.

“TÜGVA’CILARI GÖNDER SURİYE’YE”

Bütün komşularımızla barışacağız. Büyük Ortadoğu projesini hayata geçireceğiz. Askerlerimiz şehit olsun istiyorlar. Komando Marşı’nı söyleyen TÜGVA’cılar var, en büyük komutanımız Erdoğan diyorlar. Gönder onları Suriye’ye başkomutanları da Bilal Erdoğan olsun. Hiçbir askerimizin burnunun kanamasını istemiyoruz. Bunların terk ettiği vatan toprağımıza bayrağımızı dikip Süleyman Şah Türbesi’ni yeniden götüreceğiz.

IŞİD ve El Kaide militanlarını hapisten çıkarıyorsun. 2 askerimizi diri diri yakanlar kim araya girdi de serbest bırakıldı? Bir gazeteci arkadaşımız yazınca yeniden tutukladılar. IŞİD ve El Kaide üyelerinin banka hesaplarına neden müdahale etmiyorsunuz? Bahçeli’ye soruyorum; bu yabancı askerler kim? Yabancı askerler Türkiye’ye gelsin diye el kaldıracaksın. Milliyetçi sen misin, biz miyiz? Yabancı askerlerin potinlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin topraklarını çiğnemesini istemiyoruz.”