Belirli süreli sözleşmeyle çalışan işçi iş güvencesi yasası dışında kalıyor yani sözleşme sonunda işten çıkarıldığında geçerli bir sebep aranmıyor ve işe iade davası açma hakkı yok.
Belirli süreli sözleşme sona erdiğinde işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı hakları yok.
Mevcut durumda birden fazla yapılan Belirli süreli sözleşmeler zincirleme sözleşme olarak kabul edilip, süresize dönüşürken bu düzenleme gerçekleşirse, artık bu sözleşmeler belirli süreli sözleşme olmayı sürdürecekler.
Sürekli belirli süreli sözleşmelerle çalışan bir işçinin çalışma hayatı sıkça kesintilere uğradığından bu sosyal güvenliği bakımından da olumsuzluklara yol açacak, geç ve düşük emekli aylığı kaçınılmaz olacaktır.
Görülebileceği gibi Hükümet Pandemi döneminde çalışanların mağduriyetlerini giderecek yasal düzenlemeler yerine, işçilerin kazanılmış haklarını budayan yasalar peşinde olmayı sürdürüyor. İktidarda olduğu 18 yıldır çalışanların başta emeklilik ve emekli aylıkları olmak üzere pek çok hak kayıplarına sebep olan bu Hükümete karşı çalışanların tek bir yürek olarak seslerini en yüksek perdeden duyurmaları gerekiyor. Bu konuda sadece Emek örgütlerinin çabaları yeterli değil, halkımız haklarına kararlılıkla sahip çıkmalıdır.