Kılıçdaroğlu mitinginde Bursa alana sığmadı

Yayın tarihi: 11 Mayıs 2023 Perşembe 5:17 pm - Güncelleme: 11 Mayıs 2023 Perşembe 6:50 pm

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa’da büyük bir coşkuyla karşılandı.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Bursa’da halkla buluştu.

Bursa’da coşkuyla karşılanan Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Hepinize söz Türkiye kazanacak, biz kazanacağız, beraber kazanacağız.”

“OTORİTER YÖNETİMİ DEMOKRATİK YOLLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ”

“Sandığa bir bayram havası içerisinde gideceğiz. Kahvaltımızı yapacağız, beraber gideceğiz, bayram havası içerisinde oyumuzu kullanacağız. Otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceğiz. Benim size bir sözüm var; 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Hiçbir ayrım yapmayacağım, herkesi kucaklayacağım.”

“Bu seçimin kaderini gençler ve kadınlar belirleyecek. Gençler ilk sözüm size; biliyorum tweet attığınız zaman anneleriniz, babalarınız “Başımız belaya girer diyorlar. Ama ben size söz veriyorum, seçimden sonra istediğiniz gibi tweet atabileceksiniz, hiç kimse dayanmayacak kapınıza. Özgürce yaşayacaksınız bu ülkede.”

“Bursa yeşil Bursa diye tanınırdı. Yeşilliği büyük ölçüde kayboldu. Hava kirliliğinin farkındayı Göreceksiniz bütün kentler yaşanabilir olacak.”

“Bir söz daha istiyorum sizden: Sandığa giderken geçen seçimlerde AKP’ye veya MHP’ye oy veren bir kardeşimizi de ikna edeceksiniz. Mutfaklarda yangın var gel kardeşim Kılıçdaroğlu diye bir adam var, gel birlikte deneyelim ve Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı koltuğuna hep beraber oturtalım. Bu zor bir görev. İkna edeceksiniz.”

“Neredeyse komşu komşuyu sorgulamaya başladı; kimliği ne, inancı ne diye. Herkesin kimliği başımın üstüne, herkesin inancı başımın üstüne. Bizim iki kırmızı çizgimiz var; bayrağımız ve vatanımız. Bu ülkenin kuruluşunda hep beraber atalarımız, dedelerimiz görev aldı. Güzel bir ülkede yaşayalım diye. Ama bugün geldiğimiz noktada her evde sıkıntı varsa bir sorunumuz var demektir. İlk kez bir otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirme şansı yakalayacağız. Ve bu şans Dünya siyaset tarihine miras bırakacağımız önemli bir adım olacak. Bu ülkenin gençleri bu ülkenin tarihine önemli bir miras bırakmış olacak.”

“HUDUTLARIMIZ YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜ”

“Askere gidenler bilerler ‘Hudut namustur’ yazar. Ama hudutlarımız yol geçen hanına döndü. Elini kolunu sallayan geliyor. Afganistan’dan geliyor, Afrika’dan geliyor, Suriye’den geliyor. Söz en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye yollayacağız. Öyle bir noktaya geldik ki bizim evlatlarımız işsiz. Onları yollamamız lazım ama ırkçılık yapmadan. Onların yollarını, okullarını, köprülerini, kreşlerini Avrupa Birliği fonlarıyla yapacak, can ve mal güvenliklerini sağlayacağız ve göndereceğiz. Şimdi onların oylarına talip oluyorlar. Vatandaş yapıyorlar. Acaba bize seçimlerde oy verirler mi vermezler mi, bunun hesabını yapıyorlar. Bizim hesabımız vatan sevgisidir, bayraktır, vatandır. Dolayısıyla kendi ülkemde özgürce yaşamak istiyorum, onlar da kendi ülkelerinde özgürce yaşasınlar. Arzu ederlerse  turist olarak gelirler.”

