Kılıçdaroğlu: Sinan Ateş’in ve Gaffar Okkan’ın katillerini yargıya teslim edeceğim

Isparta’da yurttaşlara seslenen Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Sinan Ateş’in ve Gaffar Okkan’ın katillerini kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim” dedi.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri mitinginin ardından Isparta’ya geldi. Kılıçdaroğlu’na Mansur Yavaş ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal eşlik etti.

Sahneye çıkan Yavaş şunları dile getirdi:

14 Mayıs’ta bir seçime gidiyoruz ama anlamadık savaşa mı seçime mi? Normalde partiler vaatlerini verir bunları dinler vatandaş oyunu verir. Seçimde söyleyecek sözü bitenler savaş rüzgarı bitiyor. Biz niye iktidara gelmek istiyoruz? Ayrımcı dili bitirmek için. Bunlar darbe yapacak diyorlar.

Anlamıyorum. Bunlar darbe yapacak diyorlar. Biz seçime iktidarı değiştirmek için giriyoruz. O zaman almasaydınız seçim kararı.

Ne sayın Genel Başkanımız’dan ne de Millet İttifakı’nın Başkanlarından Cumhur İttifakı’na inciti bir söz yok. Çünkü herkesin oyu kutsaldır. Saygı duyacağız. Herkes farklı farklı yaratılmış. Herkesin farklı düşünmesi gayet normal.

Ama kalkıp da siyasetin dilini savaş diline getirmek ülkemize yakışmıyor. Aynı sözler daha önceki seçimlerde de oldu.

Sayın Cumhurbaşkanı Ankara’dan mevcut cumhurbaşkanı attı. Ne demek bir şey var ki attı. Biz de seçime girdik. Ankara’da şunu yapacağız diyeceğiz diyemedikleri için işçiler atılacak,, PKK’lılar gelecek diye yalan söylediler. Bir tane işçi çıkartmadık. Bırakın PKK’yı Ankara’da sayaçları vatan sever Türk evlatları okuyor. Bir kuruş yardım da kesmedik.

“BU AYIN TERÖRİSTİ DE KASAPLAR OLDU”

Şimdi yine soğan pahalı diyorsunuz, ‘soğan kafalı’ diyorlar. İnsanlar aç diyorsunuz, ‘bunları söyleyenin ağzına kürekle vurun’ diyorlar. Halktan koptular.

Ama bunlarda kabahat yok! Ya marketler ya soğan ekenler… Bu ayın teröristi de kasaplar oldu.

İttifaka aldıkları partiye, yan yan duramıyorlar. O partinin PKK’dan farklı görüşleri yok.

Bu ekonominin artık düzeltilmesi lazım. 2-3 ayda bir hazine bakanı değişti.

Millet bu huzur getireceğiz. Gençler size güveniyoruz. Bir olacağız beraber olacağız ayrıştırmayacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğuna, Kılıçdaroğlu’nu oturtacağız

Yavaş ardından Demokrat Parti Lideri Uysal, sahneye çıktı. Uysal şunları dile getirdi:

Birkaç gün önce, ana ocağı Afyon’daydık şimdi de baba ocağındayız, Süleyman Demirel’in memleketindeyiz. Bu büyük Halil İbrahim sofrasına hoş geldiniz.Daha da büyüteceğiz. Şair diyor ya dar geliyor kardeşim dediği gibi. Bizim derdimiz sadece oy aldığımız insanlara değil. Yeter ki bu ülke namuslu ellerde olsun.

İşinizden tırnağınızdan artırdığınız evlatlarınız bir gelecek hayali kuramıyorsa bu ülkenin yönetenlerin suçudur. İtirazımız bunadır. Biz bu ülkenin her şeyine sahip çıkacağız.

Büyük liderimiz Demirel öyle diyordu. Bereket fışkıran bu Anadolu’yu suyla buluşturmuşuz. Demire öyle diyordu. BU bereketli toprakların bedbaht insanları olarak yaşamayacağız.

Bu ülkeyi üretim yapan bir ülke olarak, evlatların zenginliğini artıracak bir yapı çıkartmalıyız.

Türkiye’de zaman zaman kötü yönetim olmuştur ama bu iktidar, kötü niyetli. Bir parti olmaktan çıkmış adeta kamu kaynağını nasıl yağmalarız diye örgütlenmişler. Millet diye dertleri yok. demokrasi zaten onlar için muhalefette seslendirecek bir şey.

2 gün önce bir açıklama yapmış. Neymiş 14 Mayıs seçimleri bir darbe girişimiymiş. Anadolu’da güzel bir söz var hepiniz bilirsiniz. Takke düştü kelle göründü deriz. İşte bunların demokrasi inancı bu kadar.

“SEÇİMİ Mİ İPTAL EDECEKSİN?”

