Pandemi döneminde borç batağından kurtulamayan oteller el değiştirirken, 100 oda ve üstü otellere Katar ve Dubai merkezli kuruluşlar talip oldu.

Sözcü'den Sayime Başçı'nı haberine göre; Pandemi ile geçen 2.5 yılda birçok kez kapılarını kapatmak zorunda kalan ve borçlarını ödemekte güçlük çeken turizm sektörü, 2022'de rekor hedeflere koşarken, karantina döneminden çıkamayan otellere Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri sermayesi talip oldu. Bu dönemde özelikle şehir otellerinde kredi borcu olanların büyük zorluklar yaşadığını ve yatırımcıların birikmiş akçelerini harcayarak krizden çıkmaya çalıştığını kaydeden İstanbul Ticaret Odası Oteller Komitesi Başkanı Aydın Karacabay, “Rekabet koşullarında çok insan mağdur oldu, battı. Ancak piyasa boşluğu kabul etmez, yenileri girdi. https://tele1.com.tr/bakan-parsel-parsel-ihale-yapacagiz-dedi-cesmede-araziler-ranta-acildi-683739/

25 MİLON DOLAR SEVİYESİNDEN BAŞLIYOR

Dubai merkezli, BAE, Katar merkezli ciddi sermaye girişi ve satın alımlar oldu bu konuda. Bu yatırımcılar 100 oda ve üzerindeki otellere, büyük ölçekli yatırımlara girdiler. 100 oda ve üzeri otellerde de fiyatlar 25 milyon dolar seviyesinden başlıyor. Bazılarını bankalar sattı, bazı otelleri kendi yatırımcısı” dedi. Karacabay, geçen 2 yılda ise sektörün 10 yıl geriye gittiğine işaret ederek, “Bizim otelciler, yaşadığı kaybı 10 yılda ancak telafi edebilecek bir durumda. Pandemi, sektörü 10 yıl geriye attı. İnsanlar, yatırım için ayırdığı kötü gün akçesini harcadı” dedi.

İSTANBUL YOĞUN

İlk 8 ayda İstanbul'un başarılı bir grafik çizdiğini aktaran Karacabay, ekim ayında doluluk oranlarının yüzde 90 olmasını beklediklerini aktardı. Karacabay, kasım ayı içinse şimdiden gelen rezervasyonlarla yüzde 60 doluluk yakalandığını açıkladı. İstanbul'un 30 milyon turist seviyelerini yakalayabilecek kapasitede olduğuna dikkat çeken Karacabay, enerji konusunda İstanbul otelleri olarak Anadolu'da güneş enerjisi yatırımı yapmak istediklerini belirti. https://tele1.com.tr/dusuk-gelirli-turistlerin-tercihi-turkiye-683376/
Muhabir: Oğuzhan Poyrazoğlu