“Bursa Büyükşehir’i de istiyoruz, nerede Mustafa Bozbey? Bursa’yı bu bölgenin en güzel ve en yeşil kenti yapmak için, hava kirliliğinden arındırmak için istiyoruz”

“Buraya gelmeden önce engelli kardeşlerimle ilgili bir video çekip yayınladım. Sizin hakkınızı, hukukunuzu savunmak, kamuda istihdam etmek Bay Kemal’in görevlerinden biridir. Bunu sakın unutmayın. Türkiye’de hiç kimse kendisini sahipsiz hissetmeyecek. Benim saraylarda oturma gibi bir derdim yok. Sizler gibi yaşıyorum, mütevazi yaşıyorum. Huzur içindeyim. Saraylara değil Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çankaya’sına çıkacağız”

“Bay Kemal’in Cumhurbaşkanlığında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Aile destekleri sigortasıyla her aileye asgari gelir güvencesi sağlayacağız. Bunu söylediğim zaman diyorlar, ‘parayı nereden bulacaksın’ bilmiyorlar bu kardeşiniz 27 buçuk yıl devlette çalıştı. Devleti bilirim. Devletimiz büyüktür, devletimiz güçlüdür, bunların hepsini yapabilir. Diyorlar ‘parayı nereden bulacaksın?’ Sen beşli çeteye para buluyorsun da ben vatandaşa mı bulamayacağım? Sen baronlara para buluyorsun da ben vatandaşa mı bulamayacağım? Onlar yandaşları için Bay Kemal vatandaş için çalışır. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim. Ben bunu söylüyorum, bekliyorum ki Cumhur İttifakı liderleri de desinler. Söyleyemiyorlar. Eğer kul hakkına saygı duyuyorsanız kul hakkı yiyenlerin arkasından girmeyin, onlara oy vermeyin, suça ortak olmayın.

“Benim adım Kemal ise Sinan Ateş’in katillerini kulaklarından tutup adalete teslim edeceğim. Gaffar Okkan’ın da katillerini bulup adalete teslim edeceğim. Yapanın yanına kar kalır mantığını değiştireceğim. Milletin hakkını hukukunu yiyenler hesabını vermek zorundadır.”

“SARAYLARDA OTURANLAR MİLLETİN HALİNDEN ANLAMAZ”

Mitingde sahneye ilk çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“İnşallah biz altı siyasi parti olarak bir araya geldik, esas hedefimiz bugünkü sistemini değiştirmek. Cumhurbaşkanlığı sistemi adeta diktatörlüğe döndü. Bir kişi konuşuyor, karar veriyor. Meclis dahi herkes onun peşinden gidiyor. Atacağımız ilk adım bu sistemi değiştirmek olacak. Arkasından da mutlaka adaleti tesis edeceğiz.”

“Saraylarda oturanlar milletin derdinden anlamaz. Anlarım zannederler ama anlamazlar. Dünyayı bile görmekten acizler. Gözlerini dünyanın güçlü kabul edilen ülkelerine çevirsinler, ABD Başkanının ‘beyaz ev’de oturduğunu görürler Saray değil. İngiliz Başbakanı Downing Street denilen bir caddede 10 numaralı evde oturur. Ama biz öyle şeylere rıza gösteremeyiz. İlle de saray olacak. Saray yetmiyor, yazlığı ayrı kışlığı ayrı mevsimlik saraylarımız var. Biz bu sistemi değiştirelim bakın problemler nasıl çözülüyor.”

“Ekonomide hedefimiz güçlü bir şekilde kalkınmak, Türkiye’mizin her iline üretken yatırımları desteklemek, insanlarımızın doğduğu yerde karınlarını doyurabilecek adımları atmak arkasından da ülkeyi dünyanın en güçlü, en zengin, en müreffeh ülkesi haline getirmek.”

“Bu sistem değişmeden insanımızın yüzünün gülmesi mümkün değil”

“86 MİLYONUN YAŞAMINI ERDOĞAN’IN AKLINA EMANET ETMEYİN”

Karamollaoğlu’nun ardından sahneye çıkan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu coşku her geçen gün artan demokrasinin coşkusu. Bu heyecan yaklaşan bayramın heyecanı.”