Bugün şunu görüyorlar, artık milletimizin rızasını kazamıyorlar. Oy alamayınca sözleri bitti inanın söyleyecek yalanları bile bitti.

Seçimi mi iptal edeceksin? Isparta meydanından haykırmak isterim. Milletin önüne duvarlar erilmez. Bu aziz millet o duvarları yıkar.

Bundan 2-3 hafta önceydi. AKP Genel Başkanı Erdoğan, seçim beyannamesini açıkladı. Beyanname falan değil. 21 yıllık itirafname. Başarısızlıklarının itirafnamesi. Türk milleti, yetki vermiş güç istemişler vermiş. Güç yetmemiş biz mutlak güç istiyoruz demiş onu da vermiş. Onu da yetmemiş dilimizden dökülen kanun hale gelsin. 16 Nisan referandumu ile şaibeli bir seçimle onu da geçirdik dediler. Sıfır denetim ile elimize ayağımıza kimse takılmasın medya denetlemesin, biz yolumuza devam edelim dediler. Devam ettiniz de ne oldu? Milletin sofrasında ekmeği küçülttünüz.

Enflasyon ile bedelini ödüyoruz. Ekonomistim diyerek çıktıkları andan itibaren.

Bayram ikramiyesi artırılınca Çalışma Bakanı maliyeti olur dedi. Bugün emekliye maliyetli olur diyenler KKM’de bir avuç azınlığa milyarlarca lira verdi.

“BUNLAR KURTLA YİYEN KUZUYLA AĞLAYAN İKTİDARDIR”

Bunlar kurtla yiyen kuzuyla ağlayan iktidardır.

Şimdi çıkmış Erdoğan, mülakatı kaldıracağız diyor. Bir parti devletine dönüştürmek için FETÖ ile beraber bu devlet ele geçireceğiz diyen sizler, ÖSYM’de soruları çaldırdınız. Milyonlarca gencimizin hakkını yediniz.

Adalet sadece mahkemelerde değil, eğer benim genç kardeşim şunu diyorsa, adalet işliyor demektir. ‘Ben alınteri döktüm göz nuru akıttım başarılı oldum üniversiteyi bitirdim. Kamu sınavlarını kazandım ama benim hakkımı ne şah ne padişah ne reis yiyebilir’ diyor ve hakkını alıyorsa orada adalet işliyor demektir.

Milletimizin milyonlarca doları çalındı. Bunun hesabını soracağız. Yapanın yanına kar kalacaksa neyin mücadelesini veriyoruz? Hesap soracağız diyorlar ki hepinizi bir torbaya mı atacaksınız. O sizin bildiğiniz iş, biz hukuk işlesin istiyoruz. Herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bi Türkiye istiyoruz.

Yarın ki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu ile hep beraber ile çıkartacağız. Bu meydanda gösteriyor ki su arka düşmüş yolu bulmuştur. Allah’ın izniyle yolu Çankaya köşküdür. Şimdi iktidarda biraz evvel İçişleri Bakanı nasıl seçimleri darbe girişimi olarak niteliyorsa bu iktidarın her anlamda ufkunu gördük. Hukuk ile ilgili ufkunu gördük.

Bu ülkede FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi yaşatır hale geldiniz. Millet size mi emanet edecek ülkeyi? Türk İş açlık yoksulluk sınırı açıklamış. Açlık sınırı bile 10 bin liranın üzerinde.

Bu ülkenin büyük kaynakları milletimize yeter ama birilerine yetmiyor. Söyleyecek sözü bitenler Milliyetçilik yapıyor. Güya yanlarına milliyetçi bir parti almışlar sesleri çıkmıyor. Anayasa’nın 4 maddesini kabul etmeyen Hüdapar ile ittifak yapıp muhalefeti suçluyorlar.

AKP’nin yanlışları nedeniyle Suriye’de terör devleti kurulur hale gelmiş. Siz bunun hesabını verin.

14 Mayıs’a az kaldı. Yeniden demokrasi bayramını kutlayacağız.

Uysal’ın ardından sahneye Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu şunları dile getirdi:

Türkiye’nin içinde olduğu şartları mutfaklardan habersiz olanlar bilmez. Pazara giden anneler biliyor. Türkiye’nin bu tablodan çıkması lazım. Yeni bir insan gelsin, değişim zamanı. Kardeşçe yönetelim hiçbir ayrım yapmayalım.

Geçen İYİ Parti’nin Sayın Genle Başkanı ile ağza alınmayacak birçok şey söylendi. Siyaset böyle yapılmaz. Yazıktır. İnsanları karalama laflar etme. Normal olan er meydanı istiyorsanız, bir sürü televizyonuz var. Yüz yüze bakarak makul insanlar gibi tartışacağız.

