Türkiye'deki yüksek enflasyon okul kantinlerini de vurdu. Son bir yılda ürünlere gelen zam yüzde 70’i buldu. Öğrencinin kantin masrafı 310 TL’ye ulaşıyor. Eğitim İş'in yayınladığı araştırmaya göre, okul kantinlerinde satılan tost ile Meclis'te satılan kıymalı pidenin fiyatı aynı.
BirGün'den Berkay Sağol'un haberine göre, gıdaya gelen zam okul kantinlerine de yansıdı. Devlet okullarının kantinlerindeki yiyeceklere ise son 1 yılda yüzde 70 zam geldi. Eğitim-İş’in farklı illerdeki araştırmasına göre beslenme çantası hazırlayamayan veli-öğrenci, her gün tost, ayran ve su aldığında aylık 310 TL harçlık vermek zorunda.
Eğitim-İş’in kantin araştırması sonucuna ilişkin yapılan açıklamada “Kamuoyu tam da halka sefaleti reva gören vekillerin TBMM lokantasında ödediği cüzi rakamları konuşurken, çocuklarımızın okul kantinlerinden alışverişler yapamıyor hale gelmesi ülkenin ana gündem maddelerinden biri olmalı” denildi. Ülkenin geleceği olan öğrencilere önce karanlığa şimdi de açlığa mahkûm edildiğini savunulan açıklamada şöyle denildi: TÜİK’in iktidara yaranmak için olabildiğince düşük göstermeye çalıştığı halde ancak yüzde 36 açıkladığı enflasyon, okul kantinlerinde neredeyse bunun iki katıdır. Son 1 yılda tüm kalemlerin ortalama yüzde 70 zamlandığı okul kantinleri, artık öğrenciler için lüks haline gelmiştir.”
https://tele1.com.tr/sokagin-ardindan-okullarda-da-yarim-simit-uygulamasi-basladi-526028/
MECLİS’TEKİ PİDEYLE KANTİNDEKİ TOST AYNI
Çocukların, Meclis lokantasında vekillerin kıymalı pide yediği paraya, ancak tost alabilmesi olması utanç veridir” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada şu noktalara dikkat çekildi: Çalışma şartları/saatleri nedeniyle beslenme çantası hazırlamaya zaman bulamayan bir velinin, çocuğuna her gün sadece tost, ayran ve su alabilmesi için vermesi gereken harçlık, ayda 310 TL’ye yükselmiştir. Halkın korkunç bir hızla yoksullaştığı bu ekonomik tabloda, okul kantinleri velilerin büyük kısmının kâbusu, çocuklarımızın çoğunun ise boynunun büküldüğü yerler haline geldi. Tablonun asıl sorumlusu, bütçesinden yatırıma yeterli payı ayırmayan ve okulları şirketmiş gibi düşünen Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Beslenme kamu hizmeti olarak öğrencilere sağlanmalı. Eğitim-İş olarak MEB’e sesleniyoruz; aç karnına ders olmaz! Çocuklarımızın hayati ihtiyaçları rant kapısı haline getirilemez. Vicdana ve sosyal devlet ilkesine aykırı bu rantçılığa derhal ‘dur’ deyin. Beslenme bir haktır, gasp edilemez!”
Eğitim-İş’in kantin araştırması sonucuna ilişkin yapılan açıklamada “Kamuoyu tam da halka sefaleti reva gören vekillerin TBMM lokantasında ödediği cüzi rakamları konuşurken, çocuklarımızın okul kantinlerinden alışverişler yapamıyor hale gelmesi ülkenin ana gündem maddelerinden biri olmalı” denildi. Ülkenin geleceği olan öğrencilere önce karanlığa şimdi de açlığa mahkûm edildiğini savunulan açıklamada şöyle denildi: TÜİK’in iktidara yaranmak için olabildiğince düşük göstermeye çalıştığı halde ancak yüzde 36 açıkladığı enflasyon, okul kantinlerinde neredeyse bunun iki katıdır. Son 1 yılda tüm kalemlerin ortalama yüzde 70 zamlandığı okul kantinleri, artık öğrenciler için lüks haline gelmiştir.”
MECLİS’TEKİ PİDEYLE KANTİNDEKİ TOST AYNI
Çocukların, Meclis lokantasında vekillerin kıymalı pide yediği paraya, ancak tost alabilmesi olması utanç veridir” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada şu noktalara dikkat çekildi: Çalışma şartları/saatleri nedeniyle beslenme çantası hazırlamaya zaman bulamayan bir velinin, çocuğuna her gün sadece tost, ayran ve su alabilmesi için vermesi gereken harçlık, ayda 310 TL’ye yükselmiştir. Halkın korkunç bir hızla yoksullaştığı bu ekonomik tabloda, okul kantinleri velilerin büyük kısmının kâbusu, çocuklarımızın çoğunun ise boynunun büküldüğü yerler haline geldi. Tablonun asıl sorumlusu, bütçesinden yatırıma yeterli payı ayırmayan ve okulları şirketmiş gibi düşünen Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Beslenme kamu hizmeti olarak öğrencilere sağlanmalı. Eğitim-İş olarak MEB’e sesleniyoruz; aç karnına ders olmaz! Çocuklarımızın hayati ihtiyaçları rant kapısı haline getirilemez. Vicdana ve sosyal devlet ilkesine aykırı bu rantçılığa derhal ‘dur’ deyin. Beslenme bir haktır, gasp edilemez!”