CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’da Barış Sitesi’nde bulunan çalışma ofisinde ziyaret ettim.

Sayın Kılıçdaroğlu’yla CHP Genel Başkanı olduğu dönemde de çok sayıda ‘bire bir’ söyleşi yaptım.

Seçim kampanyasında, Adalet yürüyüşü sırasında ‘karavanda’ dinlenirken, Ankara’da Genel Merkezde ve Washington ziyaretinde (2013 yılı) ‘bire bir ‘ konuşma fırsatım oldu.

‘Hoşuna gider mi , gitmez mi’ diye düşünmeden içinde eleştiri de olan çok sayıda soru sordum.

Her soruma yanıt aldım.

Cuma günü yaptığım uzun söyleşide ‘güncel’ konuları konuştuk. Sorularımı özgürce sordum. Her zamanki gibi samimiyetle cevap verdi.

Özellikle ‘CHP’nin yeni yönetim kadrosuyla ilişkiler, son günlerdeki ‘polemik’ ve tabii ki ‘Erdoğan’ politikaları ve geçen ‘Cumhurbaşkanlığı’ seçimiyle ilgili sorular sordum.

Önemli bir bölümünü ‘yazılmamak ‘ kaydıyla cevapladı.

Özellikle ‘Partisi CHP’yle ilgili polemik yaratmaktan’ uzak durmak istiyor ve ‘Partimin yıpratılmasına izin vermem’ diyor.

Liderin içine demokrasiyi sindirip sindirmediğini ‘yüz yüze’ söyleşide daha iyi anlıyorsunuz.
Siyasetçinin söylemleri ‘içinde bulunduğu ruh halini, korkularını’ da ele veriyor.

Kılıçdaroğlu’nun ‘fikir değiştiren,  sıkıştığı zaman ‘aldatıldım’ diyen ya da ‘mağdur’ edebiyatına sığınan bir Genel Başkan olmadığını gözlemlediğimi belirtmek isterim.

Liderin ‘yukarıdan bakıyor mu, karşısındakini küçümsüyor mu, tehditkar ifadeler kullanıyor mu?’ hepsini anlayabilirsiniz.

Kılıçdaroğlu’yla yaptığım söyleşilerin hiç birinde bunları görmedim. Samimi, mütevazi, nezaket içerisinde , soran ‘demokrasi, ifade özgürlüğü ve özgür basın’ konusunda son derece duyarlı, meslek kuruluşlarını önemseyen bir lider olduğunu söyleyebilirim.

Kılıçdaroğlu, özellikle CHP ve Genel Başkanı Özgür Özel’le ilgili konuşurken kelimeleri ‘özenle’ seçti, ‘ne partimin ne de Genel Başkanın yıpratılmasına asla izin vermem’ demekle yetindi.

Sözlerinden ‘diyalogun’ devam ettiğini ancak ‘yapıcı’ eleştiri ve görüşlerini söylemeye devam edeceğini anlıyorum.

‘Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir’ sözlerinden geri adım atmadı, ‘Saray’daki saltanatı’ sert biçimde eleştirdi. ‘Saray’daki saltanatla mücadele devam edeceğini’ söyledi.

Bindiğim taksi şöforünün ‘TBMM’de resepsiyonda CHP liderinin yer aldığı Erdoğan’lı fotoğraftan rahatsız olduğunu söylediğini’ aktardığımda Kılıçdaroğlu’nun da benzer tepki verdiğini’ gözlemledim.

Kılıçdaroğlu’na ‘bugün geriye baktığınızda aday olduğunuz Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, ‘pişmanlık duyduğunuz yada keşke şunu yapsaydım (yapmasaydım)’ dediğiniz birşey var mı’ şeklindeki soruma samimi bir cevap aldım.

İki konuda ‘çok daha fazla, etkili bir mücadele yürütebilirdik’ dedi.

Birincisi; ‘ seçim sonucuyla’ ilgili.

Kemal bey ayrıntısına girmedi ama ‘ sandıkta sahtekarlık’ yapıldığını, ‘seçimi sokaktaki vatandaş gibi bende aldığımıza inanıyorum’ demekle yetindi.

İkincisi de ‘Erdoğan’ın, seçim öncesi mitinglerinde CHP’nin ‘Haydi’ reklam filmine montaj ile PKK’lı yöneticilerin eklenen videosunu ‘çok ciddiye almadıkları’ için ‘etkili’ bir mücadele yapmadıklarını’ söyledi.

Kılıçdaroğlu, ‘sosyal medya ve başka platformlarda etkili bir mücadele verebilirdik’ dedi.

‘Erken seçim şartları var mı, nasıl görüyorsunuz?’ diye sordum.

Yazılmamak kaydıyla uzun bir değerlendirme yaptı, ‘Erdoğan’ın siyasi ve ekonomik olarak çok zor durumda olduğunu’ anlattı, ‘ Erdoğan bu duruma ne kadar direnecek göreceğiz’ dedi.

Ensar ve Türgev Vakfı’nın ABD uzantısı New York Manhattan’da yaptırdığı milyonlarca dolarlık gökdelenin son halini ve aldıkları Muhammed Ali’nin çifliği ve AKP’nin Washington’da satın aldığı binaları sordu.

‘İnşaatın tamamlanmakta olduğunu, çiflikte neler yapılıp yapılmadığını bilemediğimizi ve AKP-ABD Temsilciliğinin milyonlarca dolara Washington’da iki bina satın aldığını ’ söyledim.

Kılıçdaroğlu bu yıl ABD’de yapılacak Başkanlık seçimi ve Gazze’deki gelişmeleri yakından takip ediyor. Erdoğan Yönetimi’nin politikasını da sert biçimde eleştirdi.

Kılıçdaroğlu’nun ‘ yazılmamak’ kaydıyla söylediği çok önemli bölümleri meslek ahlak gereği olarak yazmadım.

Çalışma ofisinden ayrılırken kendisine son çıkan ‘ Sinagogda Diplomasi’ kitabımı takdim ettim.

Kılıçdaroğlu: Kimse Erdoğan’ın işleyeceği suça ortak olmamalı

Özgür Özel’den Kılıçdaroğlu’na ‘Sarayla müzakere’ yanıtı