Bakanlık vatandaşın itirazını yok saydı: Kanal İstanbul ÇED Raporu’na onay!

Yayın tarihi: 17 Ocak 2020 Cuma 12:37 pm - Güncelleme: 17 Ocak 2020 Cuma 6:34 pm

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul ÇED Raporu’nu bugün itibarıyla onayladıklarını bildirdi. Kanal İstanbul projesi için hazırlanan ÇED raporunun askıya çıkarılmasının ardından projeye itiraz etmek isteyen binlerce kişi, hazır dilekçelerle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat ederek itiraz etmişti.

Projenin ÇED Raporu, 23 Aralık’ta görüş, itiraz ve önerileri almak için 10 gün süreyle askıya alınmıştı.

Bakan Kurum “ÇED Raporu’nu bugün itibarıyla onayladık” dedi.

75 milyar liraya mal olacak Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan ÇED Raporu’na göre, projenin 7 yılda tamamlanması planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projenin yapımına bu yıl içerisinde başlanacağını açıklamıştı.

‘HALKIN İRADESİ VE BİLİM YOK SAYILDI’

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, ÇED Raporu’nun onaylanmasına itiraz ederek, “ÇED Onayı bilimin ve halkın iradesinin çiğnenmesidir” dedi. Koordinasyon, Kanal İstanbul ÇED Raporunun onaylanmasına tepki göstermek için Beşiktaş’ta bulunan ÇŞB İl Müdürlüğü önüne çağrıda bulundu.

Bakanlığın ÇED Raporunu onaylamasına tepki gösteren Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul “sözde ÇED Raporu”nu bugün itibarıyla onayladıklarını açıkladı.

Biz Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu olarak binlerce vatandaşımızın itiraz dilekçesi verdiği, bilim insanlarının, çevre ve ekoloji örgütlerinin, odaların, dernek ve kurumların şiddetle itiraz ettiği bu raporun oldu bittiye getirilerek onaylanmasına itiraz ediyoruz.

Bu onay hukukun ve halkın iradesinin çiğnenmesidir.

Kanal İstanbul ÇED Raporu bilimsel gerçeklerin dikkate alınmadığı, Proje’nin yarattığı büyük tahribatı gözlerden saklamayı hedefleyen inşaat tröstlerinin çıkarlarına hizmet eden bir rapordur.

İstanbullular olarak bir kez daha buradan açıkça ilan ediyoruz. Suları, denizleri, ormanları, hayvanları, yaşam alanlarımızı savunacağız.

İstanbul’un havasını zehirleyecek, denizini oksijensiz bırakacak, depremin etkisini kat kat arttıracak, bir avuç zengini daha da zengin yapacak, halkı fakirleşmeye mahkum edecek, köyleri yok edecek, birden fazla ilçede halkı yerinden edecek Kanal İstanbul projesini durdurmak, bütün hukuksal haklarımızı kullanmak için bütün yurttaşlarımızı bir araya gelmeye çağırıyoruz.”