“GENÇLERE SÖZ EN RAHAT BENİ ELEŞTİRECEKSİNİZ”

Isparta’da bu seçimlerde ilk kez oy kullanacak genç sayısı 23 bin 175. İlk kez gidecek oy kullanacak. Şimdi bu gençlere soruyorum demokrasi istiyor musunuz? Kadın erkek eşitliği, her evde bereketin olmasını, attığınız tweet için kaygı duymamak istiyor musunuz? Yani ülkenizde işsizlik olmasın isliyorsunuz. O yüzden oy kullanacaksınız. Sizden sözünü istiyorum. Benim de sözüm var Bay Kemal sözünden dönmez. Bu ülkeye huzuru getireceğim. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. Gençler size bir sözüm daha var. En rahat beni eleştireceksiniz. Başınıza hiçbir şey gelmeyecek.

Ve ben büyük bir dikkatle sizin eleştirileriniz okuyacağım. Çünkü bir siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu konu eleştiridir.

Ülkemde mülteci istemiyor diyor genç arkadaşım. 2 yıl söz verdim, 2 yılda bütün Suriyeli kardeşlilerimizi Suriye’ye uğurlayacağız.

Onlar yanlış bir politika izlediler. Hata yaptılar. Ya askerlik yaptık kural şu, Sınır namustur. Sınırı yol geçen hanına çevirdiler. Elini kolunu sallaya sallaya geçti.

Suriyelileri, 2 yılda içinde Suriye’ye uğurlayacağım. Söz veriyorum.

Çiftçinin esnafın ciddi sorunları var. Çiftçiyi toprağa küstürürseniz ekmez. Elde ettiği ürünü satamaz. Çiftçinin kazanması lazım. Bunu da yapacağız.

Çiftçiye kırmızı mazotu vereceğiz. Çırak ve staj mağdurlarını biliyorum. Söz verdim, onların SGK primlerinin yatması lazım. Çünkü çalıştılar, ama şimdi diyorlar ki senin borçlanma hakkın yok. Olacak. Madem adalet hukuk diyoruz olacak. Adalet sadece mahkeme salonlarında değil.  Kul hakkı yemeyeceğim ve yediremeyeceğim.

Emekli bugün açlık sınırının altında aylık alıyor. Emekli, gençken çalıştı alınteri döktü. Şimdi diyor ki insanca yaşayacağım bir aylık ver. Onu vermem diyor. Asgari ücret kadar bayram ikramiyesi ver onu da vermiyorlar.

“MİLLİYETÇİLİĞİMİ TARTIŞMAK İSTEYENİN YÜREĞİ YETİYORSA KARŞIMA ÇIKAR”

Önümüzde Kurban Bayramı var. Emeklilerin hesabında her birisinin 15 bin lira para olduğunu görecekler.

Herkesin hakkının teslim edilmesi lazım. O zaman bu memlekette adalet dediğimiz kavram yerini alır. Birleşe birleşe kazanacağız. Ayrılık gayrılık yok. Türkiye’nin kaderini5 milyon 300 bin genç belirleyecek.

Demokrasiden yana hukuktan yana insan haklarından yana. Alınterinden yana oy kullanacak, bir otoriter yönetimi değiştireceksiniz.

(Çankaya Köşkü’ne Kemal gelecek sloganları) Benim saraylara ilgim yok. Öyle lüks hayat yok. Sizler gibi mütevazi yaşıyoruz. Beyler çocuklarını zenginler gibi paralı askerlik yaptırırken, bu kardeşinizin oğlu askerlik yaptı.

Sonra diyorlar ki Kılıçdaroğlu milliyetçi değil. Milliyetçiliğimi tartışmak isteyen varsa çıkar karşıma. Yürekleri yetiyorsa tartışırlar.

Sözüm söz, Katar’a sattıkları tank palet fabrikasını geri alacağım.

Sözde milliyetçiler ya, 20 milyarlık fabrikayı sattılar. Alacağım ve orduya teslim edeceğim.

Huzur içinde bu ülkede birlikte yaşayacağız.

“SİNAN ATEŞ’İN VE GAFFAR OKKAN’IN KATİLERİNİ YARGIYA TESLİM EDECEĞİM”

Ankara’nın göbeğin bir genç akademisyen vuruldu. Sinan Ateş ve Ankara’nın göbeğinde. Herkesin gözü önünde. Katillerini uzun süre bulamadılar. Birilerinin sakladıını gayet iyi biliyoruz. Sözüm söz Sinan Ateş’in de Gaffar Okkan’ın a katillerini kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim

Bürokratken beni en çok tutan Cumhurbaşkanı rahmetli Demirel’di. Pek çok bakan beni almak istedi. Demiral, bulmuşsunuz böyle dürüst adam niye gönderiyorsunuz diye makamda tutardı. Kendisi ile uzun yıllar çalışma imkanı buldum. hepinizin huzurda. Saygın bir devlet adamını anıyorum.

Ekrem başkanın meşhur bir sözü var. Ne diyor? Her şey çok güzel olacak. ”