İş ve okullarda gıda zehirlenmesi alarmı!

Yayın tarihi: 9 Aralık 2019 Pazartesi 3:36 pm - Güncelleme: 9 Aralık 2019 Pazartesi 3:51 pm

Son 2 aydır özellikle iş yerlerinde ve eğitim kurumlarında gıda zehirlenmesi vakası oldukça fazla. Sadece geçtiğimiz hafta İstanbul, Sivas ve Giresun’da 120’nin üzerinde öğrenci, Kocaeli ile birlikte bir çok kentte 100’den fazla işçi yedikleri yemekten zehirlenip hastanelik oldu.

Son 2 aydır özellikle iş yerlerinde ve eğitim kurumlarında gıda zehirlenmesi vakası oldukça fazla. Sadece geçtiğimiz hafta İstanbul, Sivas ve Giresun’da 120’nin üzerinde öğrenci, Kocaeli ile birlikte bir çok kentte 100’den fazla işçi yedikleri yemekten zehirlenip hastanelik oldu.

İstanbul’da on binlerce çalışan ve öğrenciye tam 40 yıldır hizmet veren KEYVENİ Kurumsal Hazır Yemek firması Yönetim Kurulu Üyesi Doğuş Çelik toplu beslenme sistemine dair görüşlerini paylaştı. “Sektörün en büyük handikaplarından biri ham madde seçimindeki maliyet hesapları. Ucuza kaçıp ham maddeyi güvenilir olmayan üreticiden temin ediyorlar. Bozuk, tarihi geçmiş gıdalar özellikle de dondurulmuş ürünleri toplu tüketime sokan firmalar, toplum sağlığı için ciddi sorun yaratabiliyor. İster iş yeri ister okul olsun bir kurumda tüketilen yemeğin menü fiyatı 10TL’nin altında ise dikkat. Beslenirken sağlığınızı kaybediyorsunuz” dedi.

10 TL’NİN ALTINDA SAĞLIKLI YEMEK OLAMAZ

Keyveni Kurumsal Hazır Yemek Yönetim Kurulu Üyesi Doğuş Çelik’in ucuz menülere ilişkin sözleri ise çarpıcıydı; “Bugün 7-8 TL’lere yemekler alınıp satılıyor. Bu fiyatlara iddia ediyorum ki sağlıklı yemek sunulamaz. Eğer bu fiyatlara yemek yiyorsanız ne yediğinizi lütfen sorgulayın. Çünkü merdiven altı firmalar toplumu gözlerini kırpmadan zehirliyor.” diyen Çelik, açıklamasına şöyle devam etti “Biz kesinlikle kalite, hijyenik üretim ve lezzet üçgenini koruyarak üretim anlayışımızı sürdürüyoruz. Bir bireyin öğle yemeğinde 1.000-1.500 kalori alması gerekiyor. Biz her öğünü buna göre hazırlıyoruz. Ve böyle bir menünün fiyatı 15 ila 20 TL arasında değişiyor. Şu bir gerçek ham madde fiyatları başta olmak üzere mali yükler bizleri de zorluyor ancak kaliteden ödün vermeden firmalarla pazarlık masasına oturduğumuzda taban fiyatımız 12,50 TL’yi buluyor bunun daha da altına inmek imkansız. İş yerlerine ödeme şartlarına göre fiyatlandırma yapıyoruz. Şunu söyleyebilirim ki bırakın 4’ü 3 çeşit yemek 12.50 TL’den ucuz olamaz. Gıda, hileye en açık alan. Sırf ucuz yemek için sağlığınızı tehlikeye atmayın.” diye konuştu.

KURUMSAL SOFRALARDA HAM MADDE SEÇİMİ HAYATİ ÖNEMDE!

