Kılıçdaroğlu: Lamı cimi yok bu zorba gidecek

Yayın tarihi: 3 Aralık 2022 Cumartesi 2:28 pm - Güncelleme: 3 Aralık 2022 Cumartesi 7:47 pm

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Lütfi Kırdar Salonu’nda gerçekleştirilen Vizyon Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. 70 uzman ismin yer aldığı İkinci Yüzyıl’a Çağrı Grubu kurduğunu duyuran Kılıçdaroğlu, partisinin iktidar yürüyüşünde izleyeceği ekonomi politikalarını açıkladı. Ülkeye 150 milyar dolarlık yatırım getireceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Lamı cimi yok bu zorba gidecek. Halkın olan yine halkın olacak. Bu ülke küllerinden yeniden doğacak.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Lütfi Kırdar Salonu’nda gerçekleştirilen Vizyon Toplantısı’nda iktidar projelerini açıkladı. İstikrarlı büyüme modelinin başlıklarını sıralayan Kılıçdaroğlu, halkın cebinden alınan parayı tekrar iade edeceğini vurguladı.

İKTİDAR SLOGANLARIYLA KARŞILANDI

Kemal Kılıçdaroğlu, salona girdiği sırada, “Hak, hukuk, adalet”, “İktidar”, “Halkın umudu Kılıçdaroğlu” sloganlarıyla karşılandı. Lütfi Kırdar Salonu’nda salon hınca hınç dolarken, salon kapasitesinin 3 katına yakın kişi de salonun dışında yer aldı.

Merakla beklenen toplantı, saat 14.00 itibarıyla başladı. Programın açılış konuşmasını Kemal Kılıçdaroğlu yaptı.

AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPTI

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yurttaşların merakla beklediği Vizyon Toplantısı’nda açıklamalarda bulunuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:

“BU ÜLKEDE HER ŞEY ÇOK AMA ÇOK GÜZEL OLACAK”

(İktidar sloganları üzerine) O da olacak arkadaşlar. Sabırla olacak, her şey olacak. Her şey bu ülkede çok ama çok güzel olacak. Bundan emin olmanızı istiyorum. Önce herkese merhaba, sizin kadar ben de heyecanlıyım. Size bugün bir çerçeve çizmek istiyorum. Asıl konuşmamı kapanışta yapacağım, bu giriş konuşması. Sayın genel başkanlarım, değerli yol arkadaşlarım ve sevgili dostlarım, sizleri Türkiye için uyanmanın ve ayağa kalkmanın ve büyümenin vizyonunu ortaya koymak için davet ettik. Değerli arkadaşlarım, bugün burada halkımızdan ne için oy isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Bir kere şunu çok net ifade edeyim sadece bir adaya, başka bir tek adama, bir zümrenin çıkarına asla oy istemeyeceksiniz.

“BUGÜN ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRME GÜNÜDÜR”

Artık oyu, halkımızdan, herkes için daha iyi bir yaşama, yeni bir düzene, yeni bir Türkiye hayaline, yeni bir siyaset üstü sisteme oy isteyeceksiniz. İşte bu yeni sistemi bugün açıklıyorum. Onun için bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Evelallah orası nispeten çok daha kolay olacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız. Asıl zor olan ülkenin yeniden yapısal krize girmesini kalıcı olarak engellemek. Çünkü bu ülke durmaksızın krizlere girdi, krizlerden çıktı… Şimdi de derin bir krizin içerisindeyiz. Sürekli aynı girdaba düşen halkımız ekonomik ve sosyal olarak dayanılmaz acılar çekti. Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun için yönetim anlayışımızı ve yaklaşımımızı kökten değiştirmeliyiz. Ancak bunun çaresi mevcut tek adam gitsin, başka bir tek adam gelsin demek değildir. Tek adam gitsin mi, evet gitsin. Tek adam rejimi bitsin mi, evet bitsin. Ancak yerine yeni bir sistem, çalışan yeni bir sistem gelsin. Yeni bir tek adam aramıyoruz. Bugün bizden bambaşka bir sistemin altyapısını dinleyeceksiniz.