“Ülkemizdeki her hanede son 3 aydır değişmeyen gündem deprem. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Seçim gündemi baskın ama bir yandan da Bursa’da İstanbul’da da, İzmir’de de her hanede deprem konuşuluyor. İnsanlar afetlerde bu hükümete güvenmiyor artık. Geçen sene orman yangınları yaşadık. Yangın söndürme uçaklarının çalışmadığı ortaya çıktı. Ne zaman felaket geliyor, o zaman eksiklik çıkıyor. 6 Şubat depremlerinde, ilk iki gün, üç gün insanlar enkaz altında can çekişirken hükümet adeta felç oldu. Deprem riski olan her ilimizde insanlar çözüm arıyor. Olası depremlerde evleri yıkılmasın diye vatandaşlarımız hazırlık yapıyor. Sizin apartmanlarda da bu aralar bu gündem var. İnsanlar birbirleriyle uzlaşarak çözümü ortak akılla oluşturuyorlar. Ortak noktada bir buluşma sağlanıyor. Şimdi size soruyorum; deprem gündemli bir toplantıda, aranızdan bir kişiyi seçip bütün daireler hakkında ‘sen karar ver, bizim hiç söz hakkımız olmasın’ der misiniz? Çoluğunuzun çocuğunuzun yaşadığı apartmanın akıbetini tek bir kişinin aklına teslim eder misiniz? Hiç araştırmadan onlarca insanın hayatını tek kişinin iki dudağı arasına sıkıştırır mısınız? Nasıl evinizin, hayatınızın kaderini tek kişiye bırakamazsanız, ülkenin kaderini de tek bir kişinin keyfine teslim edemezseniz. Açıkça söyleyeyim bu ülkenin kaderini tek kişiye, Erdoğan’a emanet etmeyin. Son beş yılda ülkenin ne hale geldiğini gördük. 86 milyonun yaşamını sadece Erdoğan’ın aklına emanet etmeyin.”

“Birleşe birleşe kazanacağız. Hem de ilk turda kazanacağız inşallah. Biz ülkemizin yarınlarını hep beraber inşa edeceğimizi biliyoruz, omuz omuza çalışacağız. Tek bir kişinin deneme tahtasına dönen, hata üstüne hata yapılan ve o hataların bedellerinin de tüm millete ödetildiği bir ülke olsun istemiyoruz Türkiye.”

“Bu 200 liranın bir dakikada size hikayesini anlatayım; bu 200 liralık banknot 2009 yılında 134 dolar ediyordu. Bugünkü kurla 9 dolar ediyor. Aradaki fark 125 dolar değerli düşmüş. Bu banknottan tam 125 dolarlık değeri kim çaldı?”

“Umut kazanacak; öfke nefret, korku kaybedecek”

“OSMAN ÖCALAN’I KİM TELEVİZYONALRA ÇIKARDIYSA TERÖRLE İŞ BİRLİĞİ YAPAN ODUR”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar ise şunlar:

“Nasıl bir gelecek tahayyül ediyorsunuz? 14 Mayıs günü seçimi kaybedeceğini gören iktidar milli manevi değerlerimizi de istismar ederek bizi tehdit ediyor.”

“Bugün iktidarda bulunanlar bize dönüp ‘Devlet bizim mülkümüz’ diyorlar. Erdoğan, Bahçeli dönüp bize parmak sallıyor. Biz de onlara diyoruz ki devlet bizim için ulu sultan Osman Gazi Han’dan emanettir. Kimseye çiğnetmeyiz, kimseye böldürtmeyiz.”

“O Binali Yıldırım’a soruyorum buradan. Senin yabancı bankalardaki hesapların ne zaman Türkiye’ye gelecek?”

“Güya teröristler bize destek veriyormuş Bre insafsızlar, bre vicdansızlar siz bizim herhangi bir terör örgütüyle irtibatımızı biliyorsanız çıkın soruşturma açın. Ama biz sizin terör örgütleriyle irtibatınızı biliyoruz. Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı kim televizyonlara çıkardıysa teröristle iş birliği yapan odur. İstanbul seçimlerinde, seçimi kazanmak için İmralı’dan kim mektup getirdiyse terörle iş birliği yapan odur. Yabancı bir devlet başkanından ‘aptal olma’ mektubu alanlar gidecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu yaşatanlar gelecek.”

“Bütün farklılıklara rağmen bir araya gelmiş kadroyla berabberiz. Size bir müjdem var; 14 Mayıs günü mutlaka bunlar gidecek. Gideceklerini anladıkları için bizi tehdit ediyorlar. Sayın Bahçeli, Bursalı Sinan Ateş’in hesabını ver. Sen vermezsen Allah şahit olsun biz o hesabı soracağız. Dönmüş ateş çemberinden kaç kere geçmiş bizlere mermi gösteriyor. Sayın Bahçeli ne senin o öfkenden korkarız, ne merminden korkarız ne de hizmet ettiğin Erdoğan’ın yolsuz düzeninden korkarız.”