KEYVENİ Kurumsal Hazır Yemek firması Yönetim Kurulu Üyesi Doğuş Çelik “Son yaşanan vakalarda Kocaeli’nde işçiler iddiaya göre yedikleri tatlıdan, ilkokul öğrencileri de konserveden zehirlendi. Bu ürkütücü tablo taşımalı yemek sistemini sabote eden kayıt dışı firma ve tedarikçilerin eseri. Örneğin tatlılarda dondurulmuş meyve kullanılabiliyor. Sadece meyve değil şoklanan ürün yelpazesi sebzeden ete oldukça geniş. Dondurulan ürün çözüldükten kısa süre sonra pişirilmezse gıdanın toksik süreci başlayacaktır. Bu da zehirlenme vakalarını beraberinde getirir. Dolayısıyla gıdanın buzluktan sofraya ulaştığı süreç çok hassas. Ürün derin dondurucuda güvende olsa dahi zamanla kalitesi düşer, tadı değişir. Aynı süreç konserve ürünler için de geçerli. Bu da iş sofralarında tercih etmediğimiz bir durum. Biz asla dondurulmuş ürün ve konserve gıda mutfağımıza sokmuyoruz. Şoklama yöntemi ile pişmiş yemeği tekrar servis etmiyor.”

ÜRETİMDE HİJYEN KURALLARI

KEYVENİ Yönetim Kurulu Üyesi Doğuş Çelik, toplu yemek üretiminde hijyen ilkelerinin üzerinde dururken “Üretimde kullanılan tüm besinler, türlerine göre farklı depolarda, uygun sıcaklıklarda, HACCP kurallarına göre saklanmalı. Olası mikrobiyolojik riskleri ortadan kaldırmak için depoların dezenfektesi önemli. Bu kurallar oldukça hassas, özellikle pişirme aşamasında yemekler gıda ve kimya mühendisleri kontrolünde üretilir. Pişen yemeklerden alınan örnekler, özel laboratuvarda mikrobiyolojik analize tabi tutulur. Merkez mutfakta, her yemeğin ustası ayrıdır. Çorba, pilav, döner, ana yemekten tatlıya tüm ürünler ayrı ayrı şefler tarafından hazırlanır. Son aşamada özel frigorifik donanımlı araçlar da yemeklerin taşınması ve müşteriye ulaştırılması sürecinde mikrobiyolojik korunma sağlıyor. Biz bu ilkelerle sektörde 40 yılı devirmek üzereyiz.” dedi.

KAYIT DIŞI DEVLETİ ZARARA SOKUYOR

Sektörün istihdama da önemli bir katkı sunduğunu ifade eden Çelik “Sektörde kayıtlı 10 bin firma ve 400 bin çalışan var. Kayıt dışı da yaklaşık 5 bin firma var. Çürük, tarihi geçmiş ürünleri piyasadan alarak, denetlenmemiş bir ortamda yemek üreterek insan sağlığını tehdit ediyorlar. Devleti zarara sokuyorlar” dedi. Kayıt dışı firmaların yabancı işçileri sigortasız çalıştırdığını anlatan Çelik “Bu firmalar devlete vergi ödemiyorlar. Piyasa ekonomisini doğrudan etkilediği için de sektördeki firmalar, çalıştıkları şirketlere fiyat konusunda açıklama yapamıyor. İstemsiz bir şekilde düşük fiyat vermek zorunda kalıyorlar.” ifadelerini kullandı.

PORSİYON KÜÇÜLTMEDİK

Çelik “Ciddi fiyat dalgalanmalarının olduğu süreçte firmalarla karşılıklı masaya oturduk. Sektör önceden vadeli olarak çalışıyordu. Fakat bu süreçte nakit paranın değerli olmasından dolayı sektör ciddi kısıtlamaya girdi. Birçok ürüne yüzde 40, yüzde 50 zam uygulanırken biz müşterilerimize bu zammı yansıtmadık. Menüleri çeşitlendirip, ayrıştırarak herkesin bütçesine göre yemekler sunduk. Porsiyonları küçültmedik. Sağlıklı ham madde ve kaliteli taze üretim ilkesi ile çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.