CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunun baskısı olmasaydı 2022 KPSS'nin iptal olmayacağını belirterek, "Erdoğan bu KPSS rezaletini kapatamadığı için Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) hareket geçirmek zorunda kaldı" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
SÖZCÜ'den Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunun baskısı olmasaydı 2022 KPSS'nin iptal edilemeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, "Olay devletteki çürümenin en net şekilde ortaya çıkmasını sağlayan bir olaydır aslıda." dedi.
Kılıçdaroğlu, yaşanan skandal bir yana mülakatlarda da büyük bir haksızlık yaşandığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "Sözlü sınav olayında alan daha dar, kamuoyu çok fazla görmüyor, binlerce, yüzbinlerce kişiyi ilgilendirmediği için bunu kapatıp kendi yandaşlarını alabiliyorlar" dedi.
https://tele1.com.tr/oztraktan-kpss-skandali-tepkisi-giderayak-yandaslari-doldururken-elinizde-mi-patladi-672675/
"PEK ÇOK YOLSUZLUK OLDU DDK HAREKETE GEÇTİ Mİ?"
AKP iktidarın devlet makamlarına getirilen kişilerin bilgi birikimlerinin görevlerini yerine getirecek düzeyde olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Erdoğan bu KPSS rezaletini kapatamadığını için Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) hareket geçirmek zorunda kaldı. Pek çok yolsuzluk oldu, DDK harekete geçti mi? Hiç geçmedi, öyle bir kurulun varlığından bile kimsenin haber yoktu, unutulmuştu"
dedi.
"DEVLETİ SOYULACAK BİR ORGAN OLARAK GÖREN BİR YAPI"
https://tele1.com.tr/chpli-adiguzelden-kpss-skandali-yorumu-cemaatlerin-guc-savasiydi-673438/
Kılıçdaroğlu, Mengi'nin KPSS skandalında ortada bir FETÖ şüphesi yaratılmaya mı çalışılıyor" sorusunu şöyle yanıtladı:
"İktidar partisinde en tepeden en aşağıya kadar kimse “Ben suçluyum” demiyor, bir suçlu bulmaları lazım, en rahatı FETÖ. Peki, FETÖ'yle mücadele eden sen değil misin, Bank Asya'nın önünden geçeni hapse attılar, Bank Asya'da üst düzey yöneticilik yapan birini getirip Sermaye Piyasası Kurulu'na en tepe yönetici olarak atadılar, bu nasıl bir mücadeledir akıl alacak şey değil! Samimi olarak düşüncemi öğrenmek istiyorsanız, en tepeden en aşağıya kadar devleti soyulacak bir organ olarak gören bir yapıyla karşı karşıyayız ve bu yapının temel hedefi şu; gidiyoruz, ne götürsek kardır. Bütün felsefe, bütün amaç bunun üzerine inşa edilmiş durumda ve bütün veriler de bunu gösteriyor zaten bize."
"HER ŞEY ERDOĞAN'IN İKİ DUDAĞINDA. BÜYÜK BİR ÇÜRÜME VAR"
CHP lideri, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın hiçbir vasfı olmadan devlet protokollerinde yer almasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Siz devlet nedir bilmiyorsunuz, devlet protokolü nedir bilmiyorsunuz, kendi oğlunuzu getiriyorsunuz devlet protokolünün içine sokuyorsunuz, devlet şirket gibi yönetilmez, şirkette de patron zaten öyle yapmaz. Yani her şey Erdoğan'ın iki dudağına teslim edilmiş vaziyette ve her şeyde büyük bir çürüme var" dedi.