“MESELEMİZ HÜKÜMETİ DEVRALMA MESELESİ DEĞİL ATATÜRK’ÜN HAYALİNE VE VİZYONUNA SAHİP ÇIKMAKTIR”

Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir daha böyle acımasız, adaletsiz ve kutuplaşmış dönemler yaşamayacak. Partimizin ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinde ilan ettiğimiz gibi ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtıp Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştırma ve onu aşma kararlılığını bir adım daha ileri taşıyoruz. Türkiye’yi kurumları yeniden inşa edilmiş, sistemi yasal çerçeveye oturtulmuş, toplumsal güven ve huzurun hakim olduğu, bölgesinde barışın ve refahın merkezi geldiği bir Türkiye inşa edeceğiz. Dolayısıyla meselemiz sadece hükümeti devralma meselesi değildir. Mesele Mustafa Kemal Atatürk’ün o büyük hayaline sahip çıkmaktır ve onun vizyonunu hayata geçirmektir. İnşallah bize nasip olacak.

“BAY KEMAL ÇIKTIĞI YOLDAN ASLA GERİ ADIM ATMAZ”

Bugün yepyeni bir güç birliğiyle tanışacaksınız. Bir siyaset üstü birlik. Oluşturduğumuz bu yeni siyaset üstü beyin takımından bazı isimleri burada göreceksiniz. Dünyadan ve Türkiye’den konusunda uzman ve itibarlı 70 kişiden oluşan büyük bir güç birliğinden bahsediyorum. Biliyorsunuz hem ülkemizi karış karış gezdim, hem de dünyanın önemli ülkelerine gittim. Teknoloji ve yatırımın iki büyük merkezi olan ABD’ye ve İngiltere’ye ziyaretlerde bulundum. Ne derlerse desinler, inandığım vizyon yolculuğundan asla geri adım atmayacağım ve vazgeçmeyeceğim. Çünkü ne istediğimi ve bu yolun nereye varacağını daha başlarken biliyordum. Hepiniz şuna inanın. Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz.

“ALMANYA’YA DA GİDECEĞİM”

Kısa bir süre sonra da Almanya’ya gideceğim. Orayı da yakından takip etmenizi özellikle diliyor ve rica ediyorum. Seyahatimde ve sonrasında bahsettiğim 70 isimle tek tek görüştüm. Onları siyaset üstü güç birliğine katılmalarına davet ettim. Dolayısıyla elimizde 3 büyük güç var. Birincisi halkımız, ikincisi sizler yani siyasi gücümüz, üçüncüsü ise dostlarımızla kurduğumuz siyaset üstü güç birliğimiz.

“BENİM İÇİM SİSTEMİ KURMAK VE KALICI KILMAKTIR”

Unutmayın değerli arkadaşlar, bizler siyasi ve siyaset üstü, rozetli veya rozetsiz, hepimiz ülke için, vatan için birlikteyiz. Bahsettiğim bu sistemi hangi mantıkla oluşturdum. Bu değerli 70 kişi Türkiye için 24 saat çalışan bir güç birliği olacak. Bir kısmı günü bitip uyumaya hazırlanırken, dünyanın diğer yanındaki vatansever dostlarımız güne merhaba diyecek. Devlet 7 gün 24 saat çalışacak. Zamanın, mekanın, enlemlerin ve boylamların ötesinde kesintisiz üreten Türkiye’yi şimdiden inşa etmeye başlıyorum. Bakınız bu 70 değerli isim, ne 1 kişi için 1 parti için çalışacaklar. Onlar vatanları için çalışacaklar. Çünkü Bay Kemal olmak böyle bir şey. Çünkü benim işim birleştirmektir, çünkü benim işim sistemi kurmaktır, benim işim sistemi çalıştırmak ve o sistemi kalıcı kılmaktır.

Bugün bizimle birlikte ülkeyi dönüştürmeye cesaret edenleri huzurunuza çağıracağız. Sonra ben adım adım yapacaklarımızı anlatacağım. Sayın Jeremy Rifkin ile tanışacaksınız. Merkel’in ve Çin Devlet Başkanı’nın danışmanlığını yaptı. Benim de yeni endüstriyel dönüşüm başdanışmanım. Sayın Daren Acemoğlu bizimle birlikte olacak. Sayın Acemoğlu’nun gelecekte Nobel ödülünü alacağına inanıyorum. Bu değerli isimlerle kurduğum sistem Türkiye’yi hızlıca karanlıktan çıkarıp, aydınlığa taşıyacak. Cumhuriyet kendi özünden güç alarak yeniden şahlanacak.

 

Kılıçdaroğlu ekonomi reçetesini bugün açıklayacak

BİRÇOK UZMAN İSİM KATILDI

Toplantıda; CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin yanı sıra ABD’li yazar ve ekonomi kuramcısı Jeremy Rifkin, Prof. Daron Acemoğlu, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Refet Gürkaynak, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve eski TCMB Başekonomisti Hakan Kara ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo da konuşma gerçekleştirecek.

JEREMY RIFKIN BAŞDANIŞMANLIĞA GELDİ

CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ vizyonunun devamı kapsamında olacak açıklama çerçevesinde 70 kişilik akademisyenlerden oluşan İkinci Yüzyıla Çağrı Grubu da oluşturuldu.

Grubun başına eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in de aralarında bulunduğu dünya liderlerine danışmanlık yapan Jeremy Rifkin getirildi. “Üçüncü endüstriyel devrimin fikir babası” olarak bilinen Rifkin ayrıca Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanlığına getirildi.

KILIÇDAROĞLU KAPANIŞ KONUŞMASINDA SALONU AYAĞA KALDIRDI

Kılıçdaroğlu, Vizyon Toplantısı’nın kapanış konuşmasında şunları söyledi:

Yapacaklarımızın bir ön izlemesini gördünüz. Umutsuz olmamamız gerektiğini bize öğrettiler. Bu müthiş isimler, bu güzel isimler, ülkesine destek olmaya, toparlanmaya omuz vermek isteyen isimler inanın çığ gibi büyüyecek. Ben size bir adaya oy vermeye çağırmıyorum derken neyi kast ettiğimi anlamış olduğunuz. Türkiye’yi tek bir kişi değil liyakata dayalı bir sistem yönetecek. Açıkça söylüyorum Türkiye’nin kökten değişime ihtiyacı var. Böyle bir Türkiye mümkün ve emin olun iktidara geliyoruz. Bu ülkede kimse korkuyla uyanmayacak. Vatandaş, çalışan bir sistemin ülke ekonomisini, esnafını, emekçisini koruyacak bunu çok iyi bilecek. Bireyler, yönetenler gelip gidecek ama ülke asla savrulmayacak. Bu benim güzel ülkeme bırakacağım en güzel mirasım olacak. Bugün verdiğimiz verdiğimiz kavga, Türkiye’nin yarın nasıl bir ülke olacağının kavgası. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizin kavgası. Sanıyorum bu açıklamaların tümü bunu göstermiştir.

Bugün bu sahneden size ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak seslenmiyorum, kuracağımız sistemin, bütün güç birliğinin bir parçası olarak sesleniyorum. Söylemiştim, bu siyaset üstü güç birliği sizlerle birlikte çalışınca tamamlanacak.

Bugün bu sahneden size ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak seslenmiyorum, kuracağımız sistemin, büyük güç birliğinin bir parçası olarak sesleniyorum. Söylemiştim, bu siyaset üstü güç birliği sizlerle birlikte çalışınca tamamlanacak. Bir de bizim siyasal birlikteliğimiz var tabii. Kalbi Türkiye için 6 vatansever liderin masasıdır o. Bu değerli insanların en büyük motivasyonu aldıkları veya alacakları oylar değil. Ülke söz konusu olunca ideolojik farklılıklar teferruattır dememiz bu masanın en büyük gücüdür. Zorbalığa direnen, her türlü kara propagandaya rağmen kenetlenen 6 lideriz biz.

6’LI MASA ÖVGÜSÜ

Türkiye için kenetlendik. Halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz 6 lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Türkiye’de gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz. Anayasamız, ekiplerimiz, kadrolarımız gece gündüz ortak bir program için çalışıyorlar. Bizim siyasi, ahlaki ve vicdani birliğimiz, bakın bir kez daha ifade edeyim, ahlaki ve vicdani diyorum.. Meral hanımın partisini kurarken nasıl bir mücadele verdiğini biliyorum. Meral hanım merttir. Temel bey, bu 6’lı masayı kurarken sırtına nasıl bir yük yükleneceğini bilmiyor muydu, biliyordu. Ama Temel bey bilgedir, cesurdur. Ahmet beyle vatan söz konusu olduğunda bir araya gelmekten bir an bile tereddüt etmedik. Onun deneyimi ve entelektüel birikimi bize her türlü katkıyı sağlayacak. Ben Gültekin beyde Menderes ve Demirel’in gençliğini, onların ruhunu görüyorum. Ali Babacan’ın uygulama tecrübesini ve başarısını biliyorum. Bütün dünya da bu gerçeği biliyor. Bu zaferi, iyi, cesur ve yürekli dürüst insanlar kazanacak. Türkiye dahil dünyanın her yerinden işinde en iyi uzmanlar ve siyaset üstü vatanseverlerimizle bu yüzden buluştum. 6’lı masayı oluşturan partilerimizin de çok iyi kadroları var. Bu değerli insanlarla birlikte çalışıyoruz. Tabii ki en iyileri bulmak yetmez, onların elini de güçlendirmek gerekir. Tabii ki en iyileri bulmak yetmez, onların elini de güçlendirmek gerekir. Onların elini güçlendirmek de gerekir. Bu büyük birlikteliğin başarılı olması için kaynağa ihtiyaç var. Açık ve net söylüyorum Bay Kemal o sorunu da çözdü.

“150 MİLYAR DOLAR YATIRIM GETİRECEĞİZ”

İktidarımızın ilk 6 ayında milletimizin ferahlaması için hızlı çözümlerimiz hazır. İlk adım halkımıza nefes aldırmak, sonra kalıcı refahı sağlayacağız. Gerçekleştirdiğim uluslararası temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankaları ve girişim sermayesi fonlarıyla verimli toplantılar yaptım. Aralarında tefeciler, baronlar, kara para sahipleri, şaibeli kişiler yoktu. Dijital teknoloji, yapay zeka, makina yönelimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji gibi önemli sektörlere büyük yatırımlar yapan kurumlar vardı. İktidarımızın il 3 yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek. Ben bu parayı kesinlikle getireceğim. Peki bu yeter mi hayır, Dünyanın her yerinde bağımsız çok büyük varlık fonları var. İktidarımızın ilk 3 yılında onlardan da en az 75 milyar dolar yatırım alacağız. Ayrıca yeri yurdu kaynağı belli, temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz. Özellikle hedefimiz Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun emekli fonları olacak, Norveç ve Singapur gibi. Sadece bu kadar mı, hayır. Türkiye büyük kaynaklara ve potansiyele sahip bir ülke. Ancak yolsuz yönetim yüzünden halkımız hiçbir şeyden pay alamıyor. Ama Bay Kemal çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Çünkü ben kirli sermayenin adamı olmam. Kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları, borçları olarak onların defterlerine yazdım. Ben biliyorum, onlar neden sürekli benimle görüşmek istiyorlar, neden aracılarla haber gönderiyorlar, neden arkamdan iş çeviriyorlar, neden anketçileri medya kalemlerini satın alıyorlar, kuruş kuruş, dünyanın neresinde neyiniz varsa hepsini biliyorum. Bu parayı hukuk içinde sizden alacağım kurtulamazsınız.

“VERGİ TARİFESİNİ DÜZENLEYECEĞİZ”

Değerli arkadaşlarım, bu ülkede ücretli çalışanlara hiçbir zaman büyümeden pay verilmedi. Yetmezmiş gibi sahte enflasyon oranlarıyla çalışanların maaşları gasp edildi. Bugün devleti yönetenlerin, bu ülkenin onurlu çalışanlarına borcu var. Bizim yaptığımız hesaplara göre, maaş alanlara yani ücretlileri 300 milyar dolar borcu var. Biz bu borcu ödemeye geliyoruz. Nasıl ödeyeceğiz? Çalışanların, gelir vergisi tarifesini yeniden düzenleyip, sırtlarında yükü alacağız. Para onların cebine yansıyacak ve biz borcumuzu ödemiş olacağız. Gerçek zenginleşme böyle olur sevgili dostlarım, halkın olanı halka vererek. Bunun gereğini yapacağım herkes inanmalı.

1- Güven ortamı yaratarak yatırımı çekeceğiz

2- Temiz yönetimle halktan çalınanları, halka iade edeceğiz

3- Akılcı yönetimle Türkiye’yi krizden çıkaracağız

Halkımızı zenginleştireceğiz, kalıcı refaha ulaşacağız. Vizyonumuz, projelerimiz hazır. Projelerimizi 5 kolona ayırdım. Çok sayıda somut proje üzerine çalıştık. Birkaçını şimdi anlatacağım, geri kalanını ise önümüzdeki günlerde teker teker anlatacağım.

ENDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜM

Gelelim başlıca kolonlara; birinci kolon bugün detaylarını Sayın Rifkin ve Sayın Böke’den dinlediğiniz,Endüstiryel dönüşümü gerçekleştirmek. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırarak, topyekûn kalkınmayı böyle sağlayacağız. Tüm Türkiye’yi kapsayacak bir üretim-ticaret-finans ağı kuracağız. 50 ili kapsayan 8 bölgede, özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız. Esnek, kendine özel mevzuata tabii, inovasyon odaklı özel ekonomi bölgeleri olacak. Türkiye genelinde bir üretim ve ihracat hareketi başlatacağız. Bahsettiğim modelde limanlar, tersaneler, tarım bölgeleri ve dijital yatırım bölgeleri var. Tüm Türkiye üretecek. Başta İstanbul olmak üzere, metropollere yığılan nüfus, içi boşaltılan Anadolu’da istihdam imkânı bulacak. Böylelikle bu modelde, Marmara ve Ege bölgesinden tersine göç teşvik edilecek.

İŞGÜCÜ DÖNÜŞÜMÜ

İkinci kolonumuz İşgücü dönüşümü. Çünkü bu kalkınmayı gerçekleştirmek için, eğitimde fırsat eşitliğine, üniversitelerimizin bilgi üretmesine, yüksek yetenek inşasına ve bu köklü dönüşümü gerçekleştirecek nitelikli iş gücüne ihtiyacımız var. Bunu hızla hayata geçireceğiz.

ENERJİ

Üçüncü kolon enerji. Dünyanın içinde bulunduğu enerji krizi derinleşiyor. Bu yüzden enerjide bağımsızlığımızı sağlamak, önceliğimiz olacak. Bunun iki yolu var: Birincisi temiz enerjiye yatırım yapmak. İkincisi ise özellikle Akdeniz havzasındaki avantajlı konumumuzu kullanmak. Türkiye’yi enerjide tek kutuplu konumdan çıkarıp, herkesin güvendiği bir iş ortağına dönüştürmek. Türkiye’yi enerji depolama, işletme ve dağıtım merkezi haline getirmek. Unutmayınız… Yer altı kaynaklarına sahip olup olmamak bizim elimizde değil, ama yüksek teknoloji ile iş yapmak ve refaha ulaşmak bizim elimizdedir! Bir başka anlatımla, petrolün nerede olacağını tayin edemeyiz. Ama çipin nerede üretileceğine biz karar verebiliriz. 21. yüzyılın en önemli yarış alanı çip üretimidir.

GIDA BOLLUĞU BEREKETİ

Tabii enerji krizi, karşı karşıya kaldığımız tek global kriz değil. Önümüzdeki yıllarda daha da artacak olan gıda krizi var. Bu yüzden dördüncü kolonumuz gıda bolluğu bereketi. Çünkü aç çocuklarla, endüstriyel devrimi gerçekleştiremeyiz. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Bu beceriksiz yönetim bizi buğdaya da nohuta da dışa bağımlı hale getirdi. Artık egemenliğimizi kısıtlayan bu düzeni değiştireceğiz. Göreceksiniz, yaşayacaksınız, Türkiye’yi tarım ve hayvancılıkta bölgenin en güçlü ülkesi haline getireceğiz. Çok kısa bir süre içinde de ihracat devi olacağız. Havza bazlı planlama yapacağız, ekilmedik toprak bırakmayacağız. Hiçbir çiftçimiz asla zarar etmeyecek. Süt üreten de kazanacak, et üreten de kazanacak. Hiçbir çocuğumuz bu topraklarda yatağa aç girmeyecek. Nokta!

HIZLI İSTİHDAM ARTIŞI

Beşinci kolonumuz hızlı istihdam artışı. Projelerimiz ile bu bölgelerde, ilk etapta yaklaşık 3.5 milyon kişi istihdam edilecek. Sürdürülebilir iş edinme programları başlatılacak. 5 yıl içinde 13 milyon 500 bin kişi, sürdürülebilir iş edinme programlarına dahil edilecek.
Tüm bunları gerçekleştirdiğimizde halkımız zenginleşecek. Kişi başına düşen milli gelirimizi, 20 bin doların üzerine çıkaracağız. Emeğin değeri artacak. Temiz yönetim ve güçlü sosyal devletle, gelir ve fırsat eşitliği sağlanacak. Ben şimdi vizyonumuzu, kısaca özetlemek istiyorum sizlere…

Sayın Rifkin’in, Almanya ve Çin’de yaptığı çığır açan endüstriyel dönüşümü Türkiye’de de yapacağız. Selin Hanım, üretimi dönüştürürken 3 temel hedefi gözeteceğimizi söyledi. Güvenceli işler yapmak, teknolojik dönüşümü ve yeşil üretimi sağlamak. Daron Acemoğlu dedi ki: ‘Sağlıklı bir Türkiye ekonomisinin olmazsa olmazı demokrasidir’, demokrasiyi inşa edeceğiz. Faik Bey dedi ki: ‘Türkiye Kral değil, kural istiyor”, kurallı ekonomiyi getireceğiz. Hacer Hanım, aileyi nasıl koruyacağımızı ve yoksulluğu nasıl bitireceğimizi anlattı. Ufuk Bey, Türkiye için sanayi ve istihdam alanında yapılması gerekenleri verilerle anlattı. Refet Bey, makroekonominin hangi anlayışla yönetileceğini aktardı. Hakan Bey, para politikalarının Türkiye’yi nasıl hızla zenginleştireceğini konuştu.

“BU ZORBA GİDECEK”

Lamı cimi yok bu zorba gidecek. Halkın olan yine halkın olacak. Bu ülke küllerinden yeniden doğacak. Ey dünya Türkiye senin ucuz iş gücün, mülteci kampın olmayacak. Sana rakip olmak için geliyorum.

Değerli dostlarım, yol arkadaşlarım; özetle siyasetle, siyaset üstü liyakatli kadrolar bir arada çalışacak. Çalışma prensipleri, asla sıcak siyasetin ajandasına kurban edilemeyecek. Gelen iktidarlar ekonomiyi, sanayiyi, kendi siyasal ajandalarına göre manipüle edemeyecekler. Bağımsız kalması gereken kurumlar, bağımsız kalacak. Çünkü inşa edeceğimiz büyük güç birliği, kalıcı bir sisteme dönüşecek. Ve kuracağımız sistem, devletin rasyonel yönetilmesi gereken can damarlarını koruyacak. Sistem güçlenince, ülke artık sürekli yapısal krizlerle de asla karşı karşıya kalmayacak.

Şu an iktidarın girdiği enflasyonist ve değersiz TL ekonomisiyle, emeği ucuzlatan politikaları, derhal çöp sepetine atacağız. Bunun yolu, endüstriyel dönüşümü sağlamaktır. Burada da ekiplerimiz hazır. Birinci ve ikinci sanayi devrimlerine geç kaldık. Emin olun ki ortaya koyduğumuz bu vizyonla yeni sanayi devriminin tam merkezinde olacağız.

İşte böyle yapacağız… Merak etmeyin, söylediğim gibi, bu dönüşümü gerçekleştirecek parayı da buldum. Altyapıyı kurguladık; planımız, projelerimiz ve insan kaynağımız hazır. Önce teknolojik yatırımları Türkiye’ye davet edeceğiz, endüstriyel altyapıyı dönüştüreceğiz, vizyonumuzu hayata geçireceğiz. Böylece Türkiye kalkınacak ve zenginleşecek. Daha da önemlisi, bu zenginlik tabana yayılacak. Halk zenginleşecek. Refah adil dağıtılacak. Güçlü bir sosyal devlet ile Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, halkımızı hak ettiği refaha ulaştıracağız.

Zengini zenginleştiren, fakiri fakirleştiren bu düzenin sonuna geldik artık. Yanımızda en iyi insanlar var. Elimizde olanaklar var.  O zaman yapılacak tek bir şey kaldı: Kazanmak! İnanın başaracağız ve inanın kazanacağız! 6’lı masa hem Cumhurbaşkanlığını; hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu alacak.

İzmir İktisat Kongresi’nin açılış konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize miras olan şu cümleyi söylüyor: “Halkın sesi, Hakk’ın sesidir.”  Biz, Cumhuriyet Halk Partisi’yiz, halkın sesiyiz, hakkın mücadelesini veriyoruz. Adalet istiyoruz.

Açık konuşmak zorundayım. Önümüzde, aylar sürecek uzun mücadeleler ve ıstıraplar var. Korkunç kara propagandalar olacak. Çünkü medya ve kamu kaynakları onların elinde. Ama sonunda hak galip gelecek; halk galip gelecek. Bu her zaman böyle olmuştur. Çünkü halkın sesi, hakkın sesidir. Lamı cimi yok; bu zorba gidecek! Halktan çaldıkları her şey, yine halka dönecek. Zafer bizim olacak!

Bunun için; doğrul milletim diyorum, doğrul milletim! Asla başını eğme. Ayağa kalkın gençler! Ayağa kalkın kadınlar!  Ayağa kalkın çocuklar! Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Söz veriyorum bu ülkeye hak, hukuk, adalet mutlaka gelecek! Ve söz veriyorum bu ülke yeniden doğacak. Söz veriyorum Atatürk’ün vizyonunu hayata geçireceğiz. Ve söz veriyorum yaşama sevincimizi geri alacağız. Çünkü, ancak biz kazanırsak Türkiye kazanır! Önce kendinizi alkışlayın! İktidara geliyorsunuz… İktidara geliyoruz iktidara! Haydi alkışlayın! Dünyanın gözünün içine bakın. Ve haykırın! Ey dünya! Türkiye senin ucuz iş gücü alanın olmayacak! Türkiye senin mülteci kampın olmayacak! Türkiye senin çöp depolama alanın olmayacak! Ben sana rakip olacağım! Sana rakip olmak için geliyoruz ey dünya, sana rakip olmak için ! Türkiye bir yıldız gibi parlayacak! Yeni Türkiye hayalimiz için yola çıkıyoruz! Hayırlı, uğurlu olsun… Haydi arkadaşlar, başlıyoruz! Başlıyoruz, başlıyoruz…