Karalama kampanyası demişlerdi… Yeni Şafak yazarı ve KADEM Başkanı bir araya geldi

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın da yöneticisi olduğu KADEM’in “ailelerin çözülmesine yol açtığı” gerekçesiyle kapatılmasını istemiş KADEM’den gelen yanıtta “Karalama kampanyasına sessiz kalmayacağız” denmişti

Yeni Şafak yazarı ile Erdoğan’ın damadı sosyal medya üzerinden birbirine girdi!

İstanbul Sözleşmesi ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tartışması sürerken, KADEM Yönetim Kurulu üyelerinden Ayşegül Yıldırım, tartışmayı başlatan isim Yusuf Kaplan’la dernek başkanı Salih Okur Gümrükçüoğlu’nun bir kafede buluştuğunu açıkladı.

“Yusuf hoca bizi dinledi, biz de onu”

KADEM’in basın açıklamasından bir gün önce yani 10 Temmuz Çarşamba günü gerçekleşen görüşmede TVNET Genel Yayın Yönetmeni İsmail Halis’in de olduğu belirtildi.
Buluşmayı Twitter hesabı üzerinden açıklayan Ayşegül Yıldırım, “Bir buçuk saat süren bir görüşmeydi. Yusuf hocaya kendimizi anlattık. Hocayı dinledik. Ayrılırken kalbimiz mutmaindi ve istişare bereketiyle doluydu” dedi.

KADEM tartışması

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, geçtiğimiz haftalarda Twitter hesabı üzerinden Kadın ve Demokrasi Derneği’ne (KADEM) yüklenmişti.

Kaplan, “En büyük tehdit ailenin çözülmesidir. Ailenin korunması milli güvenlik meselesi haline gelmiştir” diyerek, Milli Eğitim ve Aile Bakanlığı’na KADEM projelerini “derhal durdurma” çağrısında bulunmuştu.

Yusuf Kaplan’ın açıklamasına yanıt veren KADEM, konuyla ilgili olarak “Karalama kampanyasına sessiz kalmayacağız” açıklamasını yapmıştı.

Derneğin başkan yardımcılığını yürüten AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın eşi Selçuk Bayraktar ise “KADEM, ailenin birliğini ve korunmasını savunur. Soros projeleri iftirası vebaldir. Müslümanın hakkaniyetine yakışmaz” ifadelerini kullanmıştı.

KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu ise Kaplan’a “Müslüman dilinden ve elinden emin olduğumuz kişidir. Biz ne ara bu güzel hasleti kaybettik” şeklinde yanıt vermişti.

Daha sonra Kaplan, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi olarak anılan Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ninden çıkması gerektiğini söylemişti.