ULUDERE KUCAKLAŞMASI! "BAY KEMAL BU KATLİAMIN FAİLLERİNİ ORTAYA ÇIKARACAK"
https://tele1.com.tr/kilicdaroglundan-uludere-kucaklasmasi-673139/
Kılıçdaroğlu, Mengi'nin Uludere'ye helalleşmeye gitmesine ilişkin sorusu üzerine şu yanıtı dile getirdi:
Eğer parti olarak bir ülkeyi yönetmeye talipseniz, halka söyleyeceksiniz; CHP iktidarında ülkeyi nasıl yöneteceğiz? Hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını siyaset konusu yapmayacağız, bu toplumun yaraları varsa, derin travmalar yaratılmışsa, bu konuda aleniyet neyse onu yapacağız. Bunları yapmazsanız ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Haksızlığa uğrayan bir kişinin hakkını teslim etmezseniz ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Toplum paralize olmuş vaziyette, herkes birbirine kuşkuyla bakar hale geldi. Komşunun kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorgulamaya başladı. Erdoğan'ın sözlerine gelince… Sen “Uludere Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” demiştin, bu söz sana ait, ne oldu? Sen verdiği sözü tutmayan birisin, milleti kandırıyorsun. Roboskili (Uludere) aileleri de kandırdın. Ama onlar çok iyi biliyor ki, Bay Kemal bu katliamın faillerini ortaya çıkaracak. İşte helalleşme de o zaman olacak, sen helalleşmenin ne demek olduğunu dahi bilmiyorsun. Ama meraklanma, o aileler kendi ayağına gelen ile kendisini ayağına çağıran arasındaki farkı çok iyi bilir."
28 ŞUBAT DAVASI
Kılıçdaroğlu, 28 Şubat davasında kronik hastalıkları ve ileri yaşlarına rağmen cezaevinde alıkoyulan emekli generallerine ilişkin soru, "Bırakılır, hepsi bırakılır. Sadece onlar da değil, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş için AİHM kararları çıkmasına rağmen onlar da içerdeler, Türkiye'de hukuk yok zaten, hukuk yok. 85 yaşındaki insan hapse atılır mı Allah aşkına? Kenan Evren gerçek darbe yapmasına rağmen evinde hapis vermişlerdi, bu generallere neden aynı hak tanınmıyor? Yargı ülkede bağımsız değil, yargı bağımsız olsa bu rezaletlerin hiçbiri olmaz zaten, yargı bağımsız olsa 80 85 yaşındaki insanlara en kötü ihtimalle ev hapsi verilidir ama talimatla dava açılıyor, talimatla hapis cezası veriliyor, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan adam terfi ettiriliyor, AİHM kararını uygulamayan adam terfi ettiriliyor" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN BURADAN ÇIKMASI LAZIM"
https://tele1.com.tr/kilicdaroglu-helallesme-yolculuguna-cikiyor-sadece-iktidari-devralmak-yetmiyor-506427/
Toplumsal barışın sağlanmasını sağlayacak olan kurumu Siyaset olduğunu dile getiren Kılıçadaroğlu, "BU toplumu kaynaştırmak istiyorum; Kürt'tür, Laz'dır, Çerkez'dir, Sünni'dir, Alevi'dir, başı açıktır, kapalıdır, Türkiye'nin buradan çıkması ve bir geleceğe odaklanması lazım. Büyüyen bir Türkiye, güçlü olan bir Türkiye, herkesin iş-aş sahibi olduğu bir Türkiye, hiç kimsenin kimliğinin, inancının, yaşam tarzının siyasette tartışılmadığı bir Türkiye, kucaklaşan ve büyümeye kilitlenen bir Türkiye, bunu istiyorum ben. Ülkeyi bu noktaya getiren siyaset kurumu ama buradan çıkaracak olan da siyaset kurumu. Bunun temel hedefi siyasetin şeffaflaşmasıdır, Parlamentonun halkın beklentilerine göre görev yapmasıdır, eğer biz bunu yapabilirsek ki 6'lı masanın, Millet İttifakı'nın temel hedefi de zaten bu, o zaman biz bu ülkede hem barışı sağlamış oluruz, hem de daha sağlıklı, daha tutarlı bir gelecek perspektifi çizebiliriz." dedi.