Kılıçdaroğlu Londra'da sadece fon yöneticileriyle görüşmedi!
“Biz Türkiye’yi ileri taşımak, Türkiye’yi katma değeri yüksek ürün üreten bir ülke haline getirmek istiyoruz” dedi.
“Biliyorsunuz üç Sanayi Devrimi’ni kaçırdık. Dördüncüsünü kaçırma lüksümüz yok. Bu 4. Sanayi Devrimi’nin makinesi insan, yakıtı ise bilgi" dedi
“Yatırım olacaksa bu hukuku, kuralı, güveni sağlamak zorunludur, bunu da CHP ve 6’lı masa sağlar” dedi!
4 gün süren ve 20’ye yakın görüşmenin ve toplantının yapıldığı ziyarette, yalnızca 5 trilyonluk fonları yöneten çevrelerle görüşmedi, bir çok farklı kuruluşla görüştü… Entrepreneur First, The Creator Fund, Creative UK, The Alan Turing Institute, Future Technology in Media, Local Globe VC, Blenheim Chalcot, University of the Arts London, Royal College of Art UK, Tech Nation, Public IO gibi kuruluşların yanı sıra Kılıçdaroğlu Türk Öğrenciler ile buluştu, T.C. Londra Büyükelçiliğini ziyaret etti.
Görüşmelerde öne çıkan bilgi ekonomisi oldu, yapay zekanın teknolojik ürünlerde kullanımı, dijital sağlık teknolojisi, veri analizi iklim dostu büyük yatırımlar oldu. Yatırımcı fon temsilcileri, endüstriyel yatırım şirketleri, yeni nesil teknoloji ve eko sistem bu yüzden öne çıktı. Kılıçdaroğlu bununla da yetinmedi, özellikle gençlere yönelik olarak bireysel yeteneği ve yaratıcılığı yatırımcı ve para ile buluşturmak istediklerini her fırsatta vurguladı, üniversitelerle, kamunun yani bakanlıkların ve yatırımcıların yan yana gelişlerinin yaratıcılığı ve katma değeri yüksek üretimi arttıracağını anlattı…
Londra ziyaretinde bir kez daha gördüm ki, İkinci yüzyıl kimlikler, inançlar üzerinden değil akıl ve bilim üzerinden yürüyecek! Kılıçdaroğlu açıkça aklı ve bilimi tercih ediyor, bilgiyi ve teknolojiyi tecrübeyle harmanlamak istiyor! Her söyleminde, her diyalogunda bu var; Gazetecilerle, öğrencilerle, şirketlerle görüşmelerde hep bu vurgu ve arayış vardı... Belli ki, Kılıçdaroğlu’nun “Kasım sonunu bekleyin” vurgusu da bu harmanlamanın ortaya çıkaracağı “Cumhuriyet’in İkinci Yüzyıl Vizyonu”nu kapsayacak! Bu vizyonun bir bölümünde de belli ki “Avrupa Birliği’ne tam üye olmak istiyoruz” vurgusu ile “Türkiye birinci sınıf bir demokrasiyi hak ediyor” vurgusu da önemli bir yer tutacak!
Ankara Anlaşması sonucunda İngiltere’ye “Beyin Göçü” ile gelen yaklaşık 100 bin kişiden bazı isimlerin oluşturduğu “İngiliz Türk Profesyoneller Derneği”nden öne çıkan isimlerle yaptığım sohbetler de bunu gördüm. Türkiye’nin İngiltere’de yaşayan ve çalışan “önemli beyinleri” hem görüşme yapılan kurumları, hem de Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajları çok olumlu bulduklarını belirttiler...
Dört günlük Londra ziyareti ile Kılıçdaroğlu Türkiye’de bir kez daha gündem oldu, İngiltere ziyareti de ABD’den daha etkili oldu! Bu etki, dört günün sonunda AHaber’in bile soru sorabildiği basın toplantısında Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine de, yüzüne de yansımıştı…
Kılıçdaroğlu hem “temiz para – kara para” tartışmalarında “görüştüklerim arasında tefeci yok, borç yok. Hepsi yatırımcı. Hele hele uyuşturucu baronları hiç yok” diyerek, hem de gençlere “iki Türkiye var” karşınızda; “Birincisi kara para ve beşli çetenin hakim olduğu uyuşturucu ağında bir Türkiye, İkincisi, temiz, teknolojik, iklim dostu yatırımları olan, gençlerimizi sokaklardan kurtaran, girişimci bir Türkiye var, bizim ikincisini tercih ediyoruz” diyerek net mesajlar verdi! Londra ziyareti biterken, finalde, hem de Chelsea’den, hem de Mehmet Cengiz’in de evinin olduğu caddeden verdiği “kaçacak yeriniz yok” mesajı da tam bir altın vuruş